Buradasınız
Bir Deri İşçisine Asgari Ücret Konusundaki Görüşlerini Sorduk
Önümüzdeki günlerde, milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücret zammı belirlenecek. Hükümet ve patronlar 2010 asgari ücretine, krizi de bahane ederek çok düşük bir zam yapmak istiyorlar. Şu anda 546 TL olan asgari ücret, bıraktık yoksulluk seviyesini, açlık seviyesinin bile altında kalmaktadır. Üstelik en temel ihtiyaç maddelerine sürekli zam gelmektedir. İnsanca yaşanır bir asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini ve asgari ücreti bu düzeye yükseltmek için ne yapmak gerektiğini çeşitli sektörlerden işçi kardeşlerimizle konuştuk. Görüşlerini sorduğumuz bir deri işçisinden şu yanıtları aldık:
UİD-DER: Asgari ücretle mi çalışıyorsunuz? Bu ücret geçiminize yetiyor mu?
Asgari ücret alıyorum. Zor geçiniyorum. Bu para ile kiramı, gıda ve temel ihtiyaçlarımı bile karşılayamıyorum.
UİD-DER: Sizce yaşanabilir asgari ücret seviyesi ne kadar olmalıdır?
Asgari ücret 1200 TL olmalı. Geçen fabrikada arkadaşlarımla bunun üzerine sohbet ediyorduk, orada da en az 1200 TL olmalı demişti arkadaşlarım. Tabii bunlar asgari ihtiyaçlar için, bunun dışında sosyal giderler var.
UİD-DER: Asgari ücreti tespit komisyonunda hükümet ve patronların yanı sıra, işçiler adına Türk-İş temsilcileri de var. Sizce sendika bürokratları işçilerin haklarını yeterince savunuyorlar mı?
Hayır savunamıyorlar. Bizleri temsil etmiyorlar. Kendi çıkarlarını savunuyorlar. Türk-İş başkanının sosyal hakları giydirilmiş olarak 16 bin lira aldığı söyleniyor. Bu kadar ücret alan biri nasıl işçinin hakkını savunabilir.
UİD-DER: Bizce asgari ücreti belirleme hakkı işçilere ve onların örgütlerine bırakılmalıdır, sizin bu konudaki fikriniz nedir?
Tabii ki bu meselede işçilere söz verilmeli. Bu komisyonda gerçek işçi temsilcilerinin sayısı arttırılmalı.
UİD-DER: İşçiler insanca yaşayabilecek bir asgari ücret elde etmek için ne yapmalıdır?
Örgütlenmeli ve mücadele verilmeli. Önce işyerinde bir örgütlülüğü kazanabilmeli ki, genel sorunlara, örneğin asgari ücrete müdahale edebilsin.
Tıkır Tıkır!
Asgari Ücret Arttırılsın!
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”