Buradasınız
Asgari Ücret Yine Açlık Sınırının Altında Kaldı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2019 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücreti dördüncü toplantısında belirledi. Milyonlarca işçiyi doğrudan ilgilendiren asgari ücret, net 1828 lira 15 kuruş olarak belirlendi. Böylece bekâr bir işçi için geçerli olan 191 lira 85 kuruşluk asgari geçim indirimi dâhil, asgari ücret 2 bin 20 lira oldu. Brüt asgari ücret ise 2 bin 558 liraya yükseldi. Krizle birlikte enflasyonun fırladığı, hayat pahalılığının alabildiğine arttığı ve ücretlerin eridiği koşullarda, asgari ücretteki artış yüzde 26’da kaldı. Böylece asgari ücret, TÜİK’in bile önerdiği rakamların altında kaldı ve patronların istediği oldu. TÜİK asgari ücretin 2 bin 213 lira olmasını önermişti. Bu rakamın bilerek düşük tutulduğu da açıktır.
Yüzde 26’lık artışa rağmen asgari ücret dolar karşısında geçen yılki değerinin altında kaldı. 1 Ocak 2018’de asgari ücret 425 dolara karşılık geliyorken, bugünkü dolar kuru üzerinden hesaplandığında ise sadece 381 dolara karşılık geliyor. Liranın dolar karşısında erimesi ve yüksek enflasyon nedeniyle işçilerin alım gücünde ciddi miktarda düşüş geçekleşmişti. Yeni zam, bu erimeyi ve bu erimeden kaynaklanan kayıpları bile telafi etmekten uzak kaldı.
Türk-İş: “mükemmel değil ama kabul edilebilir bir ücret”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri temsil eden Türk-İş Konfederasyonu, sefalet ücretinin altına imza atabildi. Yeni asgari ücret açlık sınırının altında kalmasına rağmen, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın “mükemmel değil ama kabul edilebilir bir ücret” ifadesi, Türk-İş’in tepesindeki bürokratların işçilerin yaşamını umursamadığını gözler önüne seriyor. Türk-İş görüşmelerden önce asgari ücretin 2 bin liraya çıkarılmasını ve enflasyon oranı dikkate alınarak bunun üzerinden pazarlık yapılmasını istemişti. Türk-İş’in zam talebi 2 bin 500 liranın üzerine karşılık geliyordu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına Türk-İş Genel Başkanıyla beraber ilk kez asgari ücretli bir işçi katılmış, aldığı ücretin yetersizliğini kendi yaşamından örneklerle dile getirmişti. Ancak Türk-İş üst yönetimi, kendi talebinin çok altında kalmasına rağmen asgari ücretin AGİ dâhil 2 bin 20 olarak belirlenmesini kabul etti.
Patronlar memnun
Yeni asgari ücretle ilgili olarak patronlar da memnuniyetlerini dile getirdiler. 2 bin lira üzerindeki taleplerin YEP’teki enflasyon ve işsizlikle mücadele hedeflerine uygun olmadığını iddia eden TİSK yönetimi, patronlara sağlanan desteklerin arttırılarak sürmesini, işsizlik sigortası işveren payının alınmamasını talep etmişti. Hükümet patronlara asgari ücret için 100 lira destek sağlıyor ve ayrıca SGK işveren pirim payının yüzde 5’ini devlet ödüyor. TİSK bu oranın yüzde 6’ya çıkarılmasını ve toplu iş sözleşmeli işyerlerinde yüzde 7 olarak uygulanmasını talep ediyordu. Siyasi iktidar patronların bir dediğini iki etmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugünkü konuşmasında şöyle dedi: “Halen 51 ilimizde ve 2 ilçemizde işverenlere sağladığımız 6 puanlık SGK teşviki devam edecek. 2018 yılında 9 ay olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 12 ay boyunca vereceğiz. Bu destek, 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 101 lira, 500'ün altında sigortalı çalıştıran iş yerleri için ise 150 lira olacaktır.”
DİSK: “2019 asgari ücreti geçim ücreti olmadı”
Asgari ücretin net 2 bin 800 lira olması gerektiğini belirten ve bu taleple eylemler yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “2019 Asgari Ücreti Geçim Ücreti Olmadı” başlığıyla bir açıklama yayımladı. DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu tarafından gerçekleştirilen açıklamada, işveren tarafından işçiye ödenen asgari ücretin net 1829 lira olduğu, Asgari Geçim İndirimi’nin ise geçmişteki vergi iadelerine karşılık gelecek şekilde devlet tarafından sağlanan destek olduğu hatırlatıldı. Komisyonda oy birliğiyle belirlenen rakamın bir kez daha geçim ücretinin çok uzağında kaldığı, işçilerin bir kez daha büyümeden pay alamadığı vurgulandı.
Asgari ücret bir kez daha patronların ihtiyaçları gözetilerek belirlenmiş oldu. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1919, yoksulluk sınırının ise 6252 lira olduğu koşullarda, asgari ücret 1829 lirada kalmıştır. Yani asgari ücret bir kez daha sefalet ücreti olmuştur. Böylece sermaye sınıfı ve siyasi iktidar, krizin faturasını işçilerin sırtına yıkmış oldu. Hal buyken, siyasi iktidar sanki bir lütufta bulunmuş gibi, yapılan zammı yüksek göstermeye çalışıyor. Gerçekler ortadadır. İşçilerin ekonomik kriz nedeniyle gerçekleşen kayıplarını telafi etmekten uzak, yüksek seyretmeye devam eden enflasyon karşısında şimdiden erimeye başlayan bu asgari ücret, işçi ailelerinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamasına yetmeyecektir. Asgari ücret dört kişinin ihtiyaçlarına göre hesaplanmalıdır. İşçi sınıfı bunun sağlanması için mücadele etmek zorundadır.
Başkaldıran Mutfak Köleleri
Aydınlığa!
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...