Asgari Ücreti Protesto Eylemlerinden

Türk-İş ve DİSK’e bağlı sendikalardan işçiler 13 Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışmalarını protesto etmek için iki ayrı yerde basın açıklamaları yaptılar. Galatasaray Lisesi önünde saat 12:30’da Deri-İş, Tez Koop-İş, Petrol-İş, Belediye-İş şubelerinden 300 kadar işçi ile bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Bir saat kadar süren basın açıklaması boyunca işçiler ortak sloganlar attılar. “Sefalet ücreti istemiyoruz”, “asgari ücret, 680 net”, “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”, “zafer direnen emekçinin olacak” sloganlarının yanı sıra hükümete yönelik olarak “hükümet istifa” gibi sloganlar da atıldı. Tez Koop-İş sendikası, Belediye-İş ve Deri-İş sendikasına üye işçiler bir saat kadar süren basın açıklaması boyunca coşkulu sloganlar atarak taleplerini dile getirdiler. Ne var ki asgari ücretin açlık sınırının yarısına yakın bir ücrete denk geldiği, işçilere açlık ve sefaletin bile çok görüldüğü koşulları protesto edecek kitlenin bu kadarla sınırlı kalması, sınıf mücadelesindeki geriliği ve son bir yıldaki eylemlerin eksikliğini gösterir boyuttaydı.

Katılımdaki eksikliğin nedenlerinden biri de DİSK’in, Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonunda olmasını protesto etmek için aynı alanda yer almak istememesiydi. Ortak talepler ve ortak hedefler için birleşmesi gereken işçiler, sendikal bürokrasinin kendi aralarındaki kapışmalar yüzünden bir araya gelemedi. İki ayrı yerde iki ayrı küçük grup olarak eylem yapıldı. Açlık sınırının 680 YTL, yoksulluk sınırının ise 1900 YTL olduğu günümüzde, asgari ücret açlık sınırının nerdeyse yarısı kadar. Bu duruma rağmen eylemlere bu kadar az işçinin katılması, işçi sınıfının örgütsüzlüğünün açık bir göstergesidir. İşçi sınıfı şunu iyi bilmelidir ki, en küçük bir hakkı bile koparmak ve kalıcı hale getirmek için örgütlenmekten ve mücadeleye atılmaktan başka hiçbir çıkış yolu bulunmamaktadır.