Buradasınız
Patronlar Bizi Bölüyor
Kartal’dan UİD-DER üyesi bir işçi
Merhaba dostlar,
Ben de kapitalist sistemde yaşayan milyarlarca işçiden biriyim. Hangi dili konuşuyor olursak olalım, hangi kara parçasında yaşıyor olursak olalım eğer işçiysek aynı ailenin fertleriyiz demektir. O halde yaşadığımız sorunlar da, bu sorunlardan çıkış yolu da özünde aynıdır. UİD-DER’i anlamlı ve gerekli kılan da işte bu gerçeklik diye düşünüyorum. Çünkü bugün her şeyden daha çok uluslararası işçi dayanışmasına ve birliğine ihtiyacımız var.
Ben de bir işçi olarak sizlere belki de çok tanıdık gelecek olan, işyerinde yaşadığım sorunlardan bahsetmek istiyorum. İşçileri bölüp parçalayarak ne kadar kolay yönetebileceğinin pekâlâ farkında olan patron ve uşakları bizleri “memur” ve işçi olarak bölmüş durumda (memur dedikleri büro kısmında çalışan işçiler). Ücret dağılımındaki dengesizlik zaten tüm patronların olmazsa olmazı. İşçileri memur-işçi diye bölmek sadece birbirine düşürüp daha iyi yönetmeye yaramıyor. Aynı zamanda “memur kesiminin mesai ücreti olmaz” diyerek onlarca işçinin yaptığı fazla çalışmanın ücretini de ödememiş oluyor işveren. Merak ediyorum, hangi iş yasasında özel sektördeki büro personeli “memur” olarak tanımlanıyor ve “memur”lar mesai ücreti almaz yazıyor? İşverenin yeni oyunlarından biri olan bu mesai ücreti kesintisi 4-5 aydır uygulanmakta. Ve buna ek olarak, artık her mesaiye kalışımızda yarım saatlik ücretimiz kesiliyor.
Bir ay önce bir sürpriz daha yapıldı bize. Bundan böyle çalıştığım bölümde her cumartesi bir kişi nöbet adı altında üç saat mesai yapacak ama “nöbetçi” olarak kaldığı için mesai ücreti almayacaktı. Acaba iş yasasında “nöbetçi” diye bir tanım mı var?
Anlayacağınız patronlar bizzat kendilerinin hazırladığı yasayı yine kendi elleriyle çiğniyorlar. İşçiler olarak bizler, uyumaya devam ettiğimiz sürece de bu çark böyle dönmeye devam edecek. Çok açık ki, tek bir kurtuluş yolumuz var. Büyüğünden küçüğüne hangi sorun söz konusu olursa olsun birlikte örgütlenmek ve mücadele etmek.
Asgari Ücreti Protesto Eylemlerinden
Debant’ta İş Bırakma Eylemi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...