Buradasınız
Bürokrasi Çelmesini Takıyor, İşçi Sınıfının Kalesine Bir Gol de O Atıyor!
Mersin’den UİD-DER’li bir işçi
Tekel, Akkardan, Mutaş, Çelmer, Akdeniz Çivi... Son dönemlerde gerçekleşen bu direnişlerin en büyük sorunlarından biri de sendika bürokrasisi. Akkardan’da sendika genel merkezi direnişi baltaladı. Mutaş’ta işgale rağmen sendika yönetimi, tazminatları sanki bir kazanımmış gibi öne sürerek mücadeleyi sonlandırdı. Çelmer’de 11 işçinin işten atılmasına anlamlı bir karşı koyuş gösterilmedi. 11 işçinin hukuki süreci devam ederken bir sendika yöneticisi bile adliyede işçilerin yanında olmadı. Akdeniz Çivi’de direnişçi işçilerin önüne mücadele diye imza toplayıp meclise gönderme eylemi konuldu.
Geçenlerde Mersin’e gelen DİSK ve BMİS yöneticileri giderken bir işçi ağabeyimiz şöyle demişti: “Direnişin sayesinde kimleri görme şansımız oldu, vay be...” İşçinin sözünü ettiği bürokrat takımı ikaz lambalı araçlarla, korumalarla, şık takım elbiselerle gelmişlerdi direniş alanına. Direnen işçilerin elbiselerinin yırtıklığına ve eskiliğine bakınca içimizi öfke kapladı. Çünkü bu bürokratlar direnişin geleceğine karar verirken işsizlik maaşı alamayan işçilere “bırak direnişi, git çalış” diyorlar. Acaba sendikaların kasalarında biriken paralar işçiler için değil de şık takım elbiseler ile koruma ve araçlar için mi birikiyor?
Geçenlerde BMİS Mersin Temsilciliğinde, DİSK’in ve BMİS’nın tarihini, 1970’li yıllardan itibaren işçi mücadelesini içeren bir belgeseli izlemiştik. Kemal Türkler’i, Süleyman Hoca’yı ve daha nicelerini anlatan belgesel, bürokratların günahlarını örtmek için kullanılıyor. İşçiler o dönemin mücadelesini dudak ısırarak şaşkınlık ve merakla anlamaya çalışırken, bürokratlar o dönem üzerinden “biz kızıl bir sendikayız, zaten hep böyleydik” diyerek prim yapmaya çalışıyorlar. İnsanın içini nasıl öfke kaplamaz ki! Bir tarafta sendikasına güvenmek zorunda olan örgütsüz ve bilinçsiz işçiler, bir tarafta bunu çeşitli yöntemlerle kullanan ve kırmızı gömlekler giyip kendine mücadeleci görüntüsü veren sendika bürokratları.
İşçilerin eviydi sendikalar, mücadelelerini tartıştıkları, karar ve söz sahibi oldukları yerlerdi bir dönemler. Şimdiyse bir bardak çayı çekinerek aldıkları, bürokratların deri koltuklarında atıp tutarak kararlarını dayattıkları, geçmişi kullanıp prim yaptıkları, sınıf devrimcilerine kapılarını kapattıkları yerler oldular. Peki neden? Çünkü örgütsüzlüğümüzden sendikalarımıza sahip çıkamıyoruz. Sendikalarımızı denetleyemiyor, mücadelemizin geleceği hakkında söz ve karar sahibi olamıyoruz. Komitelerimizi kurmamıza bile ya izin vermiyorlar ya da orada kimlerin olacağına kendileri karar veriyorlar. Maalesef ki işçi sınıfının örgütsüzlüğü patronlar hanesine koskoca bir artı olarak ekleniyor. Dizlerinin üstüne kalkması da bürokratlar tarafından böyle baltalanıyor. Ne demişler: Lafla peynir gemisi yürüseydi, okyanusları aşardık. Bürokrat takımının direniş alanlarında atıp tuttuklarına kanmayıp onların gerçek yüzlerini görmeliyiz. Daha fazla bilinçlenerek mücadele iplerini elimize almalıyız. Unutmayalım ki sendika biziz, o dört duvar içindeki deri koltuklarda oturan bürokratlar değil. Söz ve karar sahibi olabilmek için, belirlenen değil belirleyen olabilmek için görev başına geçmeliyiz. 1970’lerin militanca mücadele anlayışını örnek alarak yolumuza devam etmeliyiz.
İstanbul
Arızlı Halkı Dayanışma Gecesinde Buluştu
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...