Buradasınız
Bak Postacı Ne Halde Çalışıyor!
Sarıgazi’den bir dağıtım işçisi
Merhaba arkadaşlar
Ben postanede çalışan bir işçiyim. Sizlere çalışma koşullarımdan bahsetmek istiyorum. İşe gireli daha bir yıl olmadı. Taşeron olarak çalışıyorum. Bundan 5 yıl önce de postanede dağıtım işçisi olarak çalışmıştım. O yıllarda dağıtım işçilerine dağıtım yapılacak sokak olarak 10-11 sokak veriliyordu. Şimdi ise bu sokakların sayısı 20’nin üstüne çıkmış durumda. Hatta bir emekçi ablamızın dağıtım yaptığı sokak sayısı 44 tane. İş yükümüz 5 yıl içinde iki kat artmış durumda. Patronlar az işçiyle çok iş yaptırma politikalarını örgütsüz olduğumuz için korkmadan uyguluyorlar.
Pazar günü hariç her gün bu sokakların dağıtımını yapıyoruz. Bu kadar çok çalışmamızın karşılığında ise aldığımız maaş asgari ücretten fazla değil. Üstelik bu asgari ücretin içerisine ulaşım ve yemek de dâhil. Yemek ve ulaşım için harcama yaptığımızda maaşımız asgari ücretin altına düşüyor. Kalan maaş ile hiçbir şeyin hesabını yapamıyoruz. Aldığımız para açlıktan ölmememize yetiyor ancak. Aldığımız maaş az olduğu için bazı arkadaşlar ek iş yapıyorlar. Posta dağıtarak yorulan arkadaşlar ek iş yaparak daha da yoruluyorlar. Ayrıca karda kışta dağıtım yaptığımız halde gerekli iş elbiseleri verilmiyor. Kendi imkânlarımızla kardan ve yağmurdan korunmaya çalışıyoruz. Üstelik sokaklara verilen posta yükünü taşımak o kadar zor ki! Zamanla meslek hatalığına yakalanıyoruz. Özellikle fıtık gibi. Aslında bisiklet ya da pazar arabası verilse taşımamız daha kolay olacak, fakat verilmiyor.
Çalışma koşullarımızın zorluğu ve ücretimizin düşüklüğü yetmiyormuş gibi bir de işyerinde taşeron ve kadrolu diye ayrım yapılıyor. Aslında PTT’de üç çeşit çalışan işçi kadrosu var. Kadrolu memur, sözleşmeli işçiler ve bir de taşeron işçiler olarak bölünmüş durumdayız. Bu şekilde ayrılmasının nedeni ise işçilerin birliğinin ve örgütlülüğünün önüne geçmek. Birbirinden uzaklaşmalarını sağlamak. Normalde işyerinde sendikalı işçiler var. Fakat bize kadrolu işçilerin kullandıkları haklar kullandırılmıyor. Personel servisini kullanmamız yasak, öğle yemeği ücretli ve ücretlerimiz düşük.
İşte evlerinize postaları getiren posta işçilerinin çalışma şartları bu şekilde. Şeflerin yoğun baskısı, sokak sayılarının artması, işçilerin birbirinden ayrıştırılması, düzenli yemeğin olmaması ve yol ücretinin maaşımızın içinde olması ve en önemlisi de maaşlarımızın düşük olması biz posta dağıtım işçilerinin bir araya gelip örgütlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Biz işçiler sorunlarımızı tek başımıza çözemeyiz. Örgütlü olursak her türlü sorunun üstesinden geliriz.
Rüzgarlarım Konuşuyor
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...