Buradasınız
Barolardan Yargıtay’ı Protesto Eylemi

TİP Hatay milletvekili Can Atalay’ın cezaevinden tahliye edilmesi gerektiği yönündeki Anayasa Mahkemesi kararı, 8 Kasımda Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından hiçe sayıldı. Daire tamamen keyfi biçimde tahliye talebini reddederken Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayması ve düşmanlıkta sınır tanımayan bir tutum alarak suç duyurusunda bulunması üzerine pek çok demokratik kurum, yargının bu darbesine tepki gösterdi. Ankara Barosu 9 Kasımda “Yargıtay’ın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını Tasfiye Etme Girişimine Karşı Yargıtay’a Yürüyoruz” diyerek üyelerini yürüyüşe ve basın açıklamasına davet etti. Baronun eylem kararının ardından Türkiye Barolar Birliği de yürüyüş çağrısı yaptı.
Baroya bağlı yüzlerce avukatın katıldığı yürüyüş, 10 Kasımda sabah saatlerinde Sıhhiye’de bulunan Ankara Adliyesi önünde başladı. Adliye binası önünde bir araya gelen avukatlar Ahlatlıbel’deki Yargıtay binasına yürüdü. “Darbeye Hayır”, “Savunma Susmadı, Susmayacak”, “Hak, Hukuk, Adalet” sloganlarının atıldığı yürüyüşe çevredeki emekçiler de yoğun ilgi gösterdi. Emekçi halk alkışlarla, ıslıklarla ve korna sesleriyle yürüyüşe destek verdi.
Basın açıklaması ise Anayasa Mahkemesinin karşısında bulunan Ahlatlıbel Atatürk Parkında yapıldı. Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile CHP ve HEDEP milletvekillerinin yanı sıra başta Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Eskişehir olmak üzere çeşitli barolara bağlı avukatlar ve ülkenin her yerinden gelen baro başkanları katıldı. Açıklamayı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan yaptı. Sağkan, tarihsel bir sorumlulukları olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu kriz basit bir yargı krizi olarak nitelendirilemez, bu kriz çok büyük bir devlet krizidir ve Anayasa maalesef yargı eliyle açık şekilde ihlal edilmiştir. Türkiye’nin dört bir yanında özgürlüklerini teminat altına almaya çalışan avukatların örgütleri barolar ve Barolar Birliği olarak hatırlatıyoruz: Anayasaya aykırı işlem yapmaktan hemen vazgeçin. Hemen bugün Anayasanın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararını uygulayın.”
Sağkan’ın açıklamasının ardından kitle Yargıtay’ın önüne yürüdü. Açıklama ve yürüyüş boyunca, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Hatay Vekilini İstiyor” sloganları atıldı. Eylem, “Hatırlatıyoruz: Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” yazılı pankart ile anayasa kitapçıklarının Yargıtay kapısı önüne bırakılmasıyla sona erdi.
Ankara’daki eylemin yanı sıra başka kentlerde de Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Can Atalay kararıyla ilgili eylemler yapıldı. Bursa, Dersim, Adana, Mersin ve Urfa baroları Yargıtay 3. Ceza Dairesi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklayarak yaşanan adaletsizliğin ve hukuksuzluğun karşısında olduklarını vurguladılar.
Can Atalay’ın hapiste tutulması işçi, emekçi düşmanlığıdır!
Yargıtay’ın Can Atalay hakkında verdiği karar, Türkiyeli işçi ve emekçilere de çok şey anlatıyor. Her şeyden önce, Can Atalay’a yönelik düşmanlığın egemen sınıfın işçi sınıfına olan düşmanlığının yeni bir örneği olduğu bilinmelidir. Can Atalay, 6 Şubat depremlerinde iktidarın rant politikaları yüzünden yıkılıp enkaza dönen Hatay’ın, Hataylı emekçilerin milletvekilidir. Can Atalay’ın özgürlüğünün gasp edilmesiyle asıl gasp edilen Hataylı emekçilerin iradesi olmuştur. Siyasi iktidar, deprem bölgesindeki yüz binlerce insanımızı kaderine terk ettiği yetmezmiş gibi onların sesini, soluğunu da kısmak niyetinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Can Atalay, yakın tarihin en büyük işçi katliamı Soma başta olmak üzere pek çok iş cinayeti ve doğa talanı davasının da avukatlığını üstlenmiştir. İşçi katliamlarının hesabının sorulması ve yeni katliamların engellenmesi için mücadele etmiştir. Bu itibarla Can Atalay şahsında verilen karar, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin aileleri başta olmak üzere tüm emekçilere yöneltilmiş bir saldırıdır aynı zamanda. İş cinayetlerini önlemek için mücadele edenler hapislerde tutuldukça işçiler ölmeye, aileleri, evlatları acı çekmeye devam eder. Atalay’ın şahsında esas olarak işçi ve emekçileri hedef alan bu saldırıyı püskürtmenin yolu toplumsal mücadeleyi birleşik, güçlü ve örgütlü bir zeminde büyütmekten geçiyor.
Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
Birileri Tasarruf mu Dedi?
- İşçiye Dinlenmek, Tatile Gitmek Çok Görülüyor!
- DİSK-AR: Ücretler Erirken, Vergi ve Enflasyon Yükü Katlanıyor
- Bu Bakanlar Neye Bakıyorlar!
- İktidarın Muhalefete Yönelik Saldırıları Protesto Edildi
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...