Buradasınız
Başka Bir Futbol
Bostancı’dan bir marangoz işçisi
Biz işçiler, neleri var etmedik ki? Düşünsenize, “göğü delen” gökdelenler inşa ettik, ama kapısından içeri adım atmak ya nasip olmadı ya da sömürülmek için içeri alındık. Dev gibi fabrikalarda devasa işler yaptık, ama hiçbirisi bizim olmadı. Cennetimiz vardı, ama ömrümüz cehennemi yaşamaktan öteye varamadı. Bir de futbol vardı bizi eğlendiren. Bir topun peşi sıra koşmaktı arka mahallelerde arkadaşlığımızı pekiştiren. Aramızdaki ufacık rekabet en fazla kahkahayla son bulurdu. Çocukluğumuzun futbolu annelerimizi kızdıran kirli ve yırtık elbiselerin failiydi. Masumdu bizim için. Ancak büyüdükçe anladım ki futbolu da alıp kirli rekabetin, paranın ve para babalarının ellerine teslim etmişler. Gerçek sahibi biz olmamız gerekirken, yalnızca alkışlayanı, izleyicisi ve holiganı olmuşuz. Onunla avunup onunla umutlanmak düşmüş bize. Bir gün biz de en iyi topçu olma hayaliyle avunup durmuşuz.
İşçilerin birliklerini sağlayabilmek ve kaynaşabilmek için rasgele buldukları oyun, şimdi milyon dolarlık bütçelerle yönetilen kulüplere, zengin patronlara ve düzene hizmet eden bir uyuşturucuya dönüştü. Bizlerse UİD-DER Bostancı temsilciliği olarak işçilerin oyunu olan futbolu işçilerin bildiği şekilde oynamak ve birbirimizi daha yakından tanımak amacıyla bugüne kadar çeşitli fabrikalardaki işçi arkadaşlarımızla halı saha maçları düzenledik. Futbol kolu olarak da Pazar günü bir pilav günü organize ettik. Herbirimiz bir işin ucundan tuttuk. Günün sonundaki o güzel saatlere her birimiz emek harcadık. Bütün dostlarımızı pilav günümüze davet ettik. Soframıza oturduk ve önce pilav harman edildi. Erkekler yemekten ne anlar demeyin. Nohut ve tavukla en âlâ pilavımızı yaptık. Hele bir de dostlarımızla yemeğimiz tam bir ziyafete dönüştü. Sohbet yine her zamanki gibi ya bir futbol maçından arta kalanlar ya da “nasıl yendik”le biten kahkahalar oldu. Anlatılanlardan çıkan tek sonuç vardı ki, futbol düzenin elinde bize karşı kullanılan bir oyun da olsa biz onu bildiğimiz gibi oynamaya devam edeceğiz. Bir sanayi haline gelen profesyonel futbolun amacı başka, ama UİD-DER’de futbol işçilerin birliği ve dayanışmasını güçlendirmek için oynanır. Goller kaleyedir görünüşte, ama her gol patrona atılır, her çalım da patronadır.
Bir saat koşarız topun peşinden, uğraşırız, çabalarız. Birazı kazanmak içindir bu çabanın, fakat en çoğu da dostluk içindir. Ben UİD-DER’li bir işçi ve futbolu seven bir insan olarak birçok fabrikadan birçok arkadaşla defalarca maç yaptım. Şunu öğrendim ki, on bire-iki yenilebiliriz veya yenebiliriz ama her maç berabere biter. Kazanan ve kaybeden yok mu diye soracaksınız, biliyorum. Elbette ki kazanan da var. Yensek de yenilsek de bizim için kazanan hep dostluk olur.
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...