Buradasınız
Benim 1 Mayıs’ım
Ankara’dan işsiz bir işçi

1 Mayıs 2015 benim için çok daha anlamlıydı. Uzun yıllar matbaa-yayın sektöründe çalışmış bir işçiyim. İlk defa Gebze’de 1 Mayıs’a katıldım. Bu coşkuyu UİD DER’le yaşadım. Sloganlara, marşlara, şarkılara, şiirlere eşlik edip, halayların içine katıldım. İşçi sınıfının taleplerinin dile getirildiği meydanlarda ilk defa ben de emekçi kardeşlerimle birlikteydim.
Önceki yıllar patronlardan izin çıkmadığı için 1 Mayıslar çalışmakla geçti. “Sana izin verirsek diğerlerine de izin vermek zorunda kalırız” gibi bir bahaneyle çalışmaya zorlanıyorduk. Yapabildiğimiz tek şey pencerelerden alanlardaki coşkuyu izlemekti.
Yıllarca yasal haklarımız gasp edildi. Sigorta primlerimiz eksik yatırıldı, resmi tatillerde çalışmak zorunda kaldık, yıllık izinlerimizi tam kullanamadık, fazla mesai ücretlerimiz ödenmedi. Çalıştıkça iş yükümüz arttı, maaşlarımız hep yerinde saydı. Kendi sesimi bile duyamaz olmuştum ve nasıl mücadele edeceğimi bilmiyordum. Umutsuzluk ve “bu düzen böyle gelmiş böyle gidecek” düşüncesi hâkimdi bende. Sadece kendim bu durumdayım sanıyordum. Ta ki alanlarda milyonlarca işçinin sömürü düzenine karşı haykırışını görüp, örgütlü mücadelenin ne demek olduğunu anlayana dek.
Ben, umutlarımın tükendiği bir dönemde UİD DER’li arkadaşlarımla tanıştım ve o günden sonra hiç yalnız kalmadım. Ne güzeldi alanlarda “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” diye haykırmak. Ve anladım ki nerede durduğun çok önemli.
Çalışan bir işçi olarak katılamadığım 1 Mayıslardan sonra bu 1 Mayıs’a güzel günlerin geleceğine inanan, işsiz, UİD DER’li bir mücadeleci işçi olarak katıldım.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
İnsan mı bunlar?
Çalışıyoruz!
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...