Buradasınız
Beraber Mücadele Etmeliyiz
Kartal’dan bir matbaa işçisi
İşçi kardeşler, sizlere fabrikamızda yaşadığımız sorunlar ve bunların çözüm yolundan bahsetmek istiyorum. Bizim sorunlarımızın en başında patronumuz yer alıyor. Patronumuz bizlerin her zaman daha çok çalışmasını istiyor. Birazcık dinlenmek isteyen kadın veya erkek işçi arkadaşlarımıza çok ağır hakaretlerde bulunuluyor. Patronumuz ücretlerimizi arttırmıyor. Çeşitli bahaneler ileri sürerek ücretlerimizi arttırmamak için bizleri sürekli oyalıyor. İkramiye ve sigorta gibi sosyal halkamızı da vermiyor. Bu haklarımızı lüks olarak görüyor. Patronumuzun adını dahi duymak istemediği haklarımızdan biri de sendikadır. Patron ne gerek var diyerek sendikalaşmamızı asla istemediğini sürekli söylüyor. Yaptığı toplantılarda bunu dile getirip üstü kapalı tehditler savuruyor ve böyle girişimlerde bulunanlar varsa vazgeçsin mesajı veriyor.
Yaşadığımız bu ve benzeri sorunlara karşı patronumuzla tek bir konuda dahi aynı düşünmediğimi görmüş oldum. Bugüne kadar bazı işçi arkadaşlarım dayanamayıp istifa ettiler. Ama patron çalıştıracak bir sürü işçi buldu ve hep daha fazla kazandı. Biz ise yoksulluğa talim etmeye devam ediyoruz. Bu duruma bir çözüm bulamadığımızdan bazılarımız böyle gelmiş böyle gider diyor, bazılarımızın morali ise sürekli bozuk. Benim gibi olanlarsa sorunlarımızın bir çözüm yolu olmalı diye araştırmaya devam ediyor.
Ben uzun uzun patronun neden böyle davrandığını düşündüm ve cevabını sonunda buldum. Bunu, bana yardımcı olan İşçi Dayanışması bültenine ve UİD-DER’e borçluyum. Onlarla fabrika önlerinde dağıttıkları bülten aracılığı ile tanışma fırsatı buldum. Başta bülten almaktan korktum. Fakat sonra cesaretimi topladım, bülteni almaya ve okumaya başladım. Böylece aklımı kurcalayan sorulara cevap bulmaya başladım. Ve daha fazla bilgi için UİD-DER’li işçilerle görüştüm. Aslında patronum, tüm kötülükleri, bir sınıfın üyesi olduğu ve bir sistemin sürdürücüsü olduğu için yapıyor. Biz işçileri sömürmese, haklarımızı elimizden almasa patron olarak kalabilir mi? O, bizleri ezen ve sömüren kapitalist sistemin parçasıdır. Ona karşı mücadele etmek için bizlerin de bir sınıf gibi davranması gerekiyor. Bunun için bizler hep beraber örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Son olarak diyorum ki biz işçiler hep beraber tüm patronlara karşı mücadele vermeliyiz. Hem sinekleri öldürmeli hem de bataklığı kurutmalıyız.
Emek Harcamak Gerek
Goller Patronlara
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
- Bu Ülkenin Gündeminde Ne Var?
- Su Tasarrufu Çözüm mü?
- Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
Son Eklenenler
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...