Buradasınız
Birleşirsek Kazanabiliriz, Rahat Bir Nefes Alabiliriz!
Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Plastik araba parçaları üreten bir fabrikada çalışıyorum. Çalıştığımız işyerinde Haziranda imzalanan toplu iş sözleşmesi neticesinde o zamanki ücretlerimize “hatırı sayılır” oranda bir zam aldık. O koşullarda yüzümüzde bir nebze tebessüm oluşturan bir artıştı bu. Aradan geçen üç ayda tüm geçim araçlarımıza yağan zam sağanağından sonra alım gücümüz eridi. Yüzlerdeki tebessüm yerini yine hüzne bıraktı. Hiç kimse vaziyetten memnun değil. Bugünlerde her yemek ve dinlenme molasında gündemimizde temel gıda, ev kiraları, faturalar, okul ve kırtasiye masraflarındaki aşırı artış ve bunun karşısında kuşa dönen ücretlerimiz var. Kış aylarının yaklaştığı ve okulların açılmasıyla birlikte masrafların üçe dörde katlandığı bugünlerde, hayat pahalılığının katlanılmaz boyutlara ulaşmasını kendi yaşadığımız örneklerle anlatıyoruz.
14 bin lira maaş alıyorum. Kirada oturduğumuz ev bir iki ay önce satıldı. Yeni ev sahibi bu evde kendisinin oturacağını söyleyince internet üzerinden kiralık ev ilanlarını araştırmaya başladım. Hemen her gün ziyaret ettiğim sitelerde ev kiralarının asgari ücreti katladığını, ortalama işçi ücretlerinin üzerine çıktığını gördüm. İlk başlarda 15-16 bin lira civarında, 25-30 yıllık ev ilanlarını görünce sabah akşam bir umut yeni ilanları aradım durdum. Fakat nafile, her gün bir önceki günden daha pahalı ilanlarla karşılaştım. 19 bin liraya kadar yükselen ilanlar içerisinden otuz yıllık, 14 bin 500 liralık 2+1 bir daireyi kiralamak mecburiyetinde kaldım. Şimdilerde aldığım maaş 14 bin lira ve her ay ev kirasını nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünüyorum.
2 çocuk annesi arkadaşım Birsen, okul ve kırtasiye masraflarındaki son durumu anlattı bize. Bu yıl 5. sınıfa giden kızının yenilenen üniformasına 1500 lira ödemiş. Tek başına defter masrafı 700 lirayı geçmiş. Geçen sene 900 lira olan servis ücreti bu yıl 2500 lira olmuş. Çantası, ayakkabısı, kitapları derken bu ay 10 bin lira üzerinde bir gideri olmuş. Bunlar yetmezmiş gibi katıldığı veli toplantısında okul yönetimi öğrencilerin oturduğu sıraların, yazı tahtasının ve sınıfın perdesinin eskidiğini, yenilenmesi gerektiğini söylemiş. Bunun için velilerden para istemiş. Kamu kaynaklarını har vurup harman savuranların, itibar diyerek vergilerimizi çarçur edenlerin yarattığı yıkımın yükünü yine bizim sırtımıza yüklüyorlar anlayacağınız.
Bir hafta önce bir arkadaşını evinde kahvaltıya davet eden Selma, artık mütevazı bir kahvaltı sofrasının bile lüks olduğunu anlattı. Manavdan alınan birkaç adet domates ve salatalık, 150 gram beyaz peynir, küçük bir dilim kaşar peyniri, birkaç öğünlük zeytin, kuruyemiş ve yumurtaya 800 lira harcamış. “Aldıklarım içerisinde, sucuk, pastırma, kavurma gibi malzemeler yok. Bu ne pahalılıktır? Evimizde ağız tadıyla bir misafir ağırlayamayacak mıyız?” diye isyan etti.
Bu sohbetlerin dışında bir de bölgemizde ve diğer bölgelerdeki çeşitli işyerlerinde başlayan ek zam eylemlerini ve grevleri anlatıyoruz birbirimize. Birçok fabrikada işçiler ek zam talebinde bulundular. Bu haklı isteği görmezden gelen, kulak asmayan patronlara karşı kavgaya tutuştular. İşçiler olarak hepimizin ortak sorunu eriyen ücretler, yüksek enflasyon ve geçinememek. Hal böyle olunca ek zam eylemlerini son derece haklı ve meşru olarak görüyoruz. Mücadelemizi ortaklaştırıp birleşik ve kitlesel bir mücadele verebilirsek hayat pahalılığına dur diyebilir, saldırılara göğüs gerebilir ve kazanabiliriz. Biz işçiler ancak birleşirsek nefes alabiliriz.
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
- Patronun Sözüne Güven Olur mu?
- Asgari Ücret, Emekli Maaşı ve Yalanlar
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.