Buradasınız
Birlikte Olduğumuzda Üstesinden Gelemeyeceğimiz Hiçbir Şey Yok!
Esenler’den işsiz bir işçi
Her şey çok pahalı olduğu için yapmak istediklerimizi yapamıyoruz. Ne doğru düzgün yiyebiliyor ne de eğlenebiliyoruz. Oysa sayımız çoğaldığı zaman istediklerimizi daha kolay yapabiliyoruz. Birkaç haftadır daha önceki çalıştığım fabrikadan arkadaşlarla denize gitmek istiyorduk. Paramız olmadığı için hep ertelemiştik. Başka bir fabrikada çalışan arkadaşlar da gidiyorlardı, biz de onlarla birlikte gittik. İki ayrı fabrikada çalışan işçiler ve onlarla birlikte gelen akrabaları, arkadaşları sabah erkenden toplandık. Denize kamyonla gittik. Gelen arkadaşlar önce tedirgin oldu. Bu sıcakta nasıl kapalı yerde gideriz diye. İlkin eşyalarımızı yükledik, sonra kamyonun içine oturmak için kilim serdik. Yolculuğumuz başladığında arkadaşlardaki tedirginlik de gitmeye başladı. Birkaç duraktan arkadaşlarımızı aldık. Herkes geldiğinde her şey daha da güzel olmaya başladı. Hep birlikte şarkılar, türküler söyleyerek denize gireceğimiz yere gittik. Çoğumuz birbirimizi ilk defa gördük ama hemen kaynaştık.
Önce kahvaltı yapacaktık. Hep birlikte dernekten götürmüş olduğumuz masa ve sandalyeleri kamyonumuza yerleştirerek kahvaltı soframızı hazırlayıp kahvaltımızı yaptık. Kahvaltımızı yaparken birlikte hareket etmemizin ve görevli arkadaşın söylediklerine uymamızın önemli olduğu anlatıldı. Kahvaltıdan sonra hep birlikte denize girdik. Suyun içinde top kapmaca oynadık, birbirimize zarar vermeyecek şakalar yaptık. Kumsalda şarkılar söyledik, voleybol oynadık. Öğle yemeğimizi yine hep birlikte hazırladık. Masaları aşağı indirip kamyonun gölgesinde yemeğimizi yedik, çay içtik, sohbet ettik. Eşyalarımızı toplayıp, tekrar denize girdik. Her şey çok güzeldi, kimse sudan çıkmak istemiyordu. Oysa artık eve dönme vakti gelmişti. Daha fazla kalmaya ne vaktimiz ne de paramız vardı. Bizler asgari ücrete uzun saatler, gece gündüz demeden çalışan işçileriz. Hem ücretlerimizi yükseltmek hem de iş saatlerini kısaltmak için mücadele etmeliyiz. Yine şarkılarla türkülerle geri döndük. Herkes çok güzel bir gün geçirdiğini söyleyerek ve teşekkür ederek ayrıldı. Böylesi güzel günleri daha sık ve daha uzun yaşamak için tek yol mücadeleden geçiyor. Birlikte olduğumuzda üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/