Buradasınız
Bizim de Sıramız Gelecek!
Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın
Çok uzun zamandır her sektörden işçinin gözü kulağı metal işçilerinin MESS’in dayatmalarına karşı giriştiği eylemlerdeydi. MESS’in işçileri hor gören tavrına karşı işçilerin “grev” kararlılığı sadece sendikalı işyerlerinde, fabrikalarda değil, farklı sektörlerdeki, fabrikalardaki, sendikasız işyerlerindeki işçilerde de büyük bir umut yaratmıştı. Elbette bizim işyerinde de durum aynıydı.
Ben petrokimya sektöründe çalışan bir işçiyim. Çalıştığım fabrika sendikalı bir fabrika değil. Ama daha önce Birleşik Metal-İş üyesi olarak metal işçiliği yaptım. Ayrıca Türk Metal’i, Birleşik Metal-İş’i bilen ve bu süreci yakından takip eden işçi arkadaşlarım da var. Mola saatlerinde ya da fırsatını bulduğumuz zamanlarda işçi arkadaşlarımızla metal işçilerinin elde edeceği en ufak bir kazanımın, tüm dayatmalara rağmen greve çıkmanın bizler için ne kadar anlamlı olduğu üzerine sohbet ediyorduk. Malum sözleşmeyi ilk olarak Türk Metal imzaladı ve işyerindeki arkadaşlarım “biz zaten Türk Metal’in bu tavrına şaşırmadık” dediler. Ama çok öfkelenmişlerdi çünkü Bursa’daki mitinge on binlerce metal işçisi katılmış ve miting alanına sığmamışlardı. Türk Metal üyesi işçilerin iradesi çiğnenmişti.
Belli ki sadece biz değil, bizim fabrikanın patronu da bu süreci yakından takip ediyormuş. Maaşlarımıza yapılacak zammı her soruşumuzda “üzerinde çalışıyoruz” cevabını alıyorduk. Türk Metal’in sözleşmeyi imzalamasıyla bizim patronun da bize ne kadar zam yapacağı belli oldu. Türk Metal yüzde 17’ye sözleşmeyi imzalayınca bize de yüzde 15 ve yüzde 16 arasında zam yapıldı. Ben yüzde 16 zam alan az sayıda işçiden biriydim. Bu “fazlalığın” sebebini açıklarken benim çok disiplinli ve çalışkan bir işçi olduğumu söylediler. Demek ki “disiplinli ve çalışkan” işçi olmak sefalet zammından kurtulmaya yetmiyordu. En fazla insanın ağzına bir parmak bal çalmak kabilinden birkaç övgülü söz sıralıyorlardı. MESS temsilcileri de utanmadan işçilere verdikleri “refah payından” bahsetmiyorlar mıydı? İşte, kendi aldığımız zamları konuşurken bile lafın sonu hep Birleşik Metal-İş’in greve çıkacağına, bu konuda çok haklı olduğuna, Türk Metal’den farklı tutum göstereceğine geliyordu. İşçiler greve çıkarsa bize yapılan haksızlığın da hesabının sorulacağını hissediyorduk adeta.
Biz bu duygular içindeyken sözleşmenin imzalandığı haberi geldi. Üstelik Türk Metal’in imzaladığı sözleşmenin aynısı imzalanmıştı. Fabrikadaki herkeste ciddi anlamda moral bozukluğu oldu. Bazılarımız greve hazırlanan arkadaşlarımızı arayıp durumun ne olduğunu anlamaya çalıştık. Birkaç gün sonra duruma dair hepimiz daha net bilgi sahibi olmuştuk. Birleşik Metal-İş Genel Merkez yöneticileri şube yöneticileri de dâhil kimseye sormadan her zaman eleştirdikleri Türk Metal’le aynı sözleşmeyi imzalamış ve bunu bir kazanımmış gibi sunmuştu. Aylardır greve hazırlanan, yağmur çamur demeden eylemler, yürüyüşler yapan metal işçilerinin iradesi yok sayılmıştı. Üstelik bunu sendikalarının genel merkez yöneticileri yapmıştı. Metal işçileri bu duruma haklı olarak tepki gösteriyor, öfkelerini dile getiriyorlar. Biz de öfkeliyiz, ortak mücadelemizin önündeki engellerden biri olan, işçilerin iradesini yok sayan bürokrat sendikacılara öfkeliyiz.
İmzalanan bu sözleşme sadece patronlar sınıfının yüzünü güldürdü. Bu sözleşme binlerce metal işçisine vurulmuş bir darbedir. Öfkesini bileyen metal işçisi er ya da geç bunun hesabını soracaktır. Bizler işçi sınıfıyız. Hangi sektörde çalışırsak çalışalım, ister sendikalı olalım, ister sendikasız, birbirimize kopmaz bağlarla bağlıyız. Metal işçilerinin yanında olarak, mücadele örgütlerimize, sendikalarımıza sahip çıkarak, sendikaların başını tutmuş bürokrat sendikacıları alaşağı ederek sermayeye karşı mücadelemizi güçlendirmeliyiz.
Yunanistan’da Bir Kez Daha Genel Grev
- Kemal Türkler Kafanızı Kırardı!
- Sendikaların Sahibi İşçilerdir!
- Metalciyiz, İzin Vermeyeceğiz!
- Bizim de Sıramız Gelecek!
- Biz Sendikalaşma İçin Çalışırken Onlar İşçinin İradesini Çiğnediler!
- Yüzde 17 Çaresizliğimiz!
- Sözleşmeden Önce, Sözleşmeden Sonra
- Metal İşçisi Unutmayacak!
- Bitmedi, Mücadelemiz Devam Edecek!
- Grev İrademizi Çiğneyen Bürokrat Sendikacılara ve Kayyum Yönetime Hayır!
- Gerçekleri Biliyor musunuz?
- Öfkeliyiz! Ama Umudumuz da, İnancımız da, Direncimiz de Dipdiri!
- İşçi Aileleri: “Yarı Yolda Bırakıldık!”
- Asla Unutmayacağız!
- Asla Kabul Etmeyeceğiz! Mücadele Edeceğiz!
- Bıçak Kemikte: İşçiler, Bürokrat Sendikacılar, Yalanlar
- Hayal Kırıklığına Uğradık!
- İrademiz Çiğnendi! Affetmiyoruz!
Son Eklenenler
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...