Buradasınız
Bu Yaşta Tek Sahip Olduğum Şey Geçim Derdi Olmamalıydı
Kocaeli’den bir metal işçisi

İşyerinde, bir yemek molasında, yine biz sıradan insanların gündeminde vazgeçilmez konumuz olan ekonomi vardı. Gözlerinden ışık saça saça, yere göğe, dağa taşa mutlulukla bakan Nebati, zaten gıcır gıcır ekonomi modellerinin neye benzediğini tek cümleyle özetlemişti: “Dar gelirliler hariç herkes memnun.” Doğru söze ne denir, biz dar ama çok dar geliri olan milyonlar gerçekten de memnunlar listesinin dışındayız. Çünkü Nebati’nin ve ağa babalarının bizi yoksullaştırıp patronları ihya etme politikaları altında yaşam mücadelesi veriyoruz. Genç yaşlı, kadın erkek hepimizin hayatından ve geleceğinden çalınanları bir avuç sermayedara aktaran siyasi iktidar halinden pek memnun ama biz artık yeter diyoruz.
Her gün hayatlarımızı daha da zorlaştıran, gıda ve enerjiye bindirilmiş zamları bize normalmiş gibi sunanların nutuklarına maruz kalanlar olarak, fabrikada dört saatlik çalışmanın sonucunda yemek molasına çıktık. Mola esnasında sohbetimiz “daha nereye kadar gidecek bu zamlar, nerede duracak acaba, ya da duracak mı?” sorusuyla açıldı. 23 yaşında bir işçi arkadaşımız sinirle, “ya abi biz şimdi ne yaşıyoruz, ben bu yaşımda şöyle bir hayatıma bakıyorum, tek sahip olduğum şey geçim derdi. Ne arabam var, ne evim var, ne en basit teknolojik ihtiyaçlara sahibim, ne de düzgün bir gelecek görüyorum. Ya niye çalışarak kazandığım parayla normal bir hayat süremiyorum. Çok mu şey istiyorum?” dedi. Hemen herkes benzer şeyler söyledi. “Evet, aslında çok şey istemiyoruz, en basit ihtiyaçlara ulaşmak bu kadar zor olmamalı” diyen de oldu. “İnsanlarda bir umut bırakmadılar, kötülük ve karamsarlık yaydılar” diyen de oldu. Dilimiz döndüğünce yoksulluk içinde debelenmemize neden olan, bizi çıkmazın içine sokan, umutsuzluk girdabında boğulmamızı arzulayan düzene karşı tepkimizi, öfkemizi göstermeye çalıştık.
Genç arkadaşımızın yalnız olmadığını, milyonlarca gencin, anne ve babanın, kursağına düzgün bir lokma girmeyenlerin aynı dertlerle boğuştuğunu anlatmaya çalıştık. Evet, bu düzen ne şekilde olursa olsun gelecekten beklentileri olan gençlere de çocuklarına düzgün bir yaşam isteyen anne ve babalara da bir umut veremez. Ama bekleyerek, birilerinden umarak, kendiliğinden düzeleceğini zannederek halimizin iyileşmesi mümkün değil. Bu sorunları üzerimize bindirenlere, geleceği karartmak isteyenlere karşı birleştiğimizde, omuz omuza verdiğimizde, ses çıkardığımızda bir şeylerin değişebileceğini görmeye başlarız.
- Hayallerimiz Bile Sınıfımıza Göre!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...