Buradasınız
Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
1989 yılında 20 Kasım, “özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek” amacıyla Dünya Çocuk Hakları Günü ilan edildi. Peki, o günden bugüne ne değişti, bu düzen çocukları korumak için ne yapıyor? Hiçbir şey! Yoksulluk, açlık, savaş, mültecilik gibi sorunlar sadece yetişkinler için değil çocuklar için de giderek büyüyen sorunlar olmaya devam ediyor. ILO ve UNICEF raporlarına baktığımızda otuzdan fazla ülkede 300 bine yakın çocuk, çocuk asker olarak savaştırılıyor. ILO’nun 2020 raporuna göre, dünyada 63 milyonu kız, 97 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk işçi var. Her 10 çocuktan biri, hâlihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor. Bunların en az 73 milyonu tehlikeli işlerde çalışıyor. Özellikle pandemi döneminde çocuk yoksulluğu ve şiddetli maddi yoksunluk katlanarak büyüdü. Artan işsizlik ve yoksulluk nedeniyle daha fazla sayıda çocuk, işçi haline geldi. Bu yüzdendir ki iş cinayetlerine kurban giden çocuk işçi sayısı da gün geçtikçe artmaktadır.
Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Bağlarbaşı Mahallesinde bulunan narenciye paketleme fabrikasında çalışan 13 yaşındaki Suriyeli Ula Kerem’in eşarbı çalıştığı sırada makineye takıldı ve bunu görüp yardıma koşan iş arkadaşı Şehed El İbrahim ise yardım ettiği sırada aynı makineye kolunu sıkıştırıp yaralandı. İhbar üzerine fabrikaya gelen sağlık çalışanları çocuk işçi Ula Kerem’in cansız bedenini sıkıştığı makineden çıkardılar. Şırnak’ın İdil ilçesinde ise sabah saatlerinde kuzeni ile birlikte hayvan otlatmaya giden Muhammed Onan, kayalıklara sığınan keçileri almaya giderken dengesini kaybedip kayalıklardan aşağı düştü, ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Muhammed’in okul saatleri dışında çobanlık yaptığı belirtildi.
TÜİK verilerine göre şu an Türkiye’de 720 bin çocuk işçi bulunuyor. Ancak bu rakam gerçek tabloyu yansıtmıyor. Stajyer, çırak, mesleki eğitim gören öğrenciler ve mevsimlik olarak çalışan çocuk işçiler de eklendiğinde 2 milyon civarı çocuk işçi bulunmaktadır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisine göre Türkiye’de son 8 yıl içinde 58’i göçmen olmak üzere en az 513 çocuk işçi iş cinayetine kurban gitti. Çocuk işçiler hem Türkiye’de hem de dünyada güvencesiz, esnek ve ucuz işgücü kaynağıdır. Derinleşen ekonomik krizin etkisiyle yoksulluk giderek artmakta ve daha fazla çocuk, çocukluğunu yaşamaktan, eğitim-öğretime katılmaktan ziyade geçim yükü nedeniyle işçileşmektedir. Milyonlarca çocuk krizler, ekolojik kriz nedeniyle yaşanan kıtlıklar, seller, savaşlar yüzünden göç yollarına düşmekte, bilinmeyen diyarlarda aileleriyle yoksulluğu paylaşmaktadır. Afrika’da milyonlarca çocuk açlık çekmekte, açlık ve önlenebilir hastalıktan ölmektedir. Türkiye’de de mülteci Suriyeli çocuklar yaşam mücadelesi vermekte, sömürü çarklarında ezilmektedir.
“Çocuklara kıymayın efendiler!” diyordu Nâzım Hikmet. Fakat bu sömürü düzeni çoluk çocuk, genç yaşlı, Suriyeli Afrikalı demeden kâr hırsıyla, yoksul emekçilerin umutlarını, yaşamlarını söndürüyor. Sömürü çarkları arasında biten yaşamlar egemenlerin zerre kadar umurunda değil. Sermaye sahipleri kötülüğün cisimleşmiş halidir, yaşanan acılar karşısında adeta taştır. Çocuklarımızı, yaşamı, doğayı kapitalist sömürü mengenesinden kurtarmak için birleşmek zorundayız. İşyerlerimizde, sendikalarımızda, mahallelerimizde, işçi örgütlerimizde birleşmek; işçiysek Türk, Kürt, Arap, İngiliz, Yunan demeden birleşmek ve sömürü çarklarını kırmak zorundayız!
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...