Buradasınız
Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Avcılar’dan bir emekli

Türkiye’de iktidarın politikaları toplumun geniş kesimlerini adeta darboğaza sürüklüyor. Yükselen hayat pahalılığı ve sürekli düşen alım gücü, artan işsizlik gibi birçok olumsuzluk üst üste biniyor. İşçi sınıfı saflarında alabildiğine yoksullaşma yaşanırken egemenler doğayı hunharca talan edip emeği sömürüyorlar. Her fırsatı ranta çeviriyorlar, eğitimden sağlığa, ulaşımdan iletişime ve yer altı kaynaklarına kadar azgınca saldırıyorlar.
İşçi, emekçi düşmanı olan egemenler, en ufak muhalif sesi boğmak için ellerinden geleni yapıyor. Sosyal medya platformlarından yapılan eleştiri içerikli paylaşımlar bile türlü baskılarla susturulmak isteniyor. Örgütlenen, sendikalaşan işçiler üzerine her fırsatta polis salınıyor. İşçiler haklarını aramasın, kölelik koşullarında yaşasın isteniyor. İşçilerin ücretlerinin üçte birine vergi diye el konuluyor. Sermayedarlara sıra gelince bıraktık kârlarının üçte birine el koymayı, vergi borçları sıfırlanıyor!
Son süreçte iktidar sözcülerinin ağzından dökülen kimi zehirli sözler yeni bir gündem yarattı. Onlara göre emeklilik sistemi sürdürülebilir değil. Bunu diyenler üç dört yerden maaş alan, huzur hakkı alan zatlar! Neymiş efendim Avrupa’da emekliler 65-70 yaşında emekli oluyorlarmış, yeni bir düzenleme şartmış, bu haliyle sürdürmek mümkün değilmiş! Her fırsatta sermaye sahiplerine vergi indirimi yapan ya da vergilerini sıfırlayan iktidarın ikiyüzlülüğü ortadadır. Üstelik zaten zor şartlarda yaşayan, çalışmak zorunda kalan emeklilerin durumu içler acısıdır. Durum çok açık; emeklilik sisteminin içini boşaltmak ve işlevsiz hale getirmek istiyorlar.
Sınıfımızı sömüren, soyup soğana çeviren, üstüne bir de arsızca alay edercesine faturayı işçiye, emekliye kesmeye çalışan bir iktidarın ve sermayenin ömrü çoktan dolmuştur. Bu ve benzeri iktidarların sınıfımıza karşı saldırılarının sınırı, verebileceği zararların telafisi zordur. İktidar sözcülerinin bu pervasız ve ukala tutumları tabi ki işçi sınıfının örgütsüz ve güçsüz oluşundan kaynaklanıyor. Fakat bu topraklardan ve dünyadan çeşitli işçi mücadeleleri de gösteriyor ki, sınıfımız yavaş yavaş üzerindeki ölü toprağını atıyor. Egemenlerin yalanlarına karşı uyanışa geçen işçi sınıfı elbet bunların hesabını soracaktır.
Yaşasın İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesi!
MKB Rondo Grevinden: Grevin Gücü
Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...