Buradasınız
Cam Elyaf Fabrikasının Önünde İşçi Dayanışması Dağıtımı!
Gebze’den bir üniversite öğrencisi
Merhaba dostlar. Ben Marmara Üniversitesinde okumakta olan geleceğin işçisi bir öğrenciyim. Her geçen gün giderek daha fazla büyüyen mücadelemizin bir parçası olarak, bir fabrika önünde bülten dağıtımını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kristal-İş’in yıllardır örgütlü olduğu Cam Elyaf fabrikasında bir vardiya çıkışı bülten dağıtımındaydık. Servis araçlarının önünde işçilerle sohbet ediyorduk. Sohbetimizin konusu, bültenimizde yer alan Şişe Cam Grevi deneyimiydi. Bu esnada işçiler fabrikadan servislere doğru yürümeye devam ediyorlardı. Amacımız bir işçi kardeşimizi daha mücadeleye çekmekti. Açlığa mahkûm edilen, et yerine bayat ekmek yiyen, en az 10 saat çalıştığı halde düşük ücrete mahkûm edilen, iş kazalarında hayatını kaybeden, meslek hastalıklarıyla yaşamayı öğrenen, ekonomik sıkıntıdan aile düzeni bozulan, çocuğunun yüzü gülmeyen, hayatı iş ev arasında geçen, gezmek nedir bilmeyen, sendikaya üye olduğu için işten atılan, krizden dolayı işten atılan, aybaşını nasıl getireceğiz diye kara kara düşünen… Bu kadar olumsuzluğu bir arada yaşayan işçi arkadaşlarımızı kendileri için mücadeleye çekmekti amacımız.
Sohbet sırasında fabrikanın güvenlik görevlilerinin tepkisine, kaba davranışlarına maruz kaldık. Fabrika sahasında dağıtımın yasak olduğunu söylediler ve bültenlerimizi zorla almaya kalktılar. İşçi Dayanışması bültenimizi onlara kaptırmadık. İşçi kardeşlerimiz için oradaydık, o bültenleri onlara ulaştırmalıydık, onlara mücadeleyle birlikte gelecek umut dolu günlerin yolunu göstermeliydik. Haksızlığa boyun eğmeyen insanların neler kazanabileceğini gösteren İşçi Dayanışması bültenimizdeki yazılarla işçinin el fenerini onlara ulaştırmalıydık. Bir işçi olduğunu unutan güvenlik görevlilerinin kabalığına rağmen bültenlerimizi dağıtmaya devam ettik. Patronların işçilerin bilincini nasıl bulanıklaştırdığını yaşayarak bir kez daha gördük. İşçiye işçiliğini unutturup onları yozlaştırarak işçi arkadaşlarına karşı düşman ediyorlar.
Arkadaşlar işçiyi işçiye kırdırmaya çalışan zihniyete karşı uyanık olmalıyız. Çünkü biz işçiler bir bütünüz, bizim sevinçlerimiz mutluluklarımız ve üzüntülerimiz ortak. İşçiye, patrondan dost olmaz. İşçinin dostu, dünyanın neresinde olursa olsun, onun gibi işgücünü satmak zorunda olan sınıf kardeşleridir. Bu bilinçte olduğumuz sürece biz işçiler bir bütün olarak bir çatı altında toplanır ve tek bir yumrukla karanlığı yırtıp güzel günlere kavuşuruz. İşte bu yüzden alanlarda haykırıyoruz: Kurtuluş Yok Tek Başına ya Hep Beraber ya Hiçbirimiz!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Ücretsiz İzin Yasal mı?
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...