Buradasınız
Çaykur İşçilerinden Öz Gıda-İş’e Tepki
Üyesi oldukları Öz Gıda-İş Sendikasının kendilerini yalnız bıraktığını, kadro taleplerinin arkasında durmadığını söyleyen yüzlerce ÇAYKUR işçisi, 13 Ekimde Rize merkezde bulunan sendika binası önünde eylem yaptı. ÇAYKUR’da çalışan 9 bin mevsimlik işçi, yıllardır kadro istiyor. Geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin kamuda çalışan 90 bin taşeron işçiye kadro verileceğini açıklamış ancak ÇAYKUR işçileri kapsam dışı bırakıldıklarını öğrenmişlerdi. Sendikanın kendilerine “bekleyin” diyerek oyaladığını söyleyen işçiler, “Çaykur Kadro”, “İşçiler Burada, Sendika Nerede” sloganları atarak duruma tepki gösterdiler.
Eyleme katılan bir kadın işçi “10 aylık bebeğim var. Bırakıp geldim onu. Altı ay yaz sezonunda iş var, kış sezonu yok. Her gün doğalgaza, elektriğe, suya, bebek bezine, her şeye zam gelirken biz sadece altı ay ücret alıyoruz. Geri kalan 6 ayda bu on bin işçi ne yapacak acaba?” diyerek tepki gösterdi. Sendika yönetiminin kendilerini yalnız bıraktığını söyleyen bir diğer kadın işçi ise şunları söyledi: “Sendikanın, temsilcilerin aşağı inip bizlerle muhatap olmasını istiyoruz. Buraya ses vermesini istiyoruz. Gece 12’de kalkıp da sosyal medyada basın açıklaması yapabiliyorsun. Senin arkanda duran bu kadar işçinin arkasında şimdi niye durmuyorsun? Bizi neden hükümete satıyorsun? Bizim 12 ay çalışmaya hakkımız yok mu? Eşlerimiz çalışıyor ama kışın işler durduğu için çalışamıyorlar. Paramız yetmiyor. Siz orada lüks yerlerde otururken, lüks arabalara binerken biz dolmuşlara biniyoruz.”
Sendikanın sözde değil gerçek anlamda yanlarında durmasını isteyen işçiler, miting yapılmasını talep ediyorlar. Bu konuda sendika yönetiminin açıklama yapmasını isteyen işçilerin kararlılığı ve alandan ayrılmaması üzerine Öz Gıda-İş Sendikası Doğu Karadeniz Rize Şube Başkanı Fatih Kandemir, işçilerin karşısına çıkmak zorunda kaldı. Konuşması sırasında “Kadro” ve “Miting” sloganları atan işçileri “zamanı gelince yapılır” diyerek geçiştiren Kandemir, işçiler tarafından yuhalandı.
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...