Buradasınız
Çin’de İşçiler Kölelik Koşullarına, Baskı ve Yasaklara İsyan Ediyor!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Dünyanın atölyesi konumundaki Çin’de işçiler kölelik koşullarına, baskılara isyan ediyor. Henan eyaletinin başkenti Zhengzhou’da bulunan dünyanın en büyük iPhone üretim fabrikası Foxconn’da işçiler Covid-19 bahanesiyle fabrikaya kapatıldı. İşçiler fabrikaya hapsedilmelerine ve sözleşme şartlarının yerine getirilmemesine karşı eyleme geçti. İşçilerin 22 Kasımda başlattıkları haklı eylem önce fabrikanın güvenlik güçleriyle bastırılmak istendi. Ancak “güvenlik güçleri” öfkesi taşan işçilere geri adım attıramadı. Bunun üzerine 23 Kasımda işçilerin karşısına bu kez polis çıkartıldı. Polis şiddeti de işçilerin eylemlerini durduramadı. Direnişçi işçilerden tutuklananlar ve yaralananlar olmasına rağmen fabrika önündeki eylemler devam etti. Bölge valisinin emriyle yaklaşık 200 bin işçinin çalıştığı alana giriş-çıkışlar yasaklandı.
Ekim ayında da benzer eylemler gerçekleştiren işçiler, pek çok kez çalışmayı durdurmuştu. Çin yönetiminin uyguladığı “sıfır Covid” politikalarını bahane eden fabrika yönetimi tarafından fabrikadan çıkışlarına izin verilmeyen işçiler, evlerine dönebilmek için tesislerin tel örgülerinden ve duvarlarından atlamak zorunda kalmıştı. Foxconn yönetimi işçilerin eylemlerinin önüne geçmek ve ayrılan işçilerin yerlerini doldurmak için daha yüksek ücret ve ikramiye vereceğini duyurmuştu. Ancak işçiler fabrikaya girdikten sonra sözleşmeler şirket tarafından tek taraflı feshedildi, eski koşullar yeniden dayatıldı. Koronavirüs yaptırımlarına güvenen ve işçileri fabrikaya hapseden Foxconn yönetimi, fabrika içeresinde koronavirüs önlemlerine uymayarak, testi pozitif çıkan işçilerle diğer işçileri aynı ortamda çalışmaya ve yaşamaya zorladı. Tüm bunları kabul etmeyen işçiler, taleplerinin basit ve net olduğunu ifade ediyor: Ya sözleşmeye uy ve koşulları düzelt ya da önümüzde durma!
“Kapalı Döngü” adı altında kölelik dayatması
“iPhone şehri” olarak anılan Foxconn Apple’ın dünyadaki en büyük taşeronu konumunda. Çin’in “sıfır Covid” politikası bir yandan karantina koşullarını devam ettirirken bir yandan da üretimin durmaması için “kapalı döngü” adı verilen üretim sistemiyle işçilere ağır çalışma koşullarını dayatıyor. 2020’den itibaren yaygınlaştırılan bu sistemle yüzlerce fabrikada işçiler kölece çalıştırılıyor, işçilerin fabrikalardan ayrılmalarına izin verilmiyor. İşçiler tesis bünyesindeki yatakhanelerle üretim alanları arasında yaşamaya zorlanıyorlar. Yüz binlerce işçi insani koşullardan uzak yatakhanelerde iç içe uyuyarak, yeterli ve sağlıklı beslenmeden mahrum, ailelerinden ve sevdiklerinden yalıtık yaşamaya zorlanıyorlar. Bunun yanında yeterli yatakhaneleri olmayan fabrikalarda işçiler atölyelerde uyumak zorunda bırakılıyor. Tıbbi bakım ve güvenlik önlemlerinin olmadığı bu fabrikalarda Covid-19 testi pozitif çıkan işçiler “karantina tesisleri” adı altında izbe yerlere gönderiliyor. Günde 14 saate çıkan çalışma sürelerinin “normalleştiği” bu sistemde, yönetim isterse gecenin bir yarısı gidip işçileri yurtlarından çıkarıp montaj hattına gönderebiliyor.
Sözde bu sistemi kabul edip etmemek işçilerin tercihine bağlı! Ancak bu döngüyü kabul etmeyen işçiler işsiz kalmayı, aç kalmayı “tercih” etmiş oluyor. Çünkü Çin’de “sıfır Covid” politikası altında başka bir iş bulmak neredeyse imkânsız hale getirilmiş durumda. Bu döngüye girdiğinizde ise ne kadar süreceği devletin ve patronların insafına kalmış!
Stajyer sömürüsünün de yaygın kullanıldığı bu fabrikalarda, teknik okullara kayıtlı öğrenciler patronlarla okulların yaptığı anlaşmalar altında çalıştırılıyor. Okudukları bölümlerle ilgili olsun ya da olmasın çok daha düşük ücretlerde, sosyal güvenceden yoksun çalıştırılan öğrenciler bu koşulları kabul etmediklerinde diplomalarını alamıyorlar.
Ayrıca bu fabrikalarda ülkenin özellikle farklı bölgelerinden gelen göçmen işçiler çalıştırılıyor. Benzer lehçe konuşan işçiler, birbirleriyle iletişime geçip sosyalleşmesin diye farklı yatakhanelere ve üretim bantlarına konuluyor. Böylelikle işçilerin ortak hareket etmesinin ve ulaşımın sınırlandırıldığı karantina koşullarında kilometrelerce ötedeki evlerine olası bir “firar” durumunun önüne geçilmiş olunuyor. Ancak tüm bunlar işçilerin ortak hareket etmesinin, bir araya gelerek kölece koşullara karşı mücadele etmesinin önüne geçemiyor.
Çin’in baskıcı yönetimine karşı işçi isyanı
Demokratik hakların ve özgürlüklerin yok sayıldığı Çin’de Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle yükselen tepki üretim alanlarından kent meydanlarına, üniversitelere yayılıyor. 2 yılı aşkın süredir “çalışmak” dışında her şeyin yasaklandığı ülkede, yaygın bir aşılama yapılmıyor ve sağlık kuruluşlarının sayısı arttırılmıyor. Çin yönetiminin salgınla mücadelesi baskı ve yasakları arttırmak! Ancak baskının ve yasakların dozu arttıkça işçilerin tepkileri de artıyor, artık sabır taşı çatlıyor!
24 Kasımda Sincan bölgesinin başkenti Urumçi’de karantinaya alınan bir binada çıkan yangın sonucu en az 10 kişi yaşamını yitirdi. Karantina uygulamaları nedeniyle kapısı dışarıdan kilitli olan binaya itfaiyenin etkin müdahalede bulunmasını engelleyen karantina barikatları bardağı taşıran son damla oldu. Yüzlerce insan “kapanmayı durdurun” sloganlarıyla sokaklara çıktı, öfkesini haykırdı. Bu eylem aynı cendereye hapsedilmiş farklı şehirlerdeki işçileri de tetikledi. Ülkenin en büyük şehri olan Şangay başta olmak üzere Pekin, Guangdong ve Wuhan dâhil 16 farklı noktada tüm baskılara rağmen protesto gösterileri düzenledi. Sokaklarda “Özgürlük galip gelecek”, “kapanmaya hayır”, “özgürlük istiyoruz” sloganları yankılandı. Urumçi’de hayatını kaybedenler anıldı ve Uygur halkıyla dayanışma çağrıları yapıldı. Üniversitelere de sıçrayan eylemlerde öğrenciler “Şi İstifa” sloganlarını yükseltti. Hep bir ağızdan dünya işçi sınıfının kurtuluş çağrısı olan Enternasyonal Marşı söylendi.
En ufak bir muhalefeti ve tepkiyi hızla bastırmaya girişen Çin’deki despotik rejim, eylemleri ezmek için derhal harekete geçti. Polis şiddeti ve tutuklamalarla eylemlerin önüne geçmek isteyen hükümet, sosyal medya paylaşımlarına yasak getirdi. “Sansüre Hayır” diyen emekçiler, taleplerinin sadece Covid kısıtlamalarının kaldırılması ile sınırlı olmadığını dile getiriyor. On yıllardır ağır baskı altında nefessiz bırakılmalarına karşı özgürlük ve demokrasi istediklerini haykırıyorlar!
Çin emperyalizmi, tek parti diktatörlüğü altında kurulan düzeni sürdürmek için toplum üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Bağımsız sendikaları, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini yok eden Çin egemenleri, ülkeyi patronlar sınıfı ve ayrıcalıklı bürokratlar için dikensiz gül bahçesine çevirirken, işçi ve emekçilere cehennemi yaşatıyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar yıllardır ağır baskı altında nefes almaya çalışan işçilerin öfkesinin ve mücadelesinin önüne geçemeyecekler. İşçilere zulmü reva görenler bugün değilse de yarın örgütlü işçi sınıfının karşısında yıkılıp gidecekler!
- Bangladeş’te Gençler, Emekçiler Ayakta!
- Şerife Muhammedi’ye Özgürlük!
- Samsung Electronics’te Tarihi Greve Çıkan İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- İngiltere’de Seçimlerin Ardından On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlarda
- Kapitalizmde Sorunlar da Dünya İşçilerinin Mücadelesi de Büyüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- İngiltere’den ABD’ye Yüzbinler Filistin Halkı için Meydanlarda
- Güney Kore’de Tarihi Grev: Samsung Elektronik İşçileri İlk Kez İş Bıraktı
- Avrupa’da Tarım Emekçilerinin Mücadelesi Sürüyor
- İranlı Emekçiler Her Şeye Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor
- İsrail’in Gazze’deki Saldırıları Sürüyor, Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Büyüyor
- Nakba’nın 76. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Yeniden Meydanlarda
- Arjantin’de 24 Saatlik Genel Grev
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri ve Savaş Karşıtı Gösteriler Büyüyor
- İtalya’da İş Cinayetleri ve Sağlık Sistemi Protesto Edildi
- ABD Üniversitelerinde Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Yayılıyor
- Arjantinli Emekçiler Eğitimde Bütçe Kesintisine Karşı Ayakta
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...