Buradasınız
Çocuk Sömürüsü, İstismarı ve Katliamı Sürüyor

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989’da kabul edilen ve 193 ülke tarafından imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi, kâğıt üzerinde kalmaya devam ediyor. Tüm dünyada şaşaalı törenlerle kutlanılan Çocuk Hakları Günü, göstermelik olmaktan öteye geçmemektedir. Egemenler her zamanki gibi şurada burada boy gösterip çocukların geleceğinden, haklarından, yaşadıkları eşitsizlikten, çocuk işçiliğinin önlenmesinden, cinsel, psikolojik baskıdan vb. dem vuracaklar. Timsah gözyaşları dökecek ve kendi suçlarının üzeri örtecekler.
Bugün dünyada milyonlarca çocuk kapitalist sermayedarlar için ucuz, kullanılıp atılacak işgücü olarak görülüyor. Dünyada 300 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunuyor. Türkiye’de çalıştırılan çocuk işçi sayısı ise 1 milyonun üzerinde. Çıraklık kapsamında çalıştırılan çocuk işçilere, patronlar tarafından her türlü iş yaptırılıyor. Çocuk işçiler hem ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmakta hem de ücretleri eksik verilmektedir. Patronların kâr hırsı yüzünden çocuk işçiler, hayatları boyunca yaşayacakları meslek hastalıklarına yakalanıyorlar. Yaşamları çileyle geçiyor. Sadece geçtiğimiz yıl 53 çocuk işçi iş cinayetlerine kurban edildi. İş kazalarında dünyada 3. olan Türkiye’de çocuklar da kapitalistlerin kâr hırsının kurbanı olmaktan kurtulamıyorlar.
Meselâ çocuk hakları konusunda Türkiye, OECD ülkeleri içinde en sonda yer alıyor.
- Türkiye’de 10 milyon çocuktan 3 milyonu yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşıyor. 4 çocuktan biri hiçbir sosyal güvenceye sahip değil.
- 1 milyon çocuk işçi var.
- 2014 yılında bin 377’si erkek, 9 bin 718’i kız çocuğu olmak üzere 11 bin 95 çocuk cinsel suçlara maruz kaldı.
- 2014 yılı sonu itibariyle 474 çocuk hükümlü, bin 683 çocuk ise tutuklu bulunmaktadır.
- Çocuk yaşta evlendirilenlerin sayısı bakımından 2013 yılı itibariyle Türkiye dünya üçüncüsü.
- Eğitim, sağlık, maddi refah, yoksullukta OECD sonuncusu.
Kapitalist çıkarların sonucu olan savaşlar, çocuklar için ölüm ve geleceksizlik anlamına geliyor. Başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm ulusların emekçi çocukları, haksız savaşların kurbanı oluyorlar. Suriye’den Afganistan’a, Libya’dan Yemen’e çocuklar savaşın içinde doğuyor ve normal bir hayat yaşamadan ölüyorlar. Savaş emekçilerin evlerini ve yurtlarını terk etmesine neden olurken, Aylan Bebek örneğinde gördüğümüz üzere, daha iyi bir yaşam umuduyla yollara düşen mülteciler ve çocuklar karanlık sularda boğuluyor veya yollarda ölüyorlar.
Türkiye’nin Kürt bölgelerinde devlet güçleri çocukları katletmeye devam ediyor. Kurşunlarla ve bombalarla paramparça edilmiş, annesi babası öldürülmüş, yaşadıkları evler yerle bir edilmiş çocukların görüntülerini izliyoruz. Ancak egemenler çocukları katletmekten ve “terörist” diyerek bu katliamları meşrulaştırmaktan geri durmuyorlar.
Çocukların işçi olmasının, ağır koşullarda yaşamasının, iş cinayetlerine kurban gitmesinin, istismar edilmesinin, savaşlarda katledilmesinin nedeni kapitalist kâr düzenidir. Emekçi sınıfın çocuklarına acı ve gözyaşı dışında bir gelecek vermeyen kapitalist sistem yıkılmalıdır. İşçi sınıfı, kendisine ve çocuklarına hayatı zehir eden kapitalist çürümüşlükten kurtulmadan gün yüzü görmeyecektir.
Sefaköy’de de “İstikrar” Var!
Buralarda da İstikrar Sürüyor!
- Ekmek Hiç Bu Kadar Pahalı Olmamıştı
- Aile Hekimini Öldüren Nedir?
- Ekranlar Başka, Gerçekler Başka Söylüyor
- Sınıfımıza Güvenelim, Güvenli-Sağlıklı Bir Gelecek Yaratalım!
- Hayat Pahalı, Ölüm Ucuz
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...