Buradasınız
Çocuklarımız İçin Bir Kitap Önerisi; “Ekmek Parası”
UİD-DER’li bir işçi ailesi

Merhaba dostlar. Patronların salgın bahanesiyle saldırılarını yükselttikleri böylesi dönemlerde sınıf dayanışmasını daha da güçlendirmek hepimiz için sağlıklı olmanın en önemli koşuludur. Okur mektuplarında işçi arkadaşlarımızın da sıkça vurguladığı gibi işçilerin en büyük kalkanı dayanışmadır. Biz işçiler için kapitalist sömürü düzeninden daha tehlikeli bir hastalık yoktur. Onun da panzehiri öncelikle dayanışmamızı güçlendirmektir. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla işçi sınıfının her bir unsuru sınıf bilinciyle hareket edip, omuz omuza vermeliyiz. İnsanlığın asıl hastalığı kapitalizmi yeryüzünden süpürmeli ve sömürüye artık son vermeliyiz. Biz de UİD-DER’li bir aile olarak sınıfımızın güzel ailelerine ve cesur çocuklarına Muzaffer İzgü’nün “Ekmek Parası” adlı kitabını tanıtmak istedik. Çünkü biliyoruz ki patronların emeklerimizden çaldıklarında çocuklarımızın da rızkı var.
İster sadece bir işçi çocuğu olsun, isterse milyonlarca çocuk işçiden biri olsun bizim çocuklarımız işçi sınıfının bir parçasıdır. Bu nedenle onlara sınıfımızın değerlerini aktarmak sadece anne babalarının görevi değildir. Bu görev biz örgütlü işçilerin bir sınıf görevidir. Muzaffer İzgü’nün “Ekmek Parası” romanı bir çocuk romanıdır. Ama bir işçi ailesini, işçi çocuklarının gözünden anlatan bir roman ne kadar çocuk romanı olabilirse o kadar çocuk romanıdır. Bir işçi ailesinin hayat mücadelesini ailenin küçük çocuğu Kemal’in gözünden anlatan İzgü, aslında bize ayna tutuyor. Romanı okuyanlar bir anda Kemal ile bütünleşiyor. Hele bir de çocuklukları Kemal’inkine benzeyenler… Onlar sadece çocukla bütünleşmeyip aynı zamanda ailenin bir ferdine dönüşmekten kendilerini alamıyor. Kitaba dalıp aileden biri olan okurlar bir bölümde Kemal ile hastalanırken başka bir bölümde kırmızı balon için ağaca tırmanıyor. Roman boyunca yaşanan olaylar sıradan bir işçi ailesiyle aynı. Zaten İzgü de kendi çocukluğunu romanlaştırmış.
Kendisi de Adanalı bir işçi ailesinin çocuğu olan İzgü, romanın kahramanı Kemal gibi eve ekmek getirmek için kâh sinemada gazoz satmış, kâh halde karpuz yüklemiş. Kemal’in okulda yaşadığı zorluklar ve bunlarla mücadelesi de hepimiz için tanıdık. İşçi ailesi olmanın bütün zorluklarına rağmen bir umutla yaşam mücadelesi veren bu ailenin hayata mutlu gözlerle bakması ve zorlukları dayanışmayla aşmaya çalışması ailecek hepimizin içini ısıttı. Kemal sorunlarının üstesinden gelmeyi hep başardı. Adeta hepimize “direnmektir yaşamak” mesajını verdi. UİD-DER’li 6 yaşındaki kızımız hem eğlendi hem de Kemal’den çok şey öğrendi. Sizlere de iyi okumalar.
Sen de Orada mıydın?
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...