Buradasınız
Delirmek mi, Örgütlenmek mi?
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Geçen gün üstgeçitten geçerken, elinde kocaman harflerle AÇIM yazan bir kâğıt tutan yaşlı bir amca gördüm. Önünde de kâğıt mendiller vardı, onları satıyordu. Amcanın o halini görünce UİD-DER’in işçi tiyatrosundan “İşsiz Adam” adlı oyundan bir bölüm geldi aklıma. Oyunda işsiz bir insan boynuna iş arıyorum diye bir kâğıt asmıştı. Biri işsizim diye asmış, öteki de açım diye. Bu durum kapitalistlerin yarattığı işsizlik yüzünden daha da çoğalacak ve bunlar tek tük görünen örnekler olmaktan çıkacak. Patronlar sınıfı bizleri işsiz bıraktıkça sonumuz aç, yoksul kalmak olacaktır.
Her gün onlarca işçi issiz kalarak işsizlik kırbacını yiyor ve bedelini çok ağır ödüyor. İşsiz bir insan ne yapar? Önce iş arar, ayakları su toplayıncaya kadar. İş bulması aylar, yıllar bile sürebilir. Gittiği yerlerden “işçi almıyoruz” demeleri bir kere otomatik olarak beyinde arıza çıkarmaya nedendir. Sonra yavaş yavaş evde huzursuzluk başlıyor. Psikoloji bozuluyor ve açık kendini gösteriyor. Kimi “artık yetti lan” diyip cinnet geçiriyor, intihar ediyor, kimi karısını çocuklarını doğruyor. Kimi artık yapacak bir şey yok diye dileniyor, hırsız oluyor.
İnsan bu lanet sistemde işsiz kalmayadursun, bu saydıklarım bir kısmı. İşte kapitalistlerin kâr uğruna işçi sınıfını düşürdükleri durum budur. Kimse demesin ben bunların hiçbirisini yaşamam. Bu sistem bize bunları dayatıyor. Peki, karşılığında işçi sınıfı ne yapıyor? Örgütsüz olduğumuz için sorunlarımızın üstesinden gelemeyip yok olup gidiyoruz. Tersinden düşünelim, işçi sınıfı örgütlü olsa bunların hiçbirini yaşar mıydık? Tabii ki hayır! Mücadele eden işçilere patronun kuralları sökmez, borusu ötmez. O zaman bizlerin arasından intihar ya da cinnet geçiren olmaz. Çünkü ürettiğimizi yiyebileceğiz, giyeceğiz, ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğiz. Aslında adam gibi yaşayacağız. Hem de patronlar olmadan. Her şey ama her şey biz işçilerin elinde. Yeter ki bir araya gelelim. Ben soruyorum işçi kardeşlerim siz tercih yapın: Bu sistemde psikolojiyi bozup deli olmak mı, yoksa örgütlenmek mi? Sizce hangisi?
Bayram ve İşçi Çocukları
İkiyüzlülüğün Pes Dedirten Hali!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...