Buradasınız
Delirmek mi, Örgütlenmek mi?
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçen gün üstgeçitten geçerken, elinde kocaman harflerle AÇIM yazan bir kâğıt tutan yaşlı bir amca gördüm. Önünde de kâğıt mendiller vardı, onları satıyordu. Amcanın o halini görünce UİD-DER’in işçi tiyatrosundan “İşsiz Adam” adlı oyundan bir bölüm geldi aklıma. Oyunda işsiz bir insan boynuna iş arıyorum diye bir kâğıt asmıştı. Biri işsizim diye asmış, öteki de açım diye. Bu durum kapitalistlerin yarattığı işsizlik yüzünden daha da çoğalacak ve bunlar tek tük görünen örnekler olmaktan çıkacak. Patronlar sınıfı bizleri işsiz bıraktıkça sonumuz aç, yoksul kalmak olacaktır.
Her gün onlarca işçi issiz kalarak işsizlik kırbacını yiyor ve bedelini çok ağır ödüyor. İşsiz bir insan ne yapar? Önce iş arar, ayakları su toplayıncaya kadar. İş bulması aylar, yıllar bile sürebilir. Gittiği yerlerden “işçi almıyoruz” demeleri bir kere otomatik olarak beyinde arıza çıkarmaya nedendir. Sonra yavaş yavaş evde huzursuzluk başlıyor. Psikoloji bozuluyor ve açık kendini gösteriyor. Kimi “artık yetti lan” diyip cinnet geçiriyor, intihar ediyor, kimi karısını çocuklarını doğruyor. Kimi artık yapacak bir şey yok diye dileniyor, hırsız oluyor.
İnsan bu lanet sistemde işsiz kalmayadursun, bu saydıklarım bir kısmı. İşte kapitalistlerin kâr uğruna işçi sınıfını düşürdükleri durum budur. Kimse demesin ben bunların hiçbirisini yaşamam. Bu sistem bize bunları dayatıyor. Peki, karşılığında işçi sınıfı ne yapıyor? Örgütsüz olduğumuz için sorunlarımızın üstesinden gelemeyip yok olup gidiyoruz. Tersinden düşünelim, işçi sınıfı örgütlü olsa bunların hiçbirini yaşar mıydık? Tabii ki hayır! Mücadele eden işçilere patronun kuralları sökmez, borusu ötmez. O zaman bizlerin arasından intihar ya da cinnet geçiren olmaz. Çünkü ürettiğimizi yiyebileceğiz, giyeceğiz, ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğiz. Aslında adam gibi yaşayacağız. Hem de patronlar olmadan. Her şey ama her şey biz işçilerin elinde. Yeter ki bir araya gelelim. Ben soruyorum işçi kardeşlerim siz tercih yapın: Bu sistemde psikolojiyi bozup deli olmak mı, yoksa örgütlenmek mi? Sizce hangisi?
Bayram ve İşçi Çocukları
İkiyüzlülüğün Pes Dedirten Hali!
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.