Buradasınız
DİSK-AR: AKP Döneminde ve Başkanlık Rejiminde İşçiler Neler Kaybetti?
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 8 Mayıs’ta DİSK-AR’ın hazırladığı “AKP Döneminde ve Başkanlık Rejiminde İşçiler Neler Kaybetti?” başlıklı raporu açıkladı. Beşiktaş Balmumcu’da DİSK Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu gerçekleştirdi.
Çerkezoğlu memleketi şirket gibi yöneten zihniyetin egemenliğinde geçen bu dönemin özetinin emeğin değersizleştirilmesi olduğunu, işçiden alıp sermayeye, dar gelirliden alıp zengine vermek üzerine kurulu bu düzenin çarklarının özellikle başkanlık rejimi ile daha da acımasız işlemeye başladığını ifade etti. Raporun özet bulgularının bu gerçeği ortaya koyduğunu belirtti. Bu bulguları sıralayan Çerkezoğlu, 21 yıldır uygulanan politikalar ve başkanlık rejiminin işçilere zararlı olduğuna işaret etti. Her seçim öncesi siyasi partilerin topluma ve işçilere vaatlerde bulunduğunu, emek açısından AKP iktidarının vaatlerinin ve yarattığı tahribatın ortada olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Ancak her şeyden önemlisi AKP’li yıllar boyunca işçilerin haklarını, hukuklarını koruyabileceği, savunabileceği tüm mekanizmaların adım adım ortadan kaldırılmış olmasıdır. Sendikalaşma büyük baskı altına alınmış, grev yasaklamak övünç vesilesi haline getirilmiş, en basit toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bile oldukça daraltılmış, adalet saraylarında işçi hakkı aranamaz olmuş, sosyal diyalog mekanizmaları tümüyle ortadan kaldırılmış, Ekonomik Sosyal Konsey’den Üçlü Danışma Kurulu’na tüm yasal, Anayasal kurumlar fiilen işletilmemiştir. Kısacası işçi sınıfının hakkını hukukunu korumak için kullanabileceği tüm demokratik mekanizmalar ağır tahribata uğramıştır.”
Rapora göre sermayenin lehine, işçinin aleyhine olan her adımın demokrasinin tahribatıyla gerçekleştirildiğini belirten Çerkezoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “14 Mayıs’a kadar işyeri işyeri, meydan meydan, sokak sokak anlatacağımız hakikat ve yapacağımız çağrı nettir: Başkanlık düzeni işçiye zararlıdır, halka zararlıdır, memlekete zararlıdır ve bu nedenle başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın iradesiyle değiştirilmek zorundadır; değiştirilecektir!”
Yayınlanan rapora göre AKP döneminde gerçekleşen hak kayıpları özetle şu şekildedir:
- AKP döneminde ve başkanlık rejiminde bölüşüm ilişkileri kötüleşti. Başkanlık dönemi öncesinde milli gelir içinde emeğin payı yüzde 35,3 iken 2022’de yüzde 25,2’ye geriledi. Buna karşılık milli gelir içinde sermayenin payı başkanlık rejimi öncesi yüzde 48 iken 2022’de yüzde 56,7’ye yükseldi.
- 2005 yılında asgari ücret ortalama ücretin yüzde 46’sı iken 2020’de yüzde 60’ına çıktı. Türkiye bir asgari ücretliler ülkesi haline geldi. Kadınlar daha fazla asgari ücretle çalışır hale geldi. 2006’da kadınların aylık ortalama ücret ve maaş geliri asgari ücretin 2 katıydı. 2020’de kadınların ortalama ücret ve maaşları asgari ücretin 1,5 katına geriledi.
- AKP döneminde işçiler daha fazla çalışıp daha fazla üretirken ücretleri geriledi. 2009’dan bu yana verimlilik 60 puan artarken reel birim ücret 8 puan azaldı.
- AKP’nin ilk dönemlerinde enflasyonda bir düşüş yaşanırken özellikle başkanlık rejimi sonrasında enflasyon hızla tırmandı. AKP’nin iktidara geldiği Aralık 2002’de yüzde 29,7 olan enflasyon Nisan 2023’te TÜİK’in inandırıcılıktan uzak rakamı ile bile yüzde 43,6 oldu.
- AKP döneminde vergi yükü işçinin belini büktü. Sermayeye habire vergi afları, imtiyazları çıkarken vergi dilimleri yoluyla işçiler dilim dilim soyuldu. 2000 yılında 2500 lira olan ilk vergi dilimi yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2023’te ilk vergi dilimi 182 bin 109 lira olarak uygulanmalıydı. Oysa 2023 yılında ilk vergi dilimi 70 bin lira olarak uygulandı.
- İşçilerin üzerindeki bir başka vergi yükü tüketimden alınan dolaylı vergilerdir. Dolaylı vergilerin toplam vergi geliri içindeki oranı 1990’da yüzde 48 ve 2000’de yüzde 59 iken 2022’de yüzde 64’e ulaştı. 1990’da yüzde 52 ve 2000’de yüzde 41 olan kazanç üzerinden alınan vergiler dolaysız vergiler ise yüzde 33’e geriledi. AKP döneminde çalışanlar bir yandan yüksek gelir vergileri öte yandan tüketim vergileri ile vergi yükü altında ezildi.
- 21 yıllık AKP iktidarı sonunda gelinen tablo yüzde 14 civarında resmi sendikalaşma oranı, yüzde 12,4 fiili sendikalaşma oranı ve yüzde 8,1 civarında toplu sözleşme kapsamıdır. Özel sektörde toplu sözleşme kapsamı ise yüzde 4,7’dir. Özel sektörde işçilerin yüzde 95,3’ü sendikal korumadan yoksundur.
- AKP hükümetleri grev ertelemelerinin (yasaklama) kapsamını genişletti. AKP döneminde 20 grev erteleme kararnamesi yayımlandı ve 195 bini aşkın işçinin grevi yasaklandı. Buna karşılık 21 yıllık AKP döneminde yalnızca 90 bin işçi greve çıkabildi.
- AKP emeklilik yaşını ve prim gün sayısını arttırdı. Emekliler arasında eşitsizlikler yarattı. Emekli aylığı güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırı düşürüldü. Aylık artışları resmi enflasyon oranıyla sınırlandırıldı. SSK’ların alt sınır aylığı 1999 öncesinde yüzde 70 iken 5510 sayılı Yasa ile emekli aylıklarının sınırları yüzde 35-40 oranına geriledi. 2002’de asgari ücret 184 lira iken en düşük işçi emekli aylığı 257 lira idi. 2002’de en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 üzerindeyken, Nisan 2023’te asgari ücretin altına geriledi. Emekli aylıklarının düşmesi nedeniyle 4 milyon 81 bin emekli ya bir işte çalışmakta ya da iş aramaktadır. 2002’de yüzde 37 olan çalışan veya iş arayan emekli oranı 2021’de yüzde 45’e yükseldi.
- AKP öncesi dönemde ortalama yüzde 8 civarında seyreden dar tanımlı işsizlik oranı AKP’li yıllarda ortalama yüzde 11’e yükseldi. Öte yandan geniş tanımlı işsizlik de arttı. 2002 3. çeyrekte dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,6 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 15,3’tü. 2022’de ise dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,2’ye ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,8’e yükseldi. AKP döneminde kadın işsizliği çok daha vahim bir boyuta ulaştı. Özellikle başkanlık rejimi sonrası geniş tanımlı kadın işsizliği hızlı bir biçimde artış gösterdi. 2018’de yüzde 22,5 olan geniş tanımlı kadın işsizliği 2022’de yüzde 28,4 oldu.
- İşsizlikle mücadelede önceki iktidarlara göre daha başarısız olan AKP iktidarı döneminde İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) adeta bir işveren destek fonuna dönüştü. 2002’de İSF kaynaklarının yüzde 82,2’si işsizlere ödenmişti. 2022’de ise işçilere yapılan ödemeler İSF giderlerinin yalnızca yüzde 22,1’ini oluşturmuş, yüzde 76,1’i ise sermayeye aktarılmıştır.
- 2003 ve 2021 yılları arasında resmi verilere göre bildirimi yapılan iş kazası sonucu ölen işçi sayısı toplam 23 bin 958 ve yıllık ortalama 1261’dir. Dava ve müfettiş incelemesi sonucu kesinleşen iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm sayısı ve sıklığı ise çok daha fazladır. 2006-2021 arası dönemde bildirimi yapılan iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm sayısı 22 bin 305 iken iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm geliri bağlanan vaka sayısı 42 bin 927’dir. Teknolojik gelişmelere rağmen iş cinayetleri azalmadı, aksine “üretim zorlaması”na dayalı birikim modelinde işçiler ölümüne çalıştırıldı.
- AKP hükümetleri kamu kesiminin tasfiyesi ve özelleştirmede büyük paya sahiptir. Toplam özelleştirmelerin yaklaşık yüzde 90’ı AKP hükümetleri döneminde yapılmıştır.
- AKP iktidarı boyunca kıdem tazminatının gasp edilmesi hiç gündemden düşmese de işçilerin mücadeleleriyle bu girişimler hep engellendi. Ancak 2002’de asgari ücretin 4,8 katı olan kıdem tazminatı tavan tutarı 2023 itibarıyla asgari ücretin 2 katına geriledi. AKP kıdem tazminatını da eritti.
- OHAL döneminin en ağır bilançosu haksız, hukuksuz ihraçlar oldu. Gazeteciler, milletvekilleri ve belediye başkanları tutuklandı. İki yıllık OHAL döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşandı ve 135 bin kamu görevlisi ihraç edildi. Kamuda yaşanan ihraç ve tasfiyeler 12 Eylül dönemiyle kıyaslanamayacak kadar kapsamlı oldu. OHAL ile ihraç edilenlerin yargı yoluna başvurma ve adil yargılanma hakkı da ortadan kaldırıldı ve KHK’larla ilgili itirazlar için idari bir kurul olan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu. İhraç edilen Barış Akademisyenleri AYM ve yargı kararlarına rağmen görevlerine iade edilmedi.
- AKP hükümeti, ücretlilerin üzerinde sosyal ve ekonomik açıdan oldukça yıkıcı sonuçlar doğuran Covid-19 salgını ile mücadelede yetersiz kaldı. Yurttaşları Covid-19’un etkilerinden koruyacak etkin önlemler almadı ve güçlü sosyal politika önlemleri uygulamadı. Zengin ülkeler Covid-19’un etkisini azaltmak için yurttaşlarına milli gelirlerinin yüzde 17,3’ü kadar kaynak ayırırken Türkiye’de sadece milli gelirinin yüzde 2,7’si kadar ek harcama ve gelir desteği sağlandı.
DİSK-AR raporunun tamamına erişmek için: http://disk.org.tr/wp-content/uploads/2023/05/akpnin20yilipdf.pdf
Zorbalar Kalmaz Gider!
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...