Buradasınız
DİSK: “Sermayeye Değil İşimize, Aşımıza, Canımıza Kalkan Olun!”
DİSK, koronavirüs salgınının ekonomik sonuçlarına karşı önlemler şeklinde pazarlanan ve patronların yüzünü güldüren “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adlı pakete ilişkin bir açıklama yaptı. DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun imzasını taşıyan açıklamada, bu paketin sadece ve sadece “sermayeye kalkan” paketi olduğu vurgulandı.
Sermayeye kalkan olan siyasi iktidarın emekçileri görmediğini belirten DİSK, paketin içeriğine ilişkin şu maddeleri sıraladı:
- Pakette işverenlere vergi indirimleri vardır ama çalışanların büyük bir çoğunluğunu oluşturan asgari ücretli çalışanlara yoktur.
- Paket ile şirketlerin vergi, sigorta ve kredi borçları için erteleme ve kolaylıklar öngörülmüştür ama emekçinin kredi borcu, kredi kartı borcu ve faturaları dikkate alınmamıştır.
- Paketin açıklandığı toplantıda katılımcılar üçer metre mesafeyle oturtulmuştur ama şu an fabrikalarda çalışan, sokakları süpüren, çöpleri toplayan, hastanelerde görev yapan, şantiyelerde çalışan işçilerin ve emekçilerin iş güvencesi ve sağlıkları bu pakette yer almamıştır.
- Paket tüketici kredilerinin kolaylaştırılmasından söz etmektedir ama tüketicinin kredi borcu ve faturalarının ertelenmesi zorunluluğunu es geçmiştir.
- Halkın eve kapandığı koşullarda uçuşlarda KDV indirimi gibi akıl dışı bir önlem pakette yer almıştır ama elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturalarını ertelemek ve bunlarda KDV’yi sıfırlamak akıllara bile gelmemiştir.
- Böylesine vahim bir ortamda pakete konut kredisinin kolaylaştırılması gibi vicdanları sızlatan bir öneri dahi girebilmiştir ama halkın can derdine, iş ve aş derdine dair pakette sadece nasihatler yer almıştır.
- Pakette yer alan en düşük emekli aylığının 1500 TL’ye çıkarılması hedefi utanılması gereken bir itiraftır. Yıllardır asgari ücretin altında emekli aylığı olmadığını söyleyenler şimdi emekli aylıklarını 1500 TL’ye çıkarmaktan söz etmektedir.
Yalnızca sermaye sınıfının talepleri dikkate alındı
Açıklamada Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısına DİSK, TTB, KESK ve sağlık meslek örgütleri ile sağlık sendikalarının çağrılmamış olmasının, yapılan önerilerin görmezden gelinmesinin hükümetin sınıfsal bir tercihi olduğu vurgulandı. “100 milyar lira iş için, aş için; krizde işini ve aşını kaybedenler için ayrılmalıdır. Bu paket ile milyonlarca çalışana aylarca düzenli gelir sağlanmalı, halk sağlığını tehdit edecek gelir kayıpları önlenmelidir” diyen DİSK, aşağıdaki önlemlerin acilen alınması gerektiğini yineledi.
- Çok ciddi bir işsizlik dalgası tehlikesine karşı salgın riski devam ettiği sürece bireysel ve toplu işten çıkarmalar yasaklanmalıdır.
- İşten çıkarmalar ve ücretsiz izinler yerine ücretli izin uygulamasına gidilmeli ve işçilerin ve çalışanların temel yaşam giderlerini sağlayacak gelirleri garanti altına alınmalıdır. 100 milyar TL’lik paket ile milyonlarca çalışana aylarca gelir güvencesi sağlanabileceği bilinmelidir.
- Koronavirüs döneminde işyerleri kapanan işçilerin iş akdi sona erdirilmesin, bunun yerine işsizlik sigortası fonu, devlet ve işveren desteği ile gelirleri garanti edilsin. Salgını fırsat bilerek esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına izin verilmemelidir.
- Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ve elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca ertelenmelidir.
- Zorunlu mal ve hizmetlerin üretilmediği ve virüsten korunma koşullarının sağlanamadığı tüm işyerlerinde çalışanlar en az 14 gün boyunca ücretli izne çıkarılmalıdır. Çalışan ebeveynlerden birine ve risk grubunda olanlar ile 60 yaş üstü çalışanlara kamuda ve özel sektörde acil ücretli izin verilmelidir.
- En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilmelidir. Koronavirüsle mücadele döneminde bu miktara 1000 TL destek eklenmelidir.
Sermayeye Kalkan, Emekçiye Kolonya!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...