Buradasınız
İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
İstanbul Havalimanı’ndan genç bir işçi
Korona sürecinden doğrudan etkilenen işyerlerinden biri de çalıştığım havalimanı oldu. Genelde yurtdışına çalışan hizmet verdiğimiz uçak firmalarının hepsi önce seferlerini azalttılar ve en sonunda gelmeyi tamamen kestiler. Ardından beni ve diğer işçi arkadaşlarımı yıllık izne çıkarmaya zorladılar. Tekrar işe çağırdıklarında birçok yeni kural getirmişlerdi. Öncelikle her zaman yüzümüzde maske olacaktı, dinlenmek için kullandığımız idari binada her iki koltuktan biri boş kalacaktı, arkadaşlarımızla mesafemizi koruyacaktık. Ve bunlara benzer birçok yeni kural... Uçak içinde dip dibe çalışırken problem yoktu ama sohbet edeceğimiz zaman korona vardı, mesafeyi korumalıydık!
İşe çağırırken herkesi de çağırmıyorlardı, sınırlı sayıda işçi çağrılıyordu ve geneli benim gibi uçak temizliğinde çalışıyordu. Sebebi ise uçak temizliğinde birden fazla iş olması ve karışık olmasıydı. Yani bir yükleme işçisi uçak temizliğini bilmediği için yapamıyordu ama bir temizlik işçisi hem temizliği biliyor hem de yükleme yapabiliyordu. Sadece yükleme ve uçak temizliğiyle de kalmıyordu ek olarak idari bina temizliği, kullandığımız araçları dezenfektan ile temizleme, çaycılık gibi işleri yapıyor ve bazen yemekhane sorumlusu oluyorduk. Bu kadar işten sonra gün sonu aldığımız ücret ise 70 lira oluyordu. Her ay ortalama 7 gün çalışıyorduk, bazı aylar 8 gün bazen 10 gün çalışıyorduk, hatta birkaç işçiyi 15 gün bile çalıştırdıkları oluyordu. Ama aldığımız ücret aynıydı, 7 günlük para! İşe gelmediğimiz günlerde ise kimimiz kısa çalışma ödeneği kimimiz ücretsiz izin ödeneği kadar ücret alıyordu. Yani günlük 39 lira ücretsiz izin ödeneği alan bir işçi işe gittiği günler sadece 31 lira fazla almak için çalışıyordu. Burada da müdürün “biz bir aileyiz, şirketimiz için fedakârlıklar yapmalıyız” sözleri devreye giriyordu. Yani fedakârlık diye söylediği 7 günden sonra çalıştığın günler hiçbir ücret almadan “kendi rızanla” çalışmandı. Ama elbette senin rızan diye bir şey yok. Eğer sana dedikleri gün “kendi rızanla” işe gelmezsen tutanak tutulacak ve KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) veya ÜİÖ (Ücretsiz İzin Ödeneği) alamayacaksın. Diğer saçmalıklardan biri de şu: “Kendi rızanla” işe geldiğin gün mesaiye başladığına dair kart basmayacaksın, eğer basarsan şirket onu bilgisayarından silecektir zaten. Bu da şu demek oluyor; işyerinde bir kaza, yaralanma, sakatlanma vb. gibi bir durumun olursa o gün işyerinde bulunmuyor gözükeceksin. Bunlar yetmezmiş gibi yeni vardiyalar ekliyorlardı, mesela 10.00/20.00 vardiyası vardı. Normal gündüz vardiyasından 2 saat geç gelip 4 saat geç çıkıyorsun ve fazla mesai ücreti gibi bir şey yok.
Peki, biz şirketimiz için bu kadar fedakârlık yaparken şirketimiz bizim için neler yapıyor? Bizi işten bezdirene kadar çalıştıran amirlerini, sanki çok kolaymış gibi kendi işimizi kurmamızı veya başka işe girmemizi söyleyerek bize akıl veren şeflerini ve şöyle dolu dolu çalışmamız için uzun saatler ve fazla günler bizi işe çağıran planlama çalışanlarını üstümüze salarak işten çıkmaya zorluyorlar. Bu klasik şirket oyunlarına çoğu işçi arkadaşlarım kanıyor ve istifasını verip tazminat almadan işten ayrılıyor. Evet, biz büyük bir aileyiz ama patronlar değildir ailemiz. İşçi sınıfıdır bizim asıl ailemiz ve biz patronlar için değil, kendi sınıfımız için yapmalıyız fedakârlıkları. Yaşasın İşçi Sınıfımız!
İşçi Sınıfının Yaşar Ustası!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...