Buradasınız
DİSK: “Taşeron Çalıştırma İyileştirilemez Bir Sistemdir!”
16-17 Mayıs tarihlerinde Ankara’da Türkiye’nin en büyük sosyal diyalog ortamı olarak tanımlanan “Çalışma Meclisi”nin hazırlık toplantısı gerçekleştirilmişti. 9 yıl aradan sonra toplanan Çalışma Meclisi’nde, sermaye çevreleri ve Çalışma Bakanlığı tarafından sıklıkla gündeme getirilen alt işverenlik uygulaması, kıdem tazminatı, özel istihdam büroları, sendikal örgütlenme, iş sağlığı ve güvenliği uygulamasıyla istihdam politikaları konuşulmuştu.
Arzu Çerkezoğlu yaptığı açıklamada işveren örgütlerinin, taşeron çalıştırmanın amacını “maliyeti düşürmek, verimliliği artırmak” olarak açıkça ifade ettiklerini söyleyerek, alt işverenlik konusunda toplantıya katılan üç konfederasyonun da olumsuz görüş belirttiklerini ifade etti. Taşeron çalıştırmanın iyileştirilemez bir sistem olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, taşeron düzenlemesinin dizginsiz, kuralsız bir sömürü biçimi olduğunu belirtti. Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Katıldığımız toplantıda taşeron işçilerin çalışma hayatına dair yaşadıkları sıkıntı ve sorunları aktardık. Taşeron işçilerin yıllık izin, kıdem tazminatı, fazla mesai hakları, sendikal örgütlenme hakları taşeron şirketler tarafından girdi çıktı oyunları ile gasp edilmekte, Çalışma Bakanlığı bu duruma sessiz kalmaktadır. Taşeron işçinin zaten iş kanununda var olan fakat taşeron düzeni içerisinde kullanması fiilen imkânsız hale getirilen haklarını kullanabilmesi için yasal düzenleme iddia edilmekte, bu hakların gaspı yerleşik yasal düzenleme haline getirilmek istenmektedir. Taşeron işçinin kıdem tazminatını kullanabilmesi gerekçesiyle kıdem tazminatının fona devrinin önerilmesi bunun en açık örneğidir. Üstelik bunu yeni bir hakmış gibi duyurmakta, ‘taşeron işçiye müjde’ olarak sunmaktadır. Bu yapılırken taşeron işçilerinin yasal olarak zaten var olan haklarının uygulanmaması gerekçe gösterilmektedir. Taşeron sistemi işverenler tarafından emek maliyetlerini aşağıya çekmek, işçi ile ilgili sorumluluklardan kaçmak amacıyla oluşturulmuş, kuralsızlığın, esnekliğin, güvencesizliğin zeminidir. En büyük işveren olarak devletin ve özel şirketlerin hızla taşeron sistemine yönelmelerinin nedeni budur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre taşeron işçi sayısı 1,5 milyonu geçmiştir. Dolayısıyla kurallı çalışmadan, yasal düzenlemelerden kaçışın aracı olarak yaygınlaştırılmak istenen bir sistemin ‘iyileştirilebilmesi’ mümkün değildir.”
DİKS’in toplantıda dile getirdiği görüşlere de değinen Çerkezoğlu DİSK’in görüşlerini şöyle sıraladı:
-
Taşeronluk düzenlemesinin temel amacı taşeronluğu yardımcı işler ve asıl işlerin bir bölümü için tanımlayan sınırlandırmayı ortadan kaldırmak, bütün işçileri taşeron işçisi haline getirmektir. İş Yasasının 2. Maddesinde yer alan asıl işlerin taşerona verilebilmesi için aranan ‘işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenle uzmanlık gerektirme’ koşulu bu amaçla değiştirilmek istenmektedir. Bunun anlamı herkesin taşeronda çalışmasının, modern işçi simsarlığı adı verilen çalışma bürolarının hayata geçirilmesidir.
-
İşçilerin hileli bir şekilde taşeronda çalışması halinde, taşeron işçilerinin asıl işverenin işçisi haline gelebilmesine dayanak sağlayan düzenlemenin kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla iş müfettişlerinin elindeki yetki alınmak istenmekte, yasa tanımazlık yasayla meşru hale getirilmeye çalışılarak, işçinin başından itibaren asıl işverenin işçisi olması engellenmek istenmektedir.
-
Aynı işyerinde fakat farklı işverenler tarafından çalıştırılan ve açıkça işçilerin yasal olarak kazanılmış haklarını yok sayan yasadışı uygulamalar, taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmayı amaçlayan yukarıdaki düzenlemeye gerekçe haline getirmektedir. Hak edildiği halde kıdem tazminatının ödenmemesi, yıllık ücretli izin hakkının kullandırılmaması, ücretlerin tam ve düzenli yatmaması yasadışı uygulamalardır. Bakanlık ‘yasa dışı uygulamalar var’ diyeceğine, yasaları uygulayacak tedbirleri almalıdır.
-
İşçilerin kıdem tazminatı hakkı mevcut yapı ve süreler dikkate alınarak güvence altına alınmalıdır. Kıdem tazminatı işten atılma dâhil pek çok durumda alınabilmektedir. Fon sistemi ile amaçlanan kıdem tazminatını işverenlerin üzerinden alarak, yararlanma sürelerini düşürmek, işçilerin kazanılmış hakkını ortadan kaldırmak, yararlanmaya 10-15 yıllık sınırlandırmalar getirmektir. Bir yıla bir brüt maaş şeklindeki mevcut yapı, üç yıla 1 aylık brüt maaş şeklinde düzenlenmek istenmektedir. Bu kabul edilemez. Sorunu çözmek için her koşulda kıdem tazminatının işveren tarafından ödenmesini sağlayacak yaptırımlar getirilmelidir. Kıdem tazminatı her koşulda ödenmeli; iflas etmiş, ödeme aczine düşmüş işverenler açısından ‘kıdem tazminatı garanti fonu’ getirilmelidir.
-
İş kazaları birbiri ardına taşeron firmalarda çalışan işçileri bulmaktadır. Taşeron sistemi, iş cinayetlerinin birincil sorumlusudur. Taşeron sistemini savunmak cinayeti savunmaktır.
-
Taşeron sistemi sendikal örgütlülüğün önünü kesmek için de kullanılan bir araçtır. Sendikalarımızın etkin çabası ile örgütlenen taşeron işçilerinin haklı mücadelesinin önü kesilmek istenmektedir.
Çerkezoğlu son olarak, taşeron yasa tasarısının önümüzdeki aylarda Meclis’te görüşülmeye başlanacağını belirterek şöyle dedi: “ Kadrolu, güvenceli, sendikalı çalışmayı, ortadan kaldırmaya yönelik bu girişimlere karşı 15-16 Haziran’da başta İstanbul ve İzmir olmak üzere tüm Türkiye’de işyerlerinde, işçi havzalarında, grev alanlarında, direnişlerde, alanlarda ve sokaklarda olacağız.”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- DİSK’li İşçiler İstanbul’dan Seslendi: “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz!”
- Türk-İş’ten Eş Zamanlı Eylemler
- DİSK’li İşçiler Mersin’de “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” Dedi
- Polonez İşçileri Saldırılara Rağmen Mücadeleye Devam Ediyor
- Sendikaların Eylemleri Devam Ediyor
- Türk-İş’ten Türkiye Genelinde Eylemler
- İstanbul’dan Antep’e İşçiler Hakları İçin Mücadeleye Devam Ediyor
Son Eklenenler
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....