Buradasınız
Doktorlar Tekstil İşçileri Gibi Dikiş Dikiyor
Söğütlüçeşme’den bir kadın işçi
Bizler elimizin emeği alnımızın teriyle yaşamaya çalışanlarız. Dünyadaki tüm zenginlikleri işçi sınıfı yaratıyor, sefasını ise patronlar sınıfı sürüyor. Dünyanın neresinde olursak olalım, hangi sektörde çalışırsak çalışalım işçi sınıfı olarak işgücümüzü patronlar sınıfına ücret karşılığında satıyoruz. Aldığımız ücret, yaptığımız iş ne olursa olsun işçi sınıfının bir parçasıyız. Hastanelerde ekmek sırası bekler gibi sıra bekliyoruz. Vitaminsiz beslendiğimiz için çok kolay hastalanıyoruz, meslek hastalığına yakalanıyoruz. Alınmayan güvenlik önlemlerinden dolayı iş kazaları geçiriyoruz. Yaşayabilmek için çalışmak zorunda kalan biz işçilerin en çok karşılaştığı olaylardan biridir iş kazaları. Sağlık sektöründe çalışanlara sorsak “hastanelere en çok hangi vakalar geliyor” diye, cevapları “iş kazaları” olur. Küçücük bir örnek verelim. İnşaat sektöründe çalışan bir arkadaş iş kazası geçirmişti, dikişlerini aldırmaya gittiğinde, kesikleri diken doktorla asistanı arasında geçen kısa bir sohbete şahit oldu:
Doktor: Bugün kaç oldu?
Asistan: Üç yüzü geçti.
Doktor: Tekstilcileri geçtik.
Bu sadece bir doktorun dikiş için önüne gelen sayı. Oysa bunun daha ağır olanları var, geçirdiği kazadan dolayı kurtarılamayan hayatlar var. İnsan doğar, büyür ve ölür. Ama işçiler doğal bir şekilde ölmüyor! İş kazaları hayatımızın en büyük tehditlerinden biri haline geldi. Kapitalizm altında işçilerin ölümü insanın doğasına aykırı oluyor. Patronlar uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşıyor, işçiler ise her an ölümle burun buruna. Tersaneler ve madenler bunların en büyük örneğidir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte iş kazalarının önüne geçmek mümkünken geçilmiyor. Çünkü teknoloji patronların elinde… Daha fazla kâr için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Bu, iş kazası değil resmen cinayettir!
Bir insanı bile bile ölüme göndermenin adı kaza olamaz, ancak cinayet olur. Patronlara göre bunun sebebi işçilerin cahil ve dikkatsiz olmasıdır. Sizce dünyayı var eden işçiler cahil olabilir mi? Dikkatsiz olsak etrafımızdaki bu güzellikleri yaratabilir miyiz? Kumaşı dikip onu şekle sokan, güzelleştiren, hamura kıvam veren, deriyi, bakırı, madeni işleyip şekillendiren işçilerin elleri ve beyinleri… Tüm bunları yapanlar cahil ve dikkatsiz oluyor! Hiçbir şey yapmadan işçilerin sırtından asalak gibi yaşayan patronlar da her şeyin sahibi oluyor.
İş kazalarının sebebi işçilerin cahilliği ya da dikkatsizliği değildir. İş kazalarının asıl sebebi kârlarından başka bir şey düşünmeyen, kârları uğruna 3-5 kuruş fazla verip güvenlik önlemleri almayı akıllarına bile getirmeyen patronlardır. İş kazalarının asıl sorumlusu patronların düzeni olan kapitalizmin ta kendisidir! İşçilerin yaşam hakkını elinden alan bu düzeni ancak işçilerin örgütlü mücadelesi yıkar.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...