Buradasınız
Elektrik Yine Zamlandı Ama Enflasyon Düşüyor!
Eylül ayının son gününde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), saat 13.00’te yaptığı toplantının hemen sonrasında elektrik fiyatlarının zamladığını duyurdu. Elektrik fiyatları 1 Ekim itibariyle konut, sanayi ve ticarethanelerde yüzde 14,90 oranında arttı. Bundan önceki zam sadece 3 ay önce yapılmıştı ve yüzde 15 arttırılmıştı.
Bu zamdan en çok etkilenecek olanların, havaların soğumasıyla birlikte ısınma giderleri de katlanacak olan emekçiler olacağı çok açık. 3 ayda elektrik faturalarına ödeyecekleri para miktarı yaklaşık olarak yüzde 32 oranında arttı.
Hayat pahalılığı artıyor alım gücü düşüyor
Geçen kış aylarında resmi enflasyon rakamları yüzde 26’yı bulmuşken, emekçi kitleleri doğrudan ilgilendiren gıda enflasyonu yüzde 33’e, sebze enflasyonu ise yüzde 80’e tırmanmıştı. Yani mutfaktaki yangın büyümüştü. Siyasi iktidarın “varlık kuyruğu” olarak adlandırmakta beis görmediği uzun kuyruklar, tanzim satış noktaları etrafında bu dönemde oluşmuştu. Patates, soğan, domates, patlıcan gibi en çok tüketilen sebzelerin fiyatları rekor düzeyde artmıştı. Bu dönemin ardından resmi enflasyonun yüzde 15’lere düştüğü ifade edildi. Ancak mutfak, enflasyonun yüzde 30’larda seyrettiğini gösteriyor. Pahalılık tabii ki mutfakla sınırlı kalmıyor, giyimden ulaşıma her şey zamlanıyor. Değişmeyen tek şey emekçilerin ücretleri oluyor. Kamuda ve özel sektörde çalışan işçilerin ücretleri ise yüzde 4 ila 8 arasında arttı. Yani resmi enflasyon rakamları dahi göz ardı edildi ve işçiler göz göre göre düşük ücretlere mahkûm edildi.
İşçi ücretlerinin toplu iş sözleşmesinin süresine göre 2 veya 3 yıl boyunca 6 ayda bir olacak şekilde artması öngörülüyor. Bu artışlarda genelde resmi enflasyon rakamları göz önünde bulundurulur. Ancak işçi ücretlerindeki artışlar, elektriğe 3 ayda bir, doğal gaza ise ayda bir yapılan zamların hayli gerisinde kalıyor. Elektrik 3 ayda yüzde 32, doğal gaz ise bir ay arayla yüzde 30 oranında zamlanırken işçilerin ücretleri bu oranın çok altında kaldı. Elektrik zamlarını diğer temel ihtiyaçlara gelecek zamların takip edeceği aşikâr. Zamlar demek hayat pahalılığı demektir. Zamlar demek işçilerin alım gücünün düşmesi yani reel ücretlerin gerilemesi demektir. Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı işbirliği yaparak işçi sınıfının reel ücretlerini geçen seneye oranla daha fazla düşürmüştür. Reel ücretler düşerken, ardı ardına her şeye zam yağdıran siyasi iktidar, aynı zamanda enflasyonun düştüğünü söylüyor! Besbelli ki emekçilerin aklıyla alay ediyorlar!
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...