Buradasınız
Emekçi Kadınlar Ankara’da 8 Mart Etkinliğinde Buluştular

UİD-DER Kadın Komitesi’nin çağrısıyla 13 Mart Pazar günü Ankara’da işçi ve emekçiler, Petrol-İş Sendikası Ankara Şube Konferans Salonunda bir araya geldiler. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü coşkusunu yaşadılar. Pek çok sektörden, sendikalı-sendikasız, taşeron kadın ve erkek işçiler, öğrenciler işçi sınıfının bu şanlı gününü birlikte kutladılar.
Etkinliğimizde 8 Mart’ın tarihini anlatan videonun ardından yapılan sunumlarda sömürücü patronlar sınıfının kadınları ve sömürülen emekçi kadınların ortak çıkarları olmadıkları vurgulandı. Dünyada ve Türkiye’de emekçi kadınların mücadeleleri anlatıldı. UİD-DER Müzik Grubu’nun söylediği ezgiler ve okunan şiirler emekçiler tarafından coşku ve beğeniyle karşılandı. “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey” diyen UİD-DER Kadın Komitesi, emekçi kadınları 8 Mart ruhuyla mücadeleye çağırdı. Kadına şiddetin, tacizin-tecavüzün, cins ayrımcılığının, savaşların ve sömürünün ancak işçi sınıfı mücadele ederse son bulacağı söylendi. Bugün gündemde olan kıdem tazminatının fona devredilmesi gibi hak gasplarına karşı mücadelenin önemi vurgulandı. Emekçi kadınlara erkek sınıf kardeşleriyle birlikte UİD-DER saflarında ve örgütlü mücadelede en önde olma çağrısı yapılarak etkinlik sona erdi.
Etkinliğin ardından işçi ve emekçilerin hazırladığı UİD-DER sofrasında yemekler yendi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve etkinliğimiz üzerine sohbetler edildi. İşçiler etkinliğin çok güzel, coşkulu ve etkileyici olduğunu dile getirdiler.
Hacettepe Üniversitesi’nde çalışan taşeron bir kadın işçi: “İyi ki gelmişim. 8 Mart’ın ne demek olduğunu anlatan çok güzel bir etkinlikti” dedi. Daha önceden 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğunu bilmediğini ifade ederek, patronların saldırılarına karşı mücadele etmek gerektiğini vurguladı.
İşçi Dayanışması okuru bir kadın işçi 8 Mart’ı yaratan emekçi kadınların mücadelesini hatırlatarak, “bizim de bir şeyler yapmamız gerek, birlik olmalı daha güçlü olmalıyız” dedi.
Etkinliğe katılan bir erkek işçi: “Birlik ve beraberlik içinde geçen çok güzel bir gündü” dedi. Sonraki etkinliklere mutlaka eşiyle birlikte katılmak istediğini söyledi. Metal sektöründe çalışan bir erkek işçi de çok etkilendiğini ve ev işlerinde kadınlara bundan sonra daha çok yardımcı olacağını dile getirdi.
Sendikalı işçiler “keşke bütün sendikalar, işçi örgütleri bu kadar çalışsalar ve daha güçlü olsak” diyerek örgütlü mücadelenin önemini ifade ettiler.
İşçi ve öğrenci gençlerle sohbetlerimizde 8 Mart’ın tarihinden, içinden geçtiğimiz kriz ve savaş sürecinde örgütlü mücadelenin öneminden bahsettik. Genç bir kadın öğrenci de daha öncesinde 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak bildiğini, bir mücadele günü olduğunu yeni öğrendiğini belirtti. Gençler çalışmalarımızdan etkilendiklerini ve daha aktif olarak katılmak istediklerini söylediler.
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz
Son Eklenenler
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...