Buradasınız
Emekçilerin Tepkisi Akacak Kanal Arıyor
İzmir’den İşçi Dayanışması temsilcisi
Geçtiğimiz hafta İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Gündoğdu Meydanında kitlesel bir katılımla basın açıklaması yaptı. “Sömürüye, Yoksulluğa, Zamlara, Savaşa Karşı İzmir Buluşması” pankartı açıldı. O gün Gündoğdu Meydanında işçiler, emekliler, öğrenciler, çocuk arabasındaki bebekleriyle anneler, ilkokul öğrencileri, hasta tutsakların tedavisi için imza toplayan İnsan Hakları Derneği üyeleri, işsiz gençler, kısacası yüzlerce insan vardı. Sendikalar, “hayat pahalı, emek ucuz” pankartı eşliğinde alana yürüdüler. “Savaşa hayır”, “zam zulüm işkence, işte AKP”, “savaşa değil, emekçiye bütçe” sloganlarını attılar.
İlkokul öğrencilerinden biri minik ellerinde kendisinin yazdığını söylediği, “kantin zamlarına hayır” dövizi taşıyordu. Gözlerine dikkatli bakanların ne istediğini anlamaması mümkün değildi. Kendisine talebinin ne olduğunu sordum: “Tost 15 lira. Çok pahalı. Tost fiyatının düşürülmesini istiyorum” dedi. Elindeki dövizi herkes görsün diye sıkıca tutuyordu.
Bebek arabasındaki Ulaş’ın asgari ücrete çalışan annesine talebinin ne olduğunu sordum. “Ulaş’ın talebi bebek maması. Çocuk bezinin ücretsiz olmasını istiyoruz. Ulaş’ın taleplerinin haberini okumak istiyorum” dedi. İşçi Dayanışması’nın 168. sayısını verdim. Web sitesini takip etmesini söyledim. Ulaş’ın emekli babaannesi ise, “işyerlerinde ücretsiz kreş istiyorum. Ben olmazsam kreşe verecekleri para asgari ücretten bile fazla” dedi.
Orada tanıştığım üniversite öğrencisi beş gencin hepsinin anne ve babaları işçi veya emekli insanlar. Basın yayın dördüncü sınıf öğrencisi kızımız, “özetle kriz benim belimi kırdı. Annem işsiz. Babam emekli. Part-time iş bulmak imkânsız artık” dedi. Gastronomi birinci sınıf öğrencisi kızımız, “benim belimi büktü kriz. Ev yok, yurt yok. Açıkçası sığıntı durumundayım. Ailem İstanbul’da kiracı” diyor öfkeyle. Erkek öğrenci araya girerek, “abi daha birinci sınıftayım. İnsan kaynakları bölümünde okuyorum. Yurt çıkmadı. Ev tutma imkânım yok. Okulum Tınaztepe’de. Günde üç araç gidiş, üç araç dönüşle Güzeltepe’ye akrabamızın evine dönüyorum. Özetlersem yurtsuzum” diyor. Diğer erkek öğrenci, “metal makine bölümünde ikinci sınıf öğrencisiyim. Ailem Mersin’de çiftçilik yapıyor. Durumları hiç iyi değil. Doğrusu para istemeye utanıyorum. Okuldan arta kalan zaman olsa iş arayacağım. Ama maalesef yok. Neyse ki yurt çıktı. Bir de ev sorunu olsa okulu bırakmak zorunda kalırdım” diyerek durumunu anlattı.
Bastonlu, yaşlı bir kadına durumunu sordum. Bastonuna dayanarak yüzüme baktı. Elimde kalem ve defteri görünce, “benim canlı halim değil, postum yerlerde sürünüyor, anlatabildim mi?” diyor öfkeli olduğunu her halinden belli ederek. Hemen yanındaki başka bir yaşlı kadın, “Ben aslında yaşamıyorum. Şaka yapmıyorum. Gerçekten yaşamıyorum” diyor ve sesi çıktığınca “savaşa hayır” sloganına eşlik ediyor.
Konuştuğum herkes tepkiliydi. Bir kez daha gördüm ki emekçilerin tepkisi birikiyor ama henüz akacak kanal bulabilmiş değil…
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- DİSK’li İşçiler İstanbul’dan Seslendi: “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz!”
- Türk-İş’ten Eş Zamanlı Eylemler
- DİSK’li İşçiler Mersin’de “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” Dedi
- Polonez İşçileri Saldırılara Rağmen Mücadeleye Devam Ediyor
- Sendikaların Eylemleri Devam Ediyor
- Türk-İş’ten Türkiye Genelinde Eylemler
- İstanbul’dan Antep’e İşçiler Hakları İçin Mücadeleye Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...