Buradasınız
Emekli Olamıyoruz, İş Cinayetlerinde Ölüyoruz

1999 yılında yapılan değişiklikler ve sonrasında 2008 yılında yürürlüğe giren SSGSS Yasası ile birlikte emekli olabilme yaşı kademe kademe 65 yaşa yükseltildi. Sermaye sınıfının emeklilik sistemine yönelik saldırılarının bunlarla sınırlı olmadığını, esas niyetin emeklilik sistemini tamamen tasfiye etmek olduğunu biliyoruz. Keza Zorunlu BES uygulaması da kıdem tazminatı hakkının fona devredilmesi çerçevesinde tartıştırılan hususlar da esas olarak bu büyük resmin parçalarıdır. Hâl böyleyken hemen her gün emekli olduğu halde geçinemediği için ya da emeklilik yaşını beklediği için çalışmak zorunda kalan işçiler, sermayenin devreye soktuğu saldırı politikalarının ve doymak bilmez kâr hırsının kurbanı oluyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), Emeklilik Çağında Çalışan İşçiler İş Cinayeti Raporu hazırladı. Rapora göre, 2013-2019 yılları arasında “emeklilik çağında çalışan” en az 1925 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Raporda emeklilik yaşını, Türkiye toplumunda hastalıkların ve yıpranmanın belirginleştiği yaş olan 50 olarak belirlediklerini ifade eden İSİG Meclisi, çalışırken ölen her 5 işçiden 1’inin emeklilik çağında olduğunu vurguladı. Ölenlerin 1713’ü 51-64 yaş aralığındayken, 212’sinin ise 65 yaş ve üzerinde olduğu kaydedildi.
Raporda emeklilik çağında iş cinayetlerine kurban giden işçilerin yüzde 29’unun inşaat ve yol, yüzde 20’sinin ise taşımacılık işkolunda çalıştığı belirtildi. İSİG Meclisi, en fazla ölüm nedenini trafik/servis kazası, yüksekten düşme, kalp krizi ve ezilme/göçük olduğunu kaydederken ölen işçilerin yalnızca yüzde 2’sinin sendikalı olduğunu aktardı. Özellikle bu veri, yani emeklilik çağında çalışırken hayatını kaybeden işçilerin tamamına yakınının sendikasız olması, genel tabloyla benzer şekilde örgütsüzlük ile iş cinayetleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.
Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda kırmızı çizgilerin çoktan aşıldığını belirten İSİG Meclisi, emeklilerin sosyal güvenceye yük olduğu çarpıtmalarıyla işçi sınıfına saldırıların yoğunlaştığını vurguladı. Raporda salt kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı bir mücadele değil bütünsel olarak “emeklilik hakkı” mücadelesinin yükseltilmesi gerektiği belirtildi.
Emeklilik hakkının ancak işçilerin mücadelesi ile kazanılabileceğini ifade eden İSİG Meclisi taleplerini sıraladı:
- İşçilerin belli bir çalışma yılından sonra emekli olma hakları vardır. Emeklilik; işçilerin çalıştıkları işkoluna, mesleğe, cinsiyetlerine, kişisel sağlık durumlarına vb. göre belirlenmelidir. Emeklilik yaşı düşürülmelidir. Emekli aylığı bağlama oranları arttırılmalıdır.
- Emeklilikte yaşa takılma bir maliyet unsuru olarak ele alınamaz. Emeklilikte yaşa takılanların emekli olma hakları derhal tanınmalıdır.
- Tabi bu noktada sigortasız çalıştırma yasaklanmalıdır. (Elbette ülkemizde sigortasız çalıştırma yasak ama kayıt dışılık da bilinen bir gerçek. Bu noktada denetimler arttırılmalı ve patronlara uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır)
- Kıdem tazminatında kazanılmış bütün haklar korunmalıdır. Bütün işçilerin kıdem tazminatını almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Her türlü esnek çalışma biçimi yasaklanmalıdır.
- İş Cinayetlerinde Cezasızlık ve Yitirilen Yaşamlar
- Davutpaşa Katliamının 15. Yılında Adalet Arayışı Sürüyor
- Ölüm Hep Bize mi Düşer Usta?
- Önlem Yok, Denetim Yok, 2022 İşçi Ölümleriyle Kapandı
- Çin’de İşçi Katliamı: Yangında 38 İşçi Yaşamını Kaybetti
- İnşaat İşçileri: Kaza Değil Cinayet!
- “Güneşi Görmek İçin Karanlığı Kazıyoruz”
- Kâr Çok, Önlem Yok: İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Kader Ne, Şehit Ne? Yoksa Cinayet mi?
- Amasra Katliamı Bilirkişi Raporunun Gösterdikleri
- Davutpaşa Katliamı Davası: Ailelerin Adalet Arayışı Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olsaydı Amasra Katliamı Yaşanır mıydı?
- Facianın Geleceği Biliniyordu Ama Umursamadılar!
- Ermenek’in Acısı da Katliamı Yaratan Düzen de Sürüyor!
- Kozlu Maden Katliamı Davası 9 Yıl Sonra Yeniden Görüldü
- Ateş Sadece Düştüğü Yeri Değil Ormanı Yakar!
- DİSK: Bartın Katliamının Hesabı Sorulmalıdır!
- Bir Kepazelik Üzerine
- DİSK: “Bartın İçin Meydanlardayız”
- İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Amasra’daki Madenci Katliamını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...