Buradasınız
Emeklilerden Büyük Ankara Mitingi
Tüm Emekliler Sendikası ve Emekliler Dayanışma Sendikasına üye emekliler çeşitli illerden Ankara’ya gelerek 16 Nisanda Anıt Park’ta bir miting gerçekleştirdiler. Emeklilerin mitingine siyasi parti temsilcileri, CHP ve HDP milletvekilleri, çeşitli sivil toplum örgütleri ve UİD-DER üyesi işçiler destek verdi. “İnsanca ve Onurlu Bir Yaşam İçin Emekliler Ankara’ya Yürüyor” şiarıyla İstanbul, İzmir, Bursa, Balıkesir, Didim, Kayseri, Antalya, Hopa ve daha pek çok ilden gelerek mitinge katılan emeklilerin talepleri şöyle:
- Emeklilik aylıklarının güncellenmesi… En az yüzde 60 maaş zammı.
- Ücretsiz, erişilebilir, güvenli sağlık hakkı.
- Bayram ikramiyelerinin bayram yaptıracak düzeyde olması. Yılda 4 maaş tutarında ek ödeme
- Akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel gıda ürünlerine yapılan zamların geri alınması.
- Emeklilerin sendikal haklarının önündeki engellerin kaldırılması…
Miting, kürsüden söylenen türküler ve çekilen halaylarla başladı. Sendikaların ortak açıklamasını Emekliler Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Mahinur Şahbaz yaptı. Şahbaz, sorunlarına çözüm istemek ve taleplerini iletmek için Ankara’ya geldiklerini belirterek şunları söyledi: “7 Haziran 2015 tarihinden bu yana seçme seçilme hakkına kayyumlarla el koyarak, KHK’larla çalışma hakkını engelleyerek, adil yargılanma ve savunma hakkını yok sayarak siyasi iradeleri tutsak eden, sağlıklı çevrede yaşama, barınma hakkına kadar yapılan saldırıların hızı artarak devam ediyor. Gelir adaletsizliğine, eşitsizliğe, ayrımcılığa, kimliklerin çatıştırılmasına hizmet eden, ülke kaynaklarını yerli ortaklı uluslararası sermaye çevrelerine aktaran, halkı yoksullaştıran, çocuklarımızın, torunlarımızın bugününü karartan, geleceğine ipotek koyan politikaların, sınırlarımızın içinde, dışında şiddetin ve savaşın tarafı değil karşısındayız. Biz emekliler, yaşlılar toplumsal yaşamın önemli bir parçasıyız. Toplumun vicdanıyız. Eşitlikten, özgürlükten, barıştan, hukuk devletinden, adaletten, demokrasiden yanayız.”
Bugün var olan değerlerin üretilmesinde emeklilerin katkılarının olduğunu söyleyen Şahbaz, ekonomik, sağlık ve sosyal haklarının gasp edildiğini, yoksulluğun sebep olduğu pek çok sorunla boğuşmayı hak etmediklerini belirtti. Şahbaz son 22 yılda gasp edilen haklarını şu sözlerle anlattı: “Küresel kapitalist politikalara uyum için emeklilik sisteminde ve sağlık alanında yapılan özelleştirmeler, ticarileştirmeler kazanılmış haklarımızı yok etti. İhtiyacımız olan sağlık hizmeti için bugün 14 kalemde ödeme yapıyoruz. Emekli aylığı artışlarının 11 yıldır enflasyon oranına bağlanması, milli gelirden ve ülkenin büyüme hızından pay verilmemesi, emekli aylığının güncellenmemesi ekonomik güvencemizi yok etti. Aynı prim-gün çalışmış işçilerin emekli aylık ve ikramiye hesabını değiştirip ayrım yaparak dünyada benzeri olmayan eşitsizliğe imza atıp, yıllardır ‘intibak yasası çıkaracağız bekleyin’ diye çaresizlik üretildi. Kazandığımız emeklilik hakkımızı, hukuk geriye doğru işletildiği için kullanamaz olduk. Yaşa takıldık, EYT’li olduk. Dul ve yetim aylığı bağlama oranını düşürüp, tercihli hale getirip emekli hakkı sahibi olmamız engellendi. Bugünden kadınların yaşlılıkta yoksul ve güvencesiz olmalarının zemini hazırlandı.”
Şahbazın konuşmasının ardından söz alan Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, mitingin öncesinde pek çok eylem ve etkinlik yaptıklarını belirterek bu çalışmalar sırasında işsizlerden sonra toplumun en yoksul kesiminin emekliler olduğunu teyit ettiklerini belirtti. Siyasi iktidara, emekliyle uğraşmayın, elinizi cebimizden çekin diye seslenen Ergen, şunları söyledi: “Halk Ekmek büfeleri önlerindeki kuyruklar artık emeklilerin buluşma yeri oldu. Halk Ekmek kuyruklarında heder olan emeklilerden siz sorumlu olacaksınız. Kilosu 50-60 liradan biber, 30 liradan patlıcan, 25 liradan domates alabilecek emekli yok. Semt pazarlarının dağılma saatlerinde köşe bucak saklanarak, utanarak döküntü sebze, meyve kolluyorlar. Bu utanç emeklinin değil, emekliyi bu hale düşürenindir.”
Farklı illerden gelerek mitinge katılan emekliler duygu ve düşüncelerini paylaştılar.
Antalya’dan Hüseyin Bekman: Buraya alınan haklarımızı geri almaya geldik. Yıllar içinde maaşlarımız eridi. Görevdeyken zaten geçinemiyorduk. Aynı bugün ki gibi, işçiler, memurlar nasıl sıkıntı yaşıyorlarsa biz de görevdeyken aynı sıkıntıları yaşadık. 40 yıl çalıştım emekli oldum. Şimdide açlığa mahkûm ettiler bizi. Görevdeyken aldığımız maaş yetmiyordu. Emekli olduk yarıdan da azını almaya başladık. Zaman içinde yüzdelik oyunlarıyla maaşımızı azalttılar. Ben rakam vermek istemiyorum. Ben hakkımı istiyorum. 40 yıl boyunca emek vermişim. İnsan gibi yaşamak istiyorum. Biz kimseden bir şey talep etmiyoruz. Biz alınan haklarımızı mücadele ederek geri alacağız. Ben Antalya’dan geldim. Çeşitli hastalıklarım var. Bunu göze alıp geldiysem demek ki bir sıkıntım var. İktidarın bunu iyi değerlendirmesi lazım. Biz buraya boşuna gelmedik. Gelemeyenler de imkânsızlık nedeniyle gelmedi. Sağlık sorunları nedeniyle, emekli olduğu halde çalışmak zorunda bırakıldığı için gelemediler. Burası bugün kalabalık ama daha da kalabalık olabilirdi. Biz emekliler birleştik. Hangi iktidar olursa olsun mücadelemizi vermemiz lazım.
Didim’den Hatice Doğan: Gayet insanca, onurlu taleplerimiz var. Şu anda en düşük emekli maaşını 2 bin 500 yaptılar ve emeklilerin dörtte üçü bu maaşı alıyor. Bu şartlarda bu maaşın yetmediği çok ortada. Emekliler çocuklarına, torunlarına biraz olsun harçlık vermek istiyor. Çok da büyük talepler değil aslında bunlar. Aslında bu talepler halkın her kesimi için. Her evde bir emekli var. Birçok insan sırtını o emekliye dayamış durumda. Öğrenci dayamış durumda, evde ki ev insanı diyeyim çünkü erkekler de evde işsiz, bu işsizler de sırtını evdeki emekliye dayamış durumda. Evdeki çalışan da sırtını emekliye dayamış durumda. Bu nedenle taleplerimiz hepimiz için. Onurlu, insanca yaşamak için gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bizden alınanı geri istiyoruz. Önümüz 1 Mayıs. Buradaki coşku, birliktelik 1 Mayıs’a katlanarak gidecek. Biz emekliler zaten her daim sokaktayız. 1 Mayıs’ta toplumun her kesimi alanlarda olacak.
İzmir’den Hasan Yeşil: Asıl sıkıntı birilerinin pastadan daha fazla pay almak istemesi nedeniyle yaşanıyor. Aslında herkese yetecek kadar kaynak var. Ama kaynakları belli bir kesim topladığı için halkın yüzde 70’i açlık çekiyor. Özellikle son aylarda halk sefalet içinde. Pazara gidiyoruz, yılbaşından önce 2-3 liraya aldığımız malı şimdi 10 liradan aşağıya bulamıyoruz. Ben öğretmen emeklisiyim, artık pazara giderken cebimdeki paranın yetmeyeceğini düşünerek korkarak gidiyorum. Bu iktidardan önce de adalet yoktu ama bunlar uçurumu derinleştirdi. Gerçekte yüzde 200’e yakın bir enflasyon var ama biz yılbaşında yüzde 30 zam aldık. Demek ki bizim alım gücümüzde yüzde 130 bir azalma oldu. Böyle olunca bu maaş bize yetmiyor haliyle. Bu iktidar bir korku toplumu yarattı ama biz şimdi mücadele etmezsek bugünlerden daha kötü günler göreceğiz. AKP’nin 20 yıllık iktidarında yaptıklarına yeterli tepkiyi gösteremediğimiz için bugün bunları yaşıyoruz. Yeterince tepki vermememizin nedeni de yeterince örgütlü olamamamız. Bundan ders çıkarmalıyız. 1 Mayıs’a daha örgütlü hazırlanmalıyız mesela.
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...