Buradasınız
Esenyurt’ta “Babamı Gören Oldu mu?”
Mersin’den UİD-DER’li bir işçi
“Babamı gören oldu mu?” Çocukken her gece yatağa girdiğimde gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülürken aklımdan geçen tek şey olurdu bu sözler. Çünkü babam inşaatlarda asansör yapan bir işçiydi ve yılın 8-9 ayı şehir dışında çalışır, inşaatlarda yatardı. Yoksulluğumuza eklenen baba özlemine, bir de çocukluğumun çaresizliğine karışan korku eklenirdi. Tıpkı İstanbul Esenyurt’ta alışveriş merkezi inşaatında çalışan babaların çocuklarının korkusu gibi… Seyfettin, İsa, Bayram ve diğerleri… “Ucuz Ölüm” başlığıyla geçti altyazı televizyondan. 11 işçi daha iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi bugün. Ertesi gün gazetelerde çıktı hayat hikâyeleri. Sonra patronların medyasında unutulmak üzere… Van depreminde hayatta kalan bir işçinin 7 çocuğunu geçindirebilmek için geldiği İstanbul, daha bir günlük işçiyken mezarı oldu. Sivas’tan gelen başka bir işçi ise 3 çocuğunu geçindirmek için gelmişti elindeki bavuluyla ona da mezar olan İstanbul’a. Farklı illerden gelen işçilerin dertleri aynıydı, yoksullukları aynıydı. Çocuklarının gözlerine “son” bir umutla baktılar, son kez baktıklarını bile bilmeden düştüler yola ekmek paralarını kazanmak için…
İstanbul, Kavgamızın Şehri! Soğuktu İstanbul mücadele ateşimiz cılız olduğu için, örgütlü olmadığımız için kış ayında işçilerin çadırda yatmasına neden olacak kadar soğuktu. Isıtma sistemi yoktu çadırda, elektrikli ısıtıcı yakılmıştı bu yüzden. Akşam 9’da biten mesaiden sonra biraz dinlenebilmek için girdikleri çadır 20 saniye içinde alev olup uçtu. Ardından Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in, ölen işçilerin yakınlarına ölüm ve iş kazası aylığı bağlayacaklarını söylediği sözler kaldı. Bir de yanmayan malzemelerden yapılan çadırların kullanılmaması ve yeterli olmayan yangın tüpleri...
Peki, işçilerin yaşamı bu kadar mı değersiz? Tanınmayacak cesetlerin, göz göre göre gelen ölümlerin sonu yok mu? Elbette var! İnşaatlarda çalışan bir babanın kızı olarak katıldığım örgütlü mücadelenin içerisinden söylüyorum bu sözleri. Büyüyoruz, kimimiz babalarının cesetleri başında biriktirdiği öfkeyle akıyor denizimize, kimimiz bunları göre göre bilinçlenen ve kavrulan yürekleriyle. Yapamadıklarımızın, alamadıklarımızın, korkularımızın, endişelerimizin, ölümlerimizin bitmesi için büyüyoruz! İnançla, kararlılıkla, öfkeyle bileniyoruz!
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...