Buradasınız
Evet, Porsiyonlarımızı Küçültüyoruz!
Gebze’den bir kadın işçi
Merhaba arkadaşlar. Uzun yıllardır işçi olarak fabrikalarda çalışmaktayım. Şu anda çalıştığım fabrikada işçi arkadaşlarımla da paylaşıyorum düşüncelerimi. Böyle bir dönem görmediğimiz konusunda hepimiz hemfikiriz. Her şey astronomik ölçüde pahalanırken, bizlerin maaşları gittikçe erimiş, adeta kuru ekmek soğana talim eder olmuşuz.
Eskiden emekli olunca yılların birikimi olan emekli ikramiyesi ya da kıdem tazminatı ile ev, araba alınırken şimdi elimize böyle bir toplu para geçmesi hayal oldu. Eskiden asgari ücretle 4 kişilik bir aile geçinebilirken şimdi evde 2 kişi çalışsa bile evi geçindirmek mümkün değil. Eriyen Türk Lirasıyla temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik, mesailerle durumu kurtarmaya çalışıyoruz. Biz “geçinemiyoruz” dedikçe, bizi yönetenler utanıp sıkılmadan önümüze nasıl alışveriş yapılacağı önerileri getiriyorlar. “Alışverişe çocuklarınızla gitmeyin” diyorlar. Bu yapılanlar biz işçilere hak mı şimdi? Bizi yöneten muktedirlerin dinleri imanları yok mu? Hani komşun açken tok yatılmazdı! Bugün milyonlar aç, açıkta ama First Leydimiz bizlere “porsiyonların küçülmesini” öneriyor. Bir de “biriktirmeyin” diyor. İşçilerin emekçilerin cehennemi bir avuç zenginin cennetidir. Uzun zamandır ekonomiyi şahlandırıp uçurduklarını iddia ediyorlar, asıl kimleri uçurdukları ortada değil mi? Tabi ki patronlar sınıfını uçuruyorlar. Zenginler daha çok zenginleşiyorken, biz işçi sınıfı ise yoksulluk, işsizlik ve umutsuzluğa terk edildik. First Leydimiz geldi, “az yiyin” dedi. “Az yiyin” derken düşündüm de bir işçinin mutfağında ne pişer? Kadın doğru söylüyor, elbette az yemeliyiz. Mesela makarnayı ya da pilavı, ekmeği mesela evet az tüketmeliyiz. Sağlıksız gıdaları az tüketmeliyiz, onların porsiyonlarını küçültmeliyiz. Mesela kararında et, balık yiyebilmeliyiz. Sebze, meyve ve diğer vitaminleri de almalıyız. Şişkin makarna göbeğine aldırmamak gerek Leydim, o çok yemekten olmuyor! Tekdüze beslenmekten oluyor! Ona biz de karşıyız.
Öyle şişkin cüzdanlarımız olmasa da çocuklarımızın karşısında boyun da bükmemeliyiz! İşin özü, bak şimdi nereye çıktı: Boyun eğmemeye! Sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz! Saraylarda günlerini gün edenler, bize geldiğinde saçma, hayattan kopuk öğütler verenler, bilin ki o saraylarınız, sırça köşkleriniz, bu bezirgân saltanatınız çöküp gidecek.
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.