Buradasınız
Facianın Geleceği Biliniyordu Ama Umursamadılar!
Küçükçekmece’den bir işçi

Bartın Amasra’daki maden faciasında 41 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu göz göre göre gelen kazalardan/iş cinayetlerinden biriydi. 2019 yılındaki Sayıştay raporunda madende iş güvenliği açısından ciddi tehlikelerin olduğu belirtilmesine rağmen TTK ve yetkililer önlem alma gereği duymadılar. Raporda yapılan uyarılar dikkate alınsaydı bugün 41 madenci kardeşimiz mezarda değil ailelerinin, sevdiklerinin yanında olacaktı.
Raporda, madende çalıştırılması gereken işçi sayısının olması gerekenin çok altında olduğu, bu durumun üretimi ve iş güvenliğini etkilediği belirtilmiş. Örneğin elektrik, telefon santrali, bakım-onarım gibi kilit görevleri olan çalışanların sadece gündüz vardiyasında bulunduğu, diğer vardiyalarda oluşabilecek arızalarda ise müdahale edebilecek kimse olmadığı tespit edilmiş. Çok uzun saatler yeraltıyla yerüstü arasındaki haberleşme sistemlerinin kesintiye uğradığı, su tahliyesi ve gaz ölçümlerinin kesintisiz bir şekilde yapılması gerektiği de söylenmiş. Ama bu uyarılar da dikkate alınmamış.
Raporda, tehlikeli gazların ölçülmesi için gerekli sistemlerin kurulması, arıza ve bakım çalışmalarının yapılması, olumsuz bir sonuçla karşılaşmamak için bu konudaki eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiği de belirtilmiş. Dahası üretim derinliğinin -300 metreye inmesinin grizu patlamasına yol açabileceği uyarısı yapılmış. Hatta ocakta çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu da tespit edilmiş.
Ölen madencilerin ailelerinin anlattığına göre işçilerin neredeyse hepsi son bir haftadır madende gaz kokusu olduğunu anlatmışlar. Ölen işçilerden Soner Ak’ın eşi Özge Ak, eşinin birkaç gün önce şeflerine “gaz kokusu çok var” dediğini şefin ise “bize kömür lazım, sizin keyfiniz değil” diyerek cevap verdiğini anlatıyor. Açıkça işçilerin hayatının önemli olmadığını, önemli olanın sadece üretim olduğunu söylüyorlar.
Maden yönetmeliğine göre ortamda metan gazı yüzde 1,5 ise elektrikli tüm ekipmanlar durdurulur, yüzde 2’yi geçtiğinde ise maden komple boşaltılır. Ama bu oranlar neredeyse hiç dikkate alınmıyor. Amasra’da havalandırma olmadığını, ölçümlerin sürekli yapılmadığını, yapılsa bile çalışmalara devam edildiğini gerçekleşen faciadan sonra öğrenmiş olduk.
Fabrikalarda, madenlerde, inşaatlarda gerçekleşen iş cinayetlerinin sorumlusu siyasi iktidardır. İş kazası olan işyerlerinde patronlara hiçbir ceza verilmiyor. Ceza almayacağını bilen patronlar maliyet olarak gördükleri iş güvenliği önlemlerini hiçbir zaman ciddiye almıyorlar. 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkartıldı. Kanun çıkartıldığında, iktidar ve kanun hazırlayıcılar iş kazalarının azalacağını söylediler. Ama aradan geçen 10 yılda iş cinayetleri azalmak bir yana artarak devam etti. Kanun çıkartıldığı günden beri az tehlikeli sınıfta olan işyerlerinde uzman ve hekim bulundurma zorunluluğu patronlara külfet olacağı gerekçesiyle sürekli erteleniyor. Kanunun uyulması gereken maddeleri ise çoğunlukla kâğıt üzerinde yapılmış gibi gösteriliyor.
Patronlar kendi aralarında örgütlü davranıyor, kendilerine maliyet getirecek hiçbir önlemi almıyorlar. İşçilerin hayatının onlar için önemi yok. İşçiler olarak yaşamak için bile örgütlenmek, bir araya gelmek zorundayız.
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/