Buradasınız
Fransa’da İşçi ve Öğrenci Eylemleri Büyüyerek Sürüyor
Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “kamuda tasarruf” adı altında yürüttüğü işçi haklarına yönelik saldırılara karşı tepki büyüyor. Mart ayında başlayan kitlesel grevler, Nisan ayında büyüyerek devam ediyor. 3 Nisanda gerçekleştirilen greve Fransa Ulusal Demiryolu İdaresi (SNCF) işçileri damgasını vururken, Air-France Havayolu, elektrik santrali ve temizlik işçileri de katıldı. Ayrıca on binlerce öğrenci de dersleri boykot ederek grevlere destek verdi.
Demiryolu işçileri, Macron’un hayata geçirmek istediği özelleştirmelere; kamu çalışanlarının sayısının azaltılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, işsizlik ödeneği alımının zorlaştırılması, iş güvencesinin ortadan kaldırılması gibi işçi haklarına yönelik saldırılara karşı kararlı bir şekilde mücadele yürütüyor. SNCF demiryollarında çalışan makinistlerin %77’si, tüm çalışanların ise %34’ü greve katıldı. Tren ulaşımında yaşanan ciddi aksaklıklar, yoğun araç trafiğine yol açtı. Paris’te 350 kilometre uzunluğunda araç trafiği oluştuğu ve trafiğin kilitlendiği belirtiliyor. İspanya, İsviçre ve İtalya’ya tren ulaşımı tamamen dururken, Almanya, Belçika, Hollanda ve Londra’ya sınırlı ulaşım sağlandı. Fransa’nın dört büyük sendika konfederasyonunun (CGT, Unsa, CFDT ve SUD) aldığı karara göre, 28 Hazirana kadar SNCF demiryolu işçilerinin 3 gün çalışıp 2 gün grev yapması planlanıyor.
3 Nisandaki greve katılan Air-France Havayolu işçileri, 30 Martta da bir günlük greve gitmişlerdi. Mart ayında üçüncüsü gerçekleştirilen bu grev, uçuşların dörtte birinin iptal edilmesine neden oldu. Avrupa’nın ikinci büyük havayolu şirketi olan Air-France’ı zengin eden işçiler, bu zenginlikten kendilerine pay verilmediğini söylüyorlar. İşçiler, %6 oranında zam istiyorlar. 3 Nisanda gerçekleştirilen grev sonucu Air-France, uzun süreli uçuşlarının üçte birini, iç uçuşlarının ise yarısını iptal etmek zorunda kaldı. Havayolu işçileri, 10 ve 11 Nisanda tekrar greve gitmeyi ve grevi daha etkili hale getirmeyi planlıyorlar.
Macron hükümeti, eğitim ve staj sisteminde de değişiklik yapmayı planlıyor. Eğitim Bakanı Vidal’in ismi ile anılan değişiklikle birlikte üniversite eğitimi daha pahalı hale getirilecek ve emekçi çocuklarının üniversitelere gitmesi zorlaştırılacak. Gençlerin eğitim hakkına yönelik saldırıların da gündemde olması sebebiyle gençler ülke genelinde gerçekleştirilen eylemlere ciddi katılım sağlıyorlar. On binlerce genç, okulları boykot ederek ve pek çok kentte meydanlara çıkarak kamu işçilerinin grevlerine destek oluyor.
Macron’un geçen yıl “emek reformu” adı altında iş yasasında yapılan değişikliklerle hayata geçirmeye çalıştığı saldırılar öncesinde Fransa’da yine işçi ve öğrenciler kitlesel ve yaygın eylemlerle tepki göstermiş, sokaklara çıkmışlardı. Macron hükümetinin saldırılarına karşı durulmazsa bu saldırıların arkasının kesilmeyeceğini bilen işçiler ve öğrenciler, Fransa’da yine büyük eylemler gerçekleştiriyorlar. Fransa’da gerçekleştirilen eylemler, 1995’te gerçekleştirilen genel grevleri ve 50. yılında 1968 Baharını akıllara getiriyor.
İngiltere, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin egemenleri de Fransa’da gerçekleşen bu eylemleri yakından takip ediyorlar. Macron’un “modernizasyon” ve “reform” adı altında işçi haklarına yönelik saldırı paketlerinin hayata geçirilip geçirilemeyeceği ve Fransa’da işçi sınıfının mücadelesinin seyri, diğer Avrupa ülkelerindeki işçilerin de çalışma ve yaşam koşullarının belirlenmesinde etkili olacaktır. Bu anlamıyla patronlar sınıfının ve onların hükümetlerinin saldırılarına karşı işçi sınıfının uluslararası dayanışma ağının örgütlenebilmesi önemlidir.
Bellum Omnium…
Yeter ki Gençlere Anlatalım
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...