Buradasınız
Genel Sağlık Sigortası ve Kapatılmak İstenen Bütçe Açığı
Yenibosna’dan bir büro işçisi

Bu ay başında 2012 bütçesi, Genel Sağlık Sigortasıyla (GSS) birlikte yürürlüğe girdi. 2011 yılı bütçe açığının 33,5 milyar TL dolaylarında olduğu bilinmektedir. Yani devletin aktarıp dolduramadığı, boşaltıp yetiremediği 33,5 milyarlık açık gün gibi ortada durmaktadır. İşte bu açığın kapanması için 2012 yılı bütçesi yeni dolaylı vergilerle donatılmış ve ek olarak da GSS gibi gasp-soygun uygulamaları devreye sokulmuştur.
“GSS uygulamasının bütçe açığı ile ilgisi ne” diye düşünenler olabilir: Ülkede ortalama 7 milyon kişinin yeşil kartlı olduğu var sayılıyor ve devlet bu rakamı 2012 yılı sonuna kadar 1,6 milyon seviyesine çekmeyi hedefliyor. Dolayısıyla milyonlarca insan, GSS uygulaması ile birlikte 36 TL’den başlayıp 212 TL’ye varan sağlık primleri ödemek zorunda kalacak. Devletin tahakkuk ettireceği bu primler bütçede gelir olarak planlanıp, açığın kapanmasına hatta artıya geçmesine sebep olacak. Çünkü gelir kalemi artı işlerken 5 milyona yakın yeni yeşil kartsızlar topluluğunun da sağlık giderleri bütçeden silinmeye başlayacak. Rakamlarla anlatalım.
Devletin gelire göre kademelendirdiği primler, en düşük gelir grubundan en yükseğe doğru sıralayacak olursak, 36, 106 ve 212 TL’dir. Bunların ortalamasını alacak olursak 118 TL gibi bir rakamla karşılaşırız. Yine 5 milyon kişinin prim esasına tâbi olacağı düşünülürse aylık,
5.000.000 x 118 TL = 590.000.000 TL
Yıllık,
590.000.000 x 12 = 7.080.000.000 TL
Yani devlet bütçesinde yıllık 7 milyar 80 milyon lira gibi bir ek gelir kaleminin girmesi bekleniyor. Tabii yukarıda da söylediğimiz gibi yeşil kartların iptali sayesinde milyonlarca insanın ilaç ve sağlık giderlerinin de çıktığı var sayıldığında devlet bütçe açığının neredeyse 10-12 milyarını yok etmiş olacak. Bu da her zaman yapıldığı gibi başarı diye sunulacak.
Kişi, GSS’den ister faydalansın ister faydalanmasın bu sisteme kendi isteği dışında dâhil edilecek. Prim borcu olması durumunda sağlık hizmetinden faydalandırılmayacak, ancak borcu tahakkuk ettirilmeye devam edilecek.
Devletin kendi yasalarını işletmeyip yüz binlerce işçinin kaçak çalıştırılmasına göz yumup sermayedarlara kıyak geçmesi, bununla da yetinmeyip kaçak çalışan bu yüz binlerce işçiden bir de sağlık primi tahsil etmesi artık yüzsüzlüğün dik âlâsıdır.
Yukarıdaki rakamlarda bugüne kadar yeşil kart uygulamasından faydalanmamış ve herhangi bir sosyal güvenlik sistemine dâhil olmamış bireyleri hesabın dışında bıraktık. Görüldüğü gibi karşımızda açık soygunun bir örneği durmaktadır.
Sonuç olarak, sokağımızda, mahallemizde, işyerimizde, kısacası her yerde işçi ve emekçilere hükümetin “bu uygulamayla herkesin sağlık sistemine dâhil edilmek istendiği” yolundaki yalanını ifşa edip, amacın bütçe açığını kalem oyunları ile yok etmek olduğunu anlatmalıyız.
Toplanan bu primlerin sağlık alanında kullanılması şöyle dursun, kârlarını yükseltmeleri için sıfır maliyetli sermaye olarak kapitalistlere peşkeş çekileceği de dikkatlerden kaçırılmamalıdır. İşçilerin haklarını kaybetmemelerinin tek yolu örgütlülüklerini korumaktır!
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...