Buradasınız
Gezegeni Kirleten Sistemin Temsilcileri Toplandı
Bugün Glasgow/İskoçya’da başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) 12 Kasıma kadar sürecek. Gezegenimizi kirleten kapitalist sistemin temsilcileri, 26. konferans öncesinde dünya kamuoyunun karşısına elleri güçlü çıkabilmek için, iklim değişikliği konusunda “hassasiyetlerini” yarıştırdılar; tam bir yangın yerine dönen dünya için harekete geçtikleri imajını vermek istediler. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz ay Türkiye de Paris İklim Anlaşmasını imzalamıştı. Türkiye’nin de imzalamasıyla 197 ülke bu anlaşmayı onaylamış oldu. BugünGlasgow’da başlayan konferansta, Paris İklim Anlaşmasının hedefleri ve Ağustos ayında yayınlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) raporu ele alınacak. İşçi Dayanışması’nın son sayısında (163), IPCC’nin bu raporunu ele alırken, Glasgow’da bir araya gelecek kapitalist devlet başkanlarının bir kez daha havanda su döveceğini, sermaye temsilcilerinden dünyamız için yararlı bir karar almalarının beklenilmeyeceğini dile getirmiştik.
Nitekim somut gelişmeler de bu düşüncemizi bir kez daha doğruluyor. Kapitalist devletler Paris İklim Anlaşmasının altına imza atıp raporlar yayımlarken, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) yayınladığı açıklamada konan hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını belirtiyor. Devletlerin, sanayi devrimi için dönüm noktası olarak kabul edilen 1850’den bu tarafa yükselen küresel ısınmayı 1,5 derece artışla sınırlamak için gereken adımları atmadıklarının altını çizen UNEP, şöyle diyor: Hükümetler iklim değişikliği konusunda daha güçlü adımlar atmayı taahhüt etseler bile, birçok ülke önümüzdeki on yılda petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıt üretimlerini önemli ölçüde artırmayı planlıyor. ABD, Suudi Arabistan, Rusya, Kanada, Çin, Hindistan başta olmak üzere toplam 15 büyük fosil yakıt üreticisi ülkenin gelecek on yıldaki madencilik ve sondaj planlarını inceleyen UNEP, bu planların iklim için verilen taahhütleri baltaladığını ve anlamsızlaştırdığını söylüyor. Bu ülkeler küresel ısınmayı önlemek için öngörülen seviyeden yüzde 240 daha fazla kömür üretimi planlıyor. Aynı şekilde petrolde yüzde 57, doğalgazda yüzde 71 daha fazla üretim planlanıyor. Küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonunun yüzde 80’i, 30 Ekimde Roma’da toplanan G20 ülkeleri tarafından yapılıyor. Adı geçen ülkeler ve G20 ülkeleri fosil yakıt üretimine bu kapasiteyle devam ederlerse, 2030 yılına kadar küresel ısınmayı sanayi devrimi öncesi ortalama sıcaklığın 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlandırma hedefinin misliyle aşılacağı belirtiliyor.
UNEP’e göre ismi geçen ülkelerin dışında kalan ülkeler de taahhütlerini yerine getiriyor değiller. Kömür dünyada elektrik üretimi için kullanılan yakıtların başında geliyor. Kömür tüketiminde ülkeler adeta birbirleriyle yarışıyor. Hâl böyle olunca kapitalist temsilcilerin iklim konferanslarındaki varlıkları boy göstermekten öteye geçmiyor. Onların çevre politikalarının gerçekte ne olduğunu yangın yerine dönen dünyaya, neredeyse her gün madenlerden gelen kaza ve ölüm haberlerine bakarak da anlayabiliriz. Mesela Türkiye dünya kömür tüketimi listesinde ilk on sırada. Soma ve Ermenek gibi maden faciaları yaşandı bu ülkede. Kaçak madenlerde yaşanan iş cinayetlerini ise basına yansıdığı kadarıyla öğrenebiliyoruz. En son Zonguldak’ta ruhsatsız maden ocağında meydana gelen göçük sonucu 2 işçi yaralanmış 1 işçi ise hayatını kaybetmişti. Bu ve benzeri haberler Türkiye’deki egemenlerin işçilere de iklime de ne gözle baktıklarını yeterince gösteriyor.
Dolayısıyla Glaskow Konferansında dünya için olumlu adımlar atılmayacağı açık ve nettir. Kapitalistler, büyük tantana ve şaşaa ile imzalanan anlaşmalarla işçi emekçileri doğayı ve dünyayı düşündüklerine inandırmak istiyorlar. Sonu gelmeyen toplantı, anlaşma ve konferanslarla bir şeyler yapıyor gibi görünmeye çalışıyorlar. Onlar dünyayı cehenneme çevirirken, emekçilerin temcit pilavına dönen toplantı veya konferans kararlarıyla yetinmelerini istiyorlar.
Kapitalizm çevre, dünya ve insanlık için tutarsız ve bencil bir sistem. Çünkü kapitalistler için kısa vadede elde edecekleri kâr dışında başka hiçbir şeyin önemi yoktur. Dolayısıyla böyle bir sistemden doğa ve insanlık için bir adım beklemek yerine, işçi ve emekçiler gelecek için, nefes alabilmek için sorumluluk almalı ve örgütlenip ayağa kalkmalı!
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
- Fırat Nehri Siyanür Akıyor!
- Doğada Can Bulan Ne Varsa Kapitalizmde Can Çekişiyor!
- Dünya Nüfusunun %99’u Kirli Hava Soluyor!
- ABD Colorado’da Yangın: Kapitalist Felaketler Bitmiyor!
- Gezegeni Kirleten Sistemin Temsilcileri Toplandı
- İklim Krizinin Nedeni İnsan mı? Öyleyse Hangi İnsan?
- Mersin’de Kaçak Granül İşletmeleri Zehir Saçıyor!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...