Buradasınız
Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
Orman yangınlarından sellere, kasırgalardan depremlere dünyanın dört bir yanında felaketler, can almaya devam ediyor. 4 Eylülde Brezilya’nın güneyinde başlayan kasırgalar sellere neden oldu. Felaketten 80 şehir etkilendi. 8 Eylülde yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre 41 kişi yaşamını yitirdi. Kayıplar aranmaya devam edilirken ölü sayısının artacağı tahmin ediliyor. On binlerce insan evlerini, işyerlerini, geçim kaynaklarını kaybetti, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı. Aynı bölgede Şubat ayında da seller olmuş 40 kişi hayatını kaybetmişti. Brezilyalı egemenler insanlara daha güvenli evler inşa etme çağrısında bulunmuşlardı. Doğayı yıkıma uğratan kapitalist üretim mantığının ve bunun doğrudan sonucu olan yoksulluğun, çarpık kentleşmenin, alt yapı ve çevre sorunlarının karşısında güvenli evlerin nasıl inşa edileceği konusunda tek söz etmemişlerdi. Aynı egemenler bugün aşırı hava olaylarından, iklim değişikliğinden dem vurarak felaketi normalleştirmeye çalışıyorlar.
8 Eylül gecesi Fas’ta 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Marakeş kentine bağlı El-Huz bölgesi olan depremde resmi rakamlara göre şimdiye kadar yaklaşık 2 bin insan yaşamını yitirdi, yaralıların sayısı ise 5 bin 500’ü geçti. Arama-kurtarma çalışmaları ağır aksak devam ederken depremin merkez üssü olan Atlas Dağları’ndaki ağır hasar gören uzak bölgelere henüz ulaşılamadı. El-Huz başta olmak üzere eski ve depreme dayanıksız kerpiç evlerin olduğu köyler ve kasabalar yerle bir olmuş durumda. Yolların hasar görmesi ve kapanması nedeniyle kurtarma çalışmaları daha da zorlaşırken Atlas Dağları’nın zirvelerinde birbirinden izole dağ köylerinde depremzedeler su ve temel gıdaya ulaşamıyor. Elektrik kesintileri ve telefon ağlarında devam eden sorunlar nedeniyle felaketin boyutları daha da katlanıyor. Depremzedeleri tam anlamıyla kendi kaderlerine terk eden Fas hükümeti ise “ülke tarihinde son yüzyılda yaşanan en büyük deprem” açıklamalarıyla ve yabancısı olmadığımız bahanelerle sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor.
Libya’nın doğusunda ise 10 Eylülde başlayan yağışlar ve Orta Akdeniz’de etkili olan Daniel Fırtınası sonucunda meydana gelen sel felaketinin yarattığı yıkımın büyüklüğü her geçen gün daha fazla açığa çıkıyor. Geçtiğimiz hafta Daniel Fırtınasının etkisiyle meydana gelen sellerde İstanbul’da ve Trakya’da 8, Yunanistan’da 15, Bulgaristan’da ise 4 kişi yaşamını yitirmişti. Bu kez Libya’nın doğusunu vuran sel felaketinde şimdiye kadar 3 binden fazla insan yaşamını yitirdi, 10 bine yakın insana ise hâlâ ulaşılabilmiş değil. Sel felaketinin en etkili olduğu ve yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı Derne kentinde iki barajın çökmesi sonucunda kent sular altında kaldı. Evler, mahalleler yok oldu, köprüler ve yollar yıkıldı. Liman kenti olan Derne adeta denizin altında kaldı. Yollar, ulaşım ve iletişim hatları büyük zarar gördüğü için felaket bölgesine ulaşmak ya da o bölgeden ayrılmak mümkün değil. Bu durum felaketi ağırlaştırıyor, ölü sayısını arttırıyor. Çeşitli emperyalist ülkeler ve bölge güçleri tarafından kışkırtılan, 2014’ten Ekim 2020’e kadar devam eden iç savaş sonucunda ülkenin Bingazi ve Trablus olmak üzere iki fiili yönetim bölgesine ayrılmış olması da yardım çalışmalarını sekteye uğratıyor.
Dünyanın dört bir yanında kentler, köyler, kasabalar emekçiler için toplu mezarlıklara dönüşürken dünya liderleri birbirlerine taziye mesajları göndermekle, acil durum ya da 3 günlük yas ilan etmekle yetiniyorlar. Doğal afetlerin ne denli büyük ve “beklenmedik” olduğunu anlatıp duruyorlar. Ancak yaşanan yıkımın boyutları “yüzyılın felaketi” masallarıyla açıklanamaz. Kıyamet sahnelerini andıran felaketlerin nedeni işçileri sömürerek, doğayı yağmalayarak, bu yolla sermayeyi büyüterek ayakta duran kapitalizmin kendisidir. İklim değişikliğini durdurmak, ekolojik krize çözüm bulmak için kıllarını kımıldatmayan egemenler aynı şekilde felaketlerin etkisini sınırlandıracak girişimlerde de bulunmuyorlar. Bunun için gerekli bilgi ve teknolojik olanaklar mevcutken hiçbir önlem almıyorlar. Kendi kârları, zenginlikleri uğruna yüz milyonlarca, milyarlarca insanı, yaşamı, doğayı hiçe sayıyorlar.
Yaşanan son felaketler ve felaketlerin bu denli sıklaşması kapitalist düzenin iflasını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu akıldışı düzen ayakta kaldığı müddetçe insanlığa acının daha fazlasını ve doğaya yıkımın daha büyüğünü yaşatacağı aşikârdır. Ölüm, yıkım ve felaketler yaratan, felaketlerden beslenen bu düzenin son bulması, insanlığın yeni bir başlangıç yapabilmesi, dünya işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle mümkün olacaktır.
- Dünya İşçi Sınıfı, Düşmanlaştırma Politikalarına, Hak Gasplarına ve Saldırılara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- İngiltere’de İşçi Sınıfı Irkçılığa Geçit Vermiyor!
- Doro-Çiba: Hiroşima’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşlara Hayır!
- İngiltere’de Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor, İşçi Sınıfı Faşizme ve Irkçılığa Geçit Vermiyor!
- Nijerya’da Emekçiler Hayat Pahalılığına Karşı Ayakta!
- İngiltere’de Göçmen Düşmanlığı, Irkçı ve Faşist Yükseliş Protesto Edildi
- İşçilerin Kapitalist Sömürüye ve Emperyalist Savaşa Öfkesi Büyüyor!
- Bangladeş’te Gençler, Emekçiler Ayakta!
- Şerife Muhammedi’ye Özgürlük!
- Samsung Electronics’te Tarihi Greve Çıkan İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- İngiltere’de Seçimlerin Ardından On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlarda
- Kapitalizmde Sorunlar da Dünya İşçilerinin Mücadelesi de Büyüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- İngiltere’den ABD’ye Yüzbinler Filistin Halkı için Meydanlarda
- Güney Kore’de Tarihi Grev: Samsung Elektronik İşçileri İlk Kez İş Bıraktı
- Avrupa’da Tarım Emekçilerinin Mücadelesi Sürüyor
- İranlı Emekçiler Her Şeye Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor
- İsrail’in Gazze’deki Saldırıları Sürüyor, Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Büyüyor
- Nakba’nın 76. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Yeniden Meydanlarda
- Arjantin’de 24 Saatlik Genel Grev
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
Son Eklenenler
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...