Buradasınız
Gökdelenler Yükseliyor İşçiler Ölüyor
Son günlerde, gökdelen inşaatlarından gelen iş cinayeti haberleri ve araştırmalar da ortaya koyuyor ki, inşaatlarda çok basit güvenlik önlemleri alınmıyor ve işçiler yüksekten düşerek canlarından oluyorlar. İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Dr. Hakan Toksöz, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na rağmen inşaatlarda kazaların ve ölümlerin azalmadığını vurguluyor. Toksöz, şu hususlara değiniyor: “Prestijli projelerle dikkat çeken inşaat sektörü, iş güvenliğinde sınıfta kaldı. Son yıllarda inşaat sektörü, büyümesiyle doğru orantılı bir şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda başarılı bir grafik çizemedi. İnşaat teknolojisinde önemli gelişmeler olmasına rağmen alınmayan basit önlemler nedeniyle ölümcül iş kazaları bu sektörde artarak devam etti. Yaşanan ölümler, büyük reklamlarla tanıtılan inşaat projelerinde her türlü lüks düşünülmesine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Nitekim yapılan incelemelerde, ölümlerin önlenebilir olduğu tespit ediliyor”
Hazırlanan projelerin bir an önce tamamlanmasını isteyen patronlar, durmaksızın işçilere baskı yapıyorlar. Baskılar, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasıyla birleşerek iş kazalarını ve iş cinayetlerini beraberinde getiriyor. Hatırlanacağı üzere, bizzat başbakan Erdoğan, Üçüncü Köprü inşaatının bir an önce tamamlanması için baskı yapmış ve hemen akabinde üç işçi iskele çökmesi neticesinde yaşamını kaybetmişti. Aynı Erdoğan, bugünkü grup toplantısında ekonominin büyümesinden söz ediyor ve AKP’nin iktidara geldiği 2002 ilâ 2013 arasında Türkiye milli gelirinin 230 milyar dolardan 820 milyar dolara çıktığını övünerek anlatıyordu. Tüm araştırmalar, ekonominin büyümesi ile iş kazaları ve iş cinayetleri arasında doğrudan bir bağ olduğunu gözler önüne sermektedir. Erdoğan herkesi gurur duymaya çağırıyor, gerçek şu ki ekonomi ve dolayısıyla kapitalistlerin sermayesi işçilerin canı ve kanı pahasına büyümektedir. Burjuvazi sermayesini yükseltirken, büyüyen ekonomiden işçi sınıfının payına uzun iş saatleri, düşük ücretler, iş kazaları ve iş cinayetleri düşmektedir.
Yatağan İşçileri Türk-İş’i Bastı
İçimiz Bir Daha Yanmasın
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...