Buradasınız
Halkalı Kâğıt’ta Grevin 15. Günü
Esenler’den bir işçi
Bundan 15 gün önce toplu sözleşmelerde patronun “sıfır” zam dayatmasını kabul etmeyen Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş üyesi kâğıt işçileri haklarını almak için greve çıkmıştı. Geçen süreç içinde kararlılıkla mücadelelerine devam eden kâğıt işçileri her ne pahasına olursa olsun bu grevi başarıya ulaştıracaklarını açıkladılar.
Grev yerindeki işçilerin büyük bir çoğunluğu ilk grev deneyimlerini yaşadıklarını, mücadelenin nasıl bir şey olduğunu, grevin ne anlama geldiğini burada öğrendiklerini, grevi ziyarete gelen işçilere sevinçle anlatıyorlar. Sendikanın önemini bir işçi şöyle açıklıyor: “En kötü örgütlülük hiç örgütsüzlükten çok daha iyi. Biz 35 yıllık bu fabrikada bir ilki başardık, hak almak için mücadele dedik, bu bizim göğsümüzü kabartıyor. Bugün tüm fabrikalarda işçilerin haklarını almak için mücadele etmeleri gerekiyor. Biz de ta ki greve çıkacağımız güne kadar nasıl olacak diyorduk, işte bugün grevin 15. günündeyiz ve sonuna kadar direneceğiz.”
Başka bir işçi ise söze şöyle devam ediyor: “Bu grevin amacını sadece üç beş kuruş daha fazla ücret almak olarak düşünmüyorum. Bu grev yıllar boyunca yoğun baskılar altında çalıştırılmamızın, bu ezilmişliğin, patrona karşı biriken öfkenin dışa vurumudur. Bu savaştan kazanan taraf olarak çıkmak için ne gerekiyorsa yapılacak.”
Grev çadırının otoyolun kenarında olması ise işçilere müthiş derecede moral veriyor. Yoldan geçen işçi servislerinin içinden işçiler el sallıyor, alkış tutuyor, hatta açık camlardan grevi destekleyici sözlerle grevdeki işçileri gururlandırıyorlar. Onun dışında gün içerisinde yine arabalarının kornalarıyla destek veren insanlar çadırdaki işçileri mutlu ediyor. İşçilerden bir tanesi yoldan geçen araçlardan hangisinin patronlardan hangisinin işçilerden yana olduğunu şöyle açıklıyor: “İşçileri destekleyenler bu tarafa bakıyor, patronlardan yana olanlar ise sanki burada hiçbir şey yokmuş gibi diğer tarafa bakıyorlar.”
Patronların gerçek yüzünü bu grevle daha iyi gördüklerini ve hak almak için mücadele etmekten başka çarelerinin olmadığını, üretimden gelen güçlerinin ne kadar önemli olduğunu burada daha iyi anladıklarını söyleyen kâğıt işçileri, grevin işçi sınıfı için bir okul olduğu gerçeğini bir kez daha doğrulamış oluyorlar.
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...