Buradasınız
Hayat Pahalılığına ve Eşitsizliğe Karşı Grevler Devam Ediyor
ABD’de Ford ve Steallantis işçileri kazandı, General Motors’da grev devam ediyor!
ABD’de Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası (UAW) üyesi metal işçilerinin “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında başlattığı grevlerde Stellantis ve Ford ile geçici bir anlaşmaya varıldı. “Ayağa Kalk” adıyla başlayan ve ardı ardına eklenen fabrikalar ve tesislerle 22 eyalete yayılan greve katılan işçi sayısı 45 bini aşmıştı. Büyük bir kararlılıkla dayanışmalarını ve mücadelelerini ören işçiler, birleşik ve kitlesel grevler sonucunda kazanım elde ettiler. Önce Ford patronlarına geri adım attıran işçiler, hemen ardından Stellantis patronlarına da taleplerinin bir kısmını kabul ettirmeyi başardılar. Otomotiv devlerinin %17’lik zam teklifini kabul etmeyerek grev silahını kuşanan metal işçileri, bir ayı aşan grevlerinin sonucunda 4 buçuk yıl için geçerli olacak sözleşmeyle net %25 oranında zam aldılar. Enflasyon farkıyla birlikte işçiler toplamda %33 oranında zam almayı başardılar. Ayrıca işçiler, kadrosuz işçilerin ücretlerinin ortalamanın çok altında kaldığına ve bunun giderek yaygınlaştığına dikkat çekerek geçici işçilerin ücretlerinin ortalama ücretlere çekilmesini talep ediyorlardı. Varılan anlaşmayla geçici işçiler, %165’in üzerinde zam alırken, yedek parça merkezlerindeki işçilerin ücretlerinde ise yüzde 76’lık bir artış olacak.
Hâlâ anlaşmaya yanaşmayan General Motors’da ise grevi genişletme kararı alan sendika, GM’nin Kuzey Amerika’daki en büyük tesisi olan Tennessee’deki Spring Hill fabrikasında da grev başlatıldı. Teksas, Michigan, Missouri ve Tennessee’deki GM fabrikalarında hâlihazırda grevde olan 18 bin işçiye yaklaşık 4 bin işçi daha katıldı. General Motors patronlarını da anlaşma masasına oturtmaya kararlı işçiler, mücadelelerine devam ediyorlar.
İzlanda’da emekçi kadınlardan tarihi grev
İzlanda’da on binlerce emekçi kadın şiddete, toplumsal cinsiyet ve ücret eşitsizliğine karşı iş durdurdu. Ülkenin dört bir yanından başkent Reykjavik’e akan kadınlar, 1975’ten bu yana kadınların gerçekleştirdiği ilk toplu iş bırakma eylemini tarihe yazdılar. 375 bin nüfuslu İzlanda’da yaklaşık 100 bin kişinin toplandığı Reykjavik şehir merkezinde 48 sene önce dile getirilen talepler yeniden yankılandı. 23 Ekimde gerçekleştirilen eylem boyunca okullar kapalı kaldı, toplu taşıma hizmeti verilmedi. İşgücünün kadın ağırlıklı olduğu okullar ve hastaneler durdu.
1975’te işyerlerinde cinsiyete dayalı ayrımcılığa ve şiddete karşı “eşit işe eşit ücret” talebiyle meydanlara inen emekçi kadınlar, kararlı mücadeleleriyle birçok hak elde etmişlerdi. Dönemin kadın nüfusunun yüzde 90’ı hem işte hem evde iş durdurarak büyük yankı uyandıran eylemlere imza atmıştı. Mücadeleyi yükselten emekçi kadınlar İzlanda hükümetini 1976’da cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eşit hakları garanti eden bir yasa çıkarmak zorunda bıraktı. Ancak ilerleyen yıllarda yasaya rağmen cinsiyetler arası ücret farkının devam ettiği İzlanda’da aynı talepler mücadeleci kadınlar tarafından yeniden yükseltiliyor. Temizlik ve çocuk bakımı gibi en düşük ücretli işler hâlâ çoğunlukla kadınlar tarafından, özellikle göçmen kadınlar tarafından yapılıyor. Birçok sektörde kadınlar erkeklerden yüzde 21 daha az kazanıyor ve kadınların yüzde 40’tan fazlası cinsiyet temelli şiddete uğradığını ifade ediyor. Emekçi kadınlar İzlanda’nın gördüğü en büyük protestolarından biri olan son eylemleriyle kazanılmış haklarına sahip çıkacaklarını, taleplerinde kararlı olduklarını gösteriyorlar.
Kanada’da işçiler grevde
22 Ekim sabahı Kanada merkezli St. Lawrence Denizyolu işçileri iş bıraktı. İşverenle müzakerelerde anlaşmaya varılamaması üzerine greve giden yüzlerce işçi St. Lawrence Denizyolu üzerinde nakliyeyi durdurdu. Mühendis, operatör, bakım çalışanı ve idari personelden oluşan Unifor üyesi grevci işçiler enflasyondan kaynaklanan geçmiş ücret kayıplarının karşılanmasını ve mevcut enflasyon oranının üzerinde bir ücret artışı talep ediyorlar.
Yaz boyu devam eden müzakerelerin durma noktasına gelmesiyle birlikte işçilerin yüzde 99 gibi büyük bir oy oranıyla greve “evet” demesi üzerine Unifor sendika yönetimi 18 Ekimde grev kararı aldı. Grevin başlamasıyla birlikte patron örgütleri Trudeau hükümetinden grevin yasaklanmasını talep etti, tehditler savurdu. Fakat liman işçileri mücadelelerinde kararlılar.
Grev hakkının on yıllardır saldırı altında olduğu Kanada’da iktidara gelen tüm hükümetler sendikaları ve grevci işçileri tehdit olarak gördü. Geçtiğimiz yıllarda çıkarılan grev karşıtı yasalarla temizlik işçilerinden posta işçilerine emekçilerin mücadelesinin önü kesilmeye çalışıldı. “İşe dönüş yasası” adı altında grevleri yasaklama yoluna giren Kanada hükümeti haklarını arayan işçileri zorla çalıştıracak yasaları devreye sokarak grev kırıcılık yapıyor. Temmuz ayında Kanada’nın Britanya Kolumbiyası limanlarında 7 binden fazla liman işçisinin grevini de Kanada İş Kanunu’nun grev karşıtı hükümleri kapsamında suç sayan hükümet ve patronlar, grevci işçilere yönelik saldırılarını arttırıyorlar. Ancak mücadeleci liman işçileri grev hakkına sahip çıkarak talepleri karşılanıncaya kadar grevlerini sürdüreceklerini ifade ediyor.
Panama’da yaşam alanlarının yok edilmesine karşı kitlesel protesto düzenlendi
Panama’da hükümetin Kanadalı madencilik şirketiyle yaptığı yeni sözleşme, eğitim ve inşaat sendikaları öncülüğünde Panama şehri genelinde protesto edildi. Biyolojik çeşitliliğe sahip bir bölgede bakır madenciliği yapılmasıyla ilgili sözleşmesinin uzatılmasını öfkeyle karşılayan sendikalar ve binlerce emekçi 23 Ekimde başkent Panama’nın sokaklarını kapatarak hükümeti protesto etti, sözleşmenin iptal edilmesi çağrıları yükseldi. Eğitim ve inşaat işçilerinin sendikaları, devam eden projenin başkentin 120 kilometre batısında bulunan ormanlık arazileri ve yeraltı sularını tehdit ettiğini ifade ederek yapılan sözleşmeye karşı mücadele çağrısında bulundu. “Sokaklarda kalacağız!” diyen sendikalar protestoların bitmediğini, yeni eylemler planlayarak hükümete geri adım attırana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.
Kazakistan’da Maden Faciası
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
Son Eklenenler
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...