Buradasınız
IBM İşçisi Yalnız Değildir!
İşçileri yönetebilmek için onları Türk-Kürt, işçi-memur, mavi yakalı-beyaz yakalı gibi bin parçaya bölen sermaye sınıfı, iş sömürmeye geldiğinde hiçbir ayrım gözetmiyor. Bunun yanı sıra içersinde bulunduğumuz kriz süreci, krizin faturasını ödemek zorunda bırakılan işçiler açısından, birleşme ihtiyacını daha da zorunlu kılıyor. Yaşanan süreç, daha düne kadar kendilerine işçi sıfatını bile yakıştırmayan, fakat işgücünü patronuna satarak yaşamını sürdürebilen beyaz yakalıların, doktorların, plaza işçilerinin, mühendislerin vb. işçi olduklarının ve tüm işçilerin çıkarlarının ortak olduğunun farkına varmalarını sağlıyor. Onlar da patronların saldırılarına karşı koyabilmek için sınıf dayanışmasını örgütlemenin yollarını arıyorlar.
IBM işçileri, 3 Aralıkta işyerlerinin bulunduğu Yapı Kredi Plaza önünde bir basın açıklaması düzenlediler. IBM işçileri, beş yıldır sıfır zamla çalıştırılmalarına, aynı işi yapanlar arasındaki ücret farklılığına, ayrımcı uygulamalara, sosyal haklarının gasp edilmesine karşı harekete geçerek Tez-Koop-İş sendikasında örgütlenme mücadelesini başlatmıştı. Tez-Koop-İş sendikası 400 IBM işçisinin çoğunluğunu örgütlemiş ve 26 Mart 2008 tarihinde yetki için Çalışma Bakanlığı’na başvurmuştu. Çalışma Bakanlığı üyelik başvuru bilgilerini doğruladı, yani onayladı. IBM Türk şirket yönetimi ise, işçilerin sendikal haklarını engellemek için elinden geleni yapmaya başladı. İşyeri çoğunluğunun sağlanmadığı, Tez-Koop-İş sendikasının o işkolu için yetkili sendika olamayacağı gibi temelsiz gerekçelerle 17 Haziranda itirazda bulundu. Hukuksal süreç halen devam ederken, IBM Türk yönetimi 3 öncü işçiyi işten çıkartmıştı.
Düzenlenen basın açıklamasında şunlar söylendi: “Bu saldırılara, işten atmalara karşı, Tez-Koop-İş sendikası, IBM işçileri ve tüm emek güçleri, örgütlü bir şekilde, eylemlerle gerekli yanıtı verecektir. Atılan işçiler geri alınsın, örgütlenme haklarımız önündeki itirazlar geri çekilsin.”
İşlerinden sahte ve haksız gerekçelerle çıkartıldıklarını ifade eden 3 IBM işçisi, basına ve işçilere şöyle seslendiler:
“Her gün bilişim firmalarından bankacılık ve finans firmalarına, sağlık kuruluşlarından basın ve yayın kuruluşlarına ve daha birçok örgütlenememiş beyaz yakalı çalışanların bulunduğu firmalardan yüzlerce kişi sessizce işten çıkarılmakta. Beyaz yakalı emekçilere karşı yürütülen bu adaletsiz uygulamalara karşı artık sessiz kalmayacağız! Bundan böyle her çarşamba, biz beyaz yakalı çalışanlara yapılan haksızlıklara son verilene kadar, Plaza’da olacağız ve buradan bağıracağız: Örgütlenmemizi engelleyemezsiniz, krizi bahane edemezsiniz, diyeceğiz. Esnek, güvencesiz, adil olmayan çalışma koşullarının ve taşeronlaştırmanın giderek yaygınlaştığı bilişim sektöründe, güvenli bir gelecek için IBM’de başlattığımız bu mücadelede yan yana ve omuz omuza olduğumuzu görecekler. 12 aydır süren bu mücadelemiz her gün daha da güçlenecek ve zafer ile sonlanana kadar sürecek…”
IBM işçileriyle dayanışmak için gelen TMMOB koordinasyon sekreteri de pek çok işkolundan işçilerin ve IBM işçilerinin yaşamakta olduğu sorunlar karşısında sendikal örgütlenmenin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak, TMMOB olarak bu mücadelede IBM işçilerinin yanında olduklarını açıkladı.
Sendikal yasakları, işten çıkartmaları, işçiler üzerinde baskı ve tehdit uygulamalarını protesto eden işçiler eylemlerine “Direne Direne Kazanacağız, Yaşasın Sınıf Dayanışması, İşten Atılmalar Yasaklansın, Güvenli Gelecek Güvenli İş, Atılan İşçiler Geri Alınsın, IBM İşçisi Yalnız Değildir, Yaşasın Sendikal Mücadelemiz” sloganları ile son verdiler.
Örgütlenme yasakları, haksız işten çıkartmalar, sefalet ücreti ve bunun karşısında giderek pahalılaşan yaşam, patronların krizinin yüklediği ağır bedeller, hak gaspları, zamlar ve tüm bunlara karşı çıkanlara uygulanan patron ve devlet terörü yalnızca IBM işçilerinin sorunu değildir. Hiçbir işkolundan işçiler, bu sorunlardan tek başına kurtulamayacaklardır. Tüm işçi ve emekçileri uyutmak, bölmek, sömürmek, baskı ve yasaklarla sindirmek üzerine kurulu olan bu kapitalist sistemden ve onun yol açtığı tüm sorunlardan kurtulmak için örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz. “Güvenli Gelecek” isteyen tüm işçiler için örgütlenmek bir tercih değil, zorunluluktur.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...