Buradasınız
İleride Bir Şey Yok, Gelme!
Bayrampaşa’dan ofis işçisi

Egemenler bireysel başarı hikâyeleri anlatır, önümüze kariyer hedefleri koyar. O hedefe ulaşınca da tüm sorunlarımızın ortadan kalkacağı inancını pompalar.
Ben inşaat sektöründe beyaz yakalıların yoğunlukta olduğu bir birimde tekniker olarak çalışıyorum. İşe ilk girdiğim zamanlar iş arkadaşlarım, patronum, iş gereği görüştüğüm memurlar bana mühendis olmamı, o unvanı almam gerektiğini öğütlüyorlardı. İki yıllık ön lisans diplomamı yükseltmemin ve dört yıllık üniversite mezunu olmamın benim için daha iyi olacağını söylüyorlardı. Evet, unvanım değişecekti. Tekniker değil de mühendis olacaktım. Peki ya geri kalanlar? Örneğin maaşım, çalışma koşullarım da değişecek miydi? İnşaat denetimleri benim kontrolümde, koşullar işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uygun hale getirilecek miydi?
Kendi içimde bu sorulara yanıt aramak yerine, aynı maaşa ve çalışma koşullarına sahip olduğum mühendis olan arkadaşımla konuşmak istedim. Ve ona şöyle bir soru yönelttim: “Çevremdeki insanlar diplomamı yükseltmemi, mühendisliğe tamamlamamı söylüyorlar. Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?” Arkadaşım “İleride bir şey yok, gelme” diye cevap verdi. Verdiği trajikomik cevap üzerine gülmeye başladık. Sonra sohbetimize devam ettik. İkimiz de şunun farkındaydık: diplomamız, yaka rengimiz, unvanımız ne olursa olsun ezilen, sömürülen yine biz işçiler oluyoruz. İster mühendis olalım ister doktor ister fabrika işçisi, yine bizim kursağımızdaki lokma çalınıyor.
Ne yazık ki bu sistem altında mesleğimiz ne olursa olsun bizler işçiyiz ve çalınan bizim emeğimiz. Ekmeği küçülen, emeği yok sayılan bizleriz. Milyonlarca gencin işsizlikle boğuştuğu, çalışanların asgari ücrete mahkûm edildiği bugünlerde gençler olarak şunu bilmeliyiz ki bizi her anlamda ileri taşıyacak olan işçi sınıfının saflarında örgütlenerek mücadele etmemizdir.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....