Buradasınız
İntiharların Nedeni Yoksulluktur!
Ülkeyi yönetenler, lüks ve şatafat içinde yaşamını sürdüren egemenler, “geçinemiyoruz, açız” diye haykıranların sesini bastırmak için ısrarla Türkiye’de yoksulluk ve açlık olmadığını, evine ekmek götüremeyen kimsenin olmadığını söylemeye devam ediyorlar. Oysa yoksullaşma öyle büyük bir gerçek ki bu nedenle intihar edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün açıkladığı, AKP döneminde artan intihar vakalarına dönük bir araştırmanın sonuçları da bu gerçeği kanıtlıyor.
Raporda, 2021 yılının Ocak ayında 94, Şubat ayında 99, Mart ayında 112, Nisan ayında ise 129 kişinin yaşamına son verdiği belirtiliyor. 2021 yılına girildiğinden bu yana intihara sürüklenen insanların 150’si, canına kıymadan önce geriye “geçinemiyorum” notu bıraktı.
Araştırmalara göre; Türkiye’de 2002-2019 yılları arasında 53 bin 425 kişi intihar ederek yaşamını sonlandırdı. Bu sayılar 2002 yılından itibaren her yıl artarak devam etti. 17 yıllık süreçte gerçekleşen intiharların 4 bin 801’inin nedeni resmi raporlara “geçim zorluğu” olarak yansıdı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin yayınladığı raporlara göre ise bu süre zarfında krizin derinleştiği 2019 yılı, 321 kişi ile geçim zorluğu sebebiyle intiharların en yüksek oranlara ulaştığı yıldı.
Küresel ekonomik krizin etkileri giderek daha belirgin hale geliyor. Krizin faturası işçi sınıfına kesiliyor. İşçi düşmanı politikalara hız veriliyor, yoksulluk büyüyüp derinleşiyor. Türkiye’de siyasi iktidarın varlığını korumak ve sürdürmek için hayata geçirdiği politikalar işçi sınıfı için tabloyu kat be kat ağırlaştırıyor. İşsizlik çığ gibi büyüyor, ücretler düşüyor, işçilerin kredi kartlarına, bankalara olan borçları katlanarak artıyor. Borç yükü, geçim sıkıntısı altında ezilen binlerce işçinin yaşamı alt üst oluyor. Örgütlenmenin, hak aramanın önüne nice engeller dikiliyor, işçiler çaresizliğe itiliyor. Örgütsüz insanlar bu sıkışmışlık içinde kendilerini yalnız ve çıkışsız hissederek canlarına kıymayı çare olarak görüyor. Fakat iktidarın hizmetindeki ikiyüzlü medya intiharların nedeninin bireysel, psikolojik sorunlar olduğu yalanını tekrarlayıp duruyor. Bu tabloda payı olanları aklıyor. İşte bu nedenle medyanın ve siyasi iktidarın yalanlarına, sömürüye, kapitalizme karşı mücadele aynı zamanda işçilerin yaşamları için mücadele etmesi anlamına geliyor.
- İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: “Narin’e Ne Oldu?”
- Umudun Gitarı Çalmaya Devam Ediyor!
- Polonez Gıda ve Akcanlar Tekstil’de İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- 78’liler Girişimi: “44. Yılında 12 Eylül Tüm Boyutlarıyla Sürüyor”
- Narin’in Katledilmesi Onlarca Kentte Protesto Edildi
- Kâr Hırsıyla İşlenen Cinayet: Zulmünüze Boyun Eğmeyeceğiz!
- İsrail’de Yüz Binler Ateşkes Talebiyle Meydanlara Çıktı!
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Onlarca Kentte Eylem
- Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
- Bu İşareti Yapanlar Kim?
- İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- “Kenyalılar Bile” mi?
- Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
- Sağlıkta Talan, Hep Yalan Dolan!
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- “Şu Ablanız Çok İyi Bir Dinleyicidir”
- Patronların Saldırılarına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
- Umudunu Kaybetme!
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...