Buradasınız
İş Kazaları ve Yapay Zekâ: Asıl Sorun Kapitalist Zihniyet!
Ankara’dan UİD-DER’li iş güvenliği uzmanları
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı’nın hazırladığı Yapay Zekâ Teknolojisiyle İş Kazalarını Önleme Projesi’nin imza töreni GEBKİM Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştirildi. “Sıfır Kazaya Yolculuk Süreci Başlıyor” sloganıyla başlatılan projeyle, maddi ve manevi kayıplara yol açan kazaların önüne yapay zekâ teknolojisi yardımıyla geçilmesinin hedeflendiği belirtiliyor.
Yapay zeka destekli video analiz yazılım platformunu kameralara entegre ederek üretim sahasındaki iş kazasını önceden belirleyebilecek ve önleyebileceklermiş. Oysa zaten iş kazalarının %98’inin, meslek hastalıklarının ise %100’ünün önlenebileceğini biliyoruz. Hatta yüz yıllar öncesine baktığımızda Ortaçağda Ellenborg, Paracelsus ve Agricola gibi bilim insanlarının emekçilerin çalışma ortamında maruz kaldıkları tehlikelerin “önlenebileceğini” ortaya koyduklarını görürüz. İşçi sağlığının babası olarak bilinen Ramazzini’nin 1700’lerin başında “meslek hastalığını” tanımladığını ve buna karşı tedbirler önerdiğini de biliyoruz. Aradan yüz yıllar geçmesine rağmen iş cinayetlerinin önüne geçilemedi. Çünkü o günkü sömürücüler gibi bugünkülerin de zihniyeti aynı... Sorun iş kazalarının teknik yetersizlik nedeniyle önlenememesi ya da teknolojinin yetersiz olması değildir. Sorun kâr hırsıyla yanıp tutuşan, iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak gören patronlardır, onların kapitalist düzenidir.
Şantiyede iş güvenliği uzmanı olarak çalışan bir kadın arkadaşımız şunları aktarıyor: “Pencere takma işi yapan bir firmada çalışıyorum. İşçiler yüzlerce kilo ağırlığında camları takmaya çalışıyorlar. Vakum aletiyle yapıyorlar bu işi. Bir gün başlarında şantiye şefiyle birlikte dururken bir cam kaydı ve paramparça oldu. Ben işçilere kaçmaları için bağırırken şantiye şefi cam düşerken ‘camı tutun’ diye bağırıyordu ve bir işçi arkadaşımız bacağıyla camı tutmaya çalışırken bacağını sakatladı. ‘İşçinin canı bu kadar ucuz mu?’ diye tepki gösterdim şantiye şefine.” Bir diğer arkadaşımız ise şunları söylüyor: “Soma, Coşkunlar, Hendek’teki katliamlar işçilerin onca uyarısına rağmen gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için yaşandı. Olacaklardan herkesin haberi vardı ama patronlar adeta “olursa olsun” diyerek kazaya davetiye çıkardılar. Çünkü basit önlemler bile maliyetti onlar için. İşçinin canı ise bedavaydı. Patronlar göz göre göre, kasten işçilerin ölümüne neden oldukları halde ceza almayacaktı nasıl olsa. Nitekim sonuçlanan iş cinayeti davalarına baktığımızda neredeyse cezasızlıkla sonuçlandığını görüyoruz.”
Bizler elbette yapay zekâya, bilim ve teknolojideki gelişmelere karşı değiliz. Fakat işçinin canına kıymet vermeyen, 3-5 liralık kişisel koruyucu donanımı bile maliyet olarak gören bir zihniyetin elinde en âlâ teknoloji bile olsa iş kazalarının önlenemeyeceğini biliyoruz. Yine biliyoruz ki, patronların da patronların sözcülerinin de iş kazalarına çözüm bulmak gibi bir dertleri yok. Öyle olsaydı iş güvenliği uzmanı olarak yaptığımız onca uyarıyı, tuttuğumuz tutanakları dikkate alırlardı. Uyarılarımızı dikkate almak şöyle dursun çoğu zaman işi aksattığımız gerekçesiyle işten atılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyoruz.
İş kazalarının yaşanmasının sebebi teknolojik yetersizlik değil, patronların vurdumduymazlığı, açgözlülüğüdür. O yüzden diyoruz ki iş cinayetlerini de meslek hastalıklarını da durduracak olan işçi sınıfının örgütlü gücüdür. Bilim ve teknoloji ancak o zaman işçi sınıfına hizmet eder ve iş kazaları, meslek hastalıkları son bulur.
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...