Buradasınız
İş Kazası Nasıl Olmasın?
Ankara’dan iş güvenliği uzmanı işçiler

Bizler büyük bir şantiyede çalışan iş güvenliği uzmanlarıyız. Çalıştığımız yerde son zamanlarda hem iş kazaları hem de yaşanan kazaların boyutları arttı. Bizler de bu kazaların neden arttığını bulmak için inceleme yaptık. Nihayetinde “bu şartlarda nasıl olmasın” sonucuna ulaştık. Gelin size de anlatalım yaşadıklarımızı.
Çalıştığımız şantiyedeki inşaatların bir kısmı bitti, kalan kısmı için de bir yıllık süre verildi. Bu bir yıllık sürenin de on ayı geçti. Kalan üç binadan sadece birinin kaba işleri bitti. Diğerlerinin bitmesine ise nereden baksanız iki ay var. Anladık ki iş kazaları çok büyük oranda iş yetiştirmeye çalışırken oluyor. Binaların yapımı sırasında her iş için bir sıra olması gerekirken tüm işler aynı anda yapılmaya çalışılıyor. Örneğin binanın döşemesinde kalıpçılar kalıbını çakarken hemen aşağısında iskele kurulum ekipleri iskele kuruyor. Aynı anda farklı işlerin yapılması kaçınılmaz olarak kazalara yol açıyor. Geçenlerde bir işçi birinci kattan düştü. Olayın sebebi toplu koruma önlemlerinden biri olan kattaki açık alanların bariyerle kapanmamış olmasıydı. Malzeme alımı sonrasında bariyerlerin kapanması gerekiyor. Ancak bariyerleri kapatmak mümkün değil çünkü aynı anda farklı işler yapıldığı için sürekli malzeme akışı var. Bariyerler ancak gün sonunda kapanıyor. Yine malzeme akışının olduğu sırada başka bir işçi geri geri borularını dizerken bariyerin olmadığını fark edemiyor ve sırt üstü düşüyor. Bu yaşadığımız örnekte kimi işçiyi suçlu gördü, kimi denetimdeki iş güvenliği uzmanlarını. Ancak biz biliyoruz ki suçlu henüz yarısı tamamlanabilmiş inşaatı iki ayda bitirmek isteyen, işçileri “hadi, hadi” diyerek çalıştıran patronlardır.
Bu “kazadan” sonra alınan önlemler ise trajikomikti. Sanki tek derdimiz bariyermiş gibi her gün bariyer takip eder olduk. Bizler gelecek daha ağır boyuttaki iş kazalarını şimdiden görüyoruz. Bu şartlarda çalışıldığı sürece iş kazaları nasıl olmasın! Kurul toplantılarında şantiye şefleri “etkileşimli çalışmaya müsaade etmeyeceğiz ama gerektiği yerde çalışabiliriz” gibi ikiyüzlüce ve aslında işçi yaralanmış, ölmüş umurlarında olmayan açıklamalar yapabiliyorlar. Yapabiliyorlar çünkü karşılarında örgütlü ve bilinçli işçiler yok. Biz biliyoruz ki ancak örgütlü olursak canımızı ve sağlığımızı koruyabiliriz. Çünkü ancak örgütlü olursak güvenliksiz çalışma şartlarını kabul etmez, gerekli iş güvenliği önlemlerini aldırabiliriz.
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...