Buradasınız
İşçi Aileleri: “Yarı Yolda Bırakıldık!”
Gebze’den bir grup emekçi kadın

Merhaba dostlar! Sizlere birçok kez yazdığımız mektuplarla seslendik. Duygularımızı, düşüncelerimizi anlatma fırsatı bulduk. Umudumuz, sevincimiz, gururumuz yer aldı o satırlarda. Ama bugün kızgınız, öfkeliyiz! Çünkü yarı yolda bırakıldık! Çünkü aylardır daha iyi bir sözleşme, daha iyi bir sendika yönetimi için koşuşturan eşlerimizin emekleri yok sayıldı. Birleşik Metal-İş Sendikasına bağlı fabrikalarda sendika temsilcisi, delege ve işçi olan eşlerimiz aylar öncesinden işin ciddiyetinin farkındaydı. Bu süreçte çocuklarını, evlerini, uykularını, sağlıklarını ikinci plana attılar. Sadece kendi evlerini, kendi ailelerini düşünmediler. Kimi zaman bir telefonla gece yarısı kalkıp gittiler evlerinden kimi zaman da gün ağarırken.
Onlar bu yolda bu kadar emek verirken sendikanın merkez yöneticileri bizi yarı yolda bıraktılar, güvenimizi zedelediler. İmzalanan sözleşmeye içimiz yanıyor. Böyle şey olur mu Allah aşkına? Zaten geçinemiyoruz. Doğalgaz gelmiş beş yüz lira, kiradayız bin lira. Aldığımız para ne kadar ki? Kriz ortamında yüzde 17 ile sözleşmeyi imzaladılar. Ne yapacağız şimdi? Ne vardı biraz daha bekleselerdi? Herkesin istediği şey olacaktı. Grev kararı alınmıştı zaten. Greve gitseydik her şey daha farklı olabilirdi. Bütün işçilerin sevineceği daha iyi bir sözleşme olabilirdi. Çünkü bu haliyle geçinemiyoruz. Olmuyor yani, ondan kıs, bundan kıs, çocuğundan kıs. Bir de bize yaptıkları şey çok yanlış! Bize yani eşlerimize yani aylardır yürüyüşler yapan, hak arayan, adalet diyen işçilere sormadan imzaladılar sözleşmeyi. Ortada kalmış olduk çünkü. Biz birine güvendik sırtımızı dayadık, yıllar önce Türk Metal denilen sarı sendikayı sırtımızdan attık. Ama Birleşik Metal-İş merkezi bizi yarı yolda bıraktı. Şubeyi bölmeleri ayrıca çok saçma. Artık diyecek söz bulamıyoruz. Aslında söylenecek çok şey var ama… Bu haberi duyduk kaç gün kendimize gelemedik. Seçimle gönderdiğimizi nasıl geri başımıza atarlar? Allah sonumuzu hayretsin diyeceğiz. Ama öyle gibi de durmuyor. Böyle insanlar başımızda olduğu sürece zor. İnşallah bir an önce geldikleri gibi giderler diyoruz.
Birleşik Metal-İş üyeleri, metal işçileri! Bu sözleri söylüyoruz çünkü biz de sizdeniz. Sizi sizin kadar iyi tanıyoruz. Kadınız, anneyiz, eşiz. Bunca yolu sizinle beraber yürüdük. Kendimize, inancımıza, ahlâkımıza uyanı yapıp bu yolda sizinle yürüdük. Gece gündüz meydanlara düştük hep birlikte. Coşkumuz vardı, çünkü birbirimizden aldığımız güçle değişim istiyorduk, adalet istiyorduk, hak istiyorduk. Bu böyle gidemezdi, dur demeliydik. Açlık kapıdaydı. İşçiler duygularını, isteklerini anlatmakta bastırılıyordu. Konuşmak isteyen ayan beyan kürsülerden tehdit alıyordu. Ama kanmadık çünkü gözümüz açılmıştı. Biz bir olursak güçlenecektik. Seçimlerde bizleri temsil eden Gebze şubemizin yönetimini değiştirdik. Ve istediğimiz, güvenebileceğimiz başkanımızı seçtik. Mutluyduk ama ne oldu da şube ikiye bölündü? Seçimle kaybedeni geri getirmek ne demek? Bunu yapanlar sıfatından utanmalı. Ne yani şimdi tepki gören, tehdit edilen arkadaşlarımız ve eşlerimiz bu şubeye mi bağlı kalacak? Grev dedik olmadı. Zam istedik olmadı. Her şey zamlanırken işçiye “yetinin” dediniz.
Görünen köy kılavuz ister mi? Her şeye zam gelirken bizim aldığımız zam hangi birini kapatıyor? Doğalgaza, suya, elektriğe gelen zamları, bizim aldığımız zam kapatabilir mi? İstediğimizi verselerdi bizler de grevde ısrar etmeseydik. Ama istenen olmadı. İşçiler de istediklerini ancak grevle alabilirlerdi. Ama ona da engel oldular. Kızgınız! Bu ülkede çocuğuna istediğini alamayan anne babalar varken, gözü vitrinlerde kalan çocuklar varken “yetinin” diyen herkese kızgınız! Koltuk sevdası uğruna püskürtüldük. Aslında bu zamana kadar zaten işçiyi kimse görmüyordu. İşçinin ağzına bir parmak bal çalıyorlardı, kendi koltuklarında oturuyorlardı. İşçi korkusundan zaten sesini çıkartamıyordu. Bu zihniyet değişmediği sürece işçinin düşüncesine değer verilmeyecek, görünen bu. Ama bundan sonra herkes birlik olacak, buna karşı gelecek diye düşünüyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz, bu bir yerde kopacak, kopmalı diye düşünüyoruz. Yetinmeyeceğiz, hakkımızı arayacağız. Biz yine meydanlara çıkacağız. Ama bu kez herkes gücümüzden nasibini alacak!
Bize yapılanları asla unutmayacağız!
- Kemal Türkler Kafanızı Kırardı!
- Sendikaların Sahibi İşçilerdir!
- Metalciyiz, İzin Vermeyeceğiz!
- Bizim de Sıramız Gelecek!
- Biz Sendikalaşma İçin Çalışırken Onlar İşçinin İradesini Çiğnediler!
- Yüzde 17 Çaresizliğimiz!
- Sözleşmeden Önce, Sözleşmeden Sonra
- Metal İşçisi Unutmayacak!
- Bitmedi, Mücadelemiz Devam Edecek!
- Grev İrademizi Çiğneyen Bürokrat Sendikacılara ve Kayyum Yönetime Hayır!
- Gerçekleri Biliyor musunuz?
- Öfkeliyiz! Ama Umudumuz da, İnancımız da, Direncimiz de Dipdiri!
- İşçi Aileleri: “Yarı Yolda Bırakıldık!”
- Asla Unutmayacağız!
- Asla Kabul Etmeyeceğiz! Mücadele Edeceğiz!
- Bıçak Kemikte: İşçiler, Bürokrat Sendikacılar, Yalanlar
- Hayal Kırıklığına Uğradık!
- İrademiz Çiğnendi! Affetmiyoruz!
Son Eklenenler
- Geçenlerde çalıştığım firmadan danışmanlık almak isteyen bir işletmeye gittim. Görüşmeyi yaptığım kişi genç bir kadındı. Önce yapacağımız iş üzerine konuştuk. O, bizim firmadan neden danışmanlık almak istediklerini anlattı. Ben ekonomik krizin firma...
- Onlar metal işçilerinin çocukları, onlar UİD-DER’li çocuklar… Onlar da tıpkı babaları, anneleri gibi üretiyorlar, yaratıcılıklarını ortaya koyuyorlar. Küçük yaşlarına rağmen dünyaya işçi sınıfının penceresinden bakmayı öğrenirken hikâyelerini...
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Linyitleri (AEL) Kömür İşletmesinde, 350 işçi maaşlarının iyileştirilmesi için iş bıraktı. İzmir Kemalpaşa’da bulunan Rapro/Gates Hortum Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketinde çalışan 4 işçi, sendikalı oldukları için...
- Her görüp karşılaştığım bizim insanlarımızla, yani büyük insanlığın, yani işçi sınıfının insanlarıyla iki kelam etmek isterim ve o insanın sözlerini heybeme atarım. Yeri ve zamanı geldiğinde mücadele örgütümüz UİD-DER aracılığıyla hepinize...
- Cumhuriyet tarihinin en büyük yoksullaştırma dalgası işçi sınıfını vururken, Türkiye’nin dört bir yanında düşük ücretlere, çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına, hak gasplarına karşı işçilerin mücadelesi sürüyor.
- Sesimi duyan var mı? Bu sözü hafızalara kazıyan 17 Ağustos Büyük Marmara Depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Geçen zaman boyunca birkaç müteahhit dışında siyasi ve idari sorumlular yargılanmadı. Dersler çıkarılmadı, önlemler alınmadı. Beklenen...
- 1800’lerin ilk yarısında, sanayinin yoğunlaştığı Manchester şehri 400 bin nüfusuyla İngiltere’nin en büyük ikinci şehriydi. Sanayinin kalbi konumundaki Manchester, aynı zamanda ilk işçi örgütlenmelerinin de başladığı yerdi. İngiltere işçi sınıfı...
- Nedir grev/direniş çadırı? Üzerine düşünmeden cevap verirsek, bir muşamba ve muşambaları ayakta tutan birkaç tahta direk... Fakat bunun ötesinde bir anlama sahiptir grev ve direniş çadırları. Elbette işçiler bu çadırı öncelikle kendilerini güneşten...
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...