Buradasınız
İşçi Sınıfının Lokomotifi UİD-DER
Bir grup metal işçisi

Bizler otomotiv sektöründe çalışan işçileriz. Düşük ücretler, işyerindeki baskılar bizleri de diğer işçiler gibi derinden etkiliyor. Fakat bizler bu koşulların ancak işçilerin örgütlü mücadelesiyle değişebileceğini biliyor ve işyerimizde bu örgütlülüğü sağlamaya çalışıyoruz. İşçi sınıfının tarihi bize örgütlü mücadelelerin nasıl kazanımlarla sonuçlandığını gösteriyor. Bunlardan biri de 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’dir. Bunları okullarda öğretmiyorlar. Biz bunları UİD-DER’den öğrendik. UİD-DER tam 10 yıldır işçilerin mücadelesine yol göstermeye devam ediyor.
Geçtiğimiz Pazar günü de “Gelenekten Geleceğe Mücadeleyi Büyütüyoruz” diyerek 10’uncu yılımızı hep beraber kutladık. Hayatı var eden işçilerin ellerinin işçi sınıfının kurtuluşu için birleştiğinde nasıl muazzam bir sonuç çıkardığını gördük gözlerimizde. UİD-DER’in disiplinli çalışmasını şenlikte de gördük. Sınıf bilinçli işçilerin elleri dokunduğu her şeyi ne kadar da güzelleştirmiş. Salonun hazırlığından servis organizasyonuna, sunumun etkileyiciliğinden sahnede devleşen UİD-DER işçi korosuna, çocuk bakım odasına kadar her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.
Etkinlik boyunca tüylerimiz diken diken oldu. İşçi korosunun söylediği türküler, marşlar, uyarlamalar, yapılan sunum ve okunan şiirler insana coşku, umut, cesaret veriyordu. Baskıların, kadın ve çocuklara şiddet ve tecavüzün arttığı, her gün yüzlerce insanın haksız savaşlarda hayatını kaybettiği, savaşlar yüzünden evinden yurdundan göç etmek zorunda kaldığı, sosyal hak gasplarının ve iş cinayetlerinin arttığı bir dönemde böyle bir etkinliğin yapılması biz işçilere egemenlere karşı ne yapmamız gerektiğini gösteriyordu. Ne olursa olsun, umudunu kaybetme ve örgütlü gücüne güven!
Şenlik bittiğinde işçi sınıfının lokomotifi olan UİD-DER’in bir parçası olmaktan tekrar tekrar gurur duyduk ve bilenen mücadele azmimizle fabrikalarımıza döndük.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...